Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

72 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Olay Kitap!
Ali Teoman’nın ilk kitabı ve 1991 yılında Nurten Ay adıyla yayımlanıyor. Haldun Taner Öykü Ödülü’nü kazanıyor ve Ali Teoman on altı yıl sonra açıklıyor yazarın kendisi olduğunu. Epey kitabın yazarının kim olabileceği, Nurten Ay’ın olamayacağı üzerine tartışmalar dönmüş. Nette detaylı bilgi var, okurların çoğu bu edebi aldatmacayı bilmiyor o yüzden kısaca bahsetmek istedim. Ne yazık ki Ali Teoman da okurların geç keşfettiği bir yazar, ben de daha yeni okudum. Oysa edebiyat çevrelerince bilinen, okunan bir yazar. Ve bu edebi aldatmacadan bağımsız çok iyi bir öykü kitabı. Zaten hiç bilinmeyen bir yazar ilk kitabıyla önemli bir öykü ödülünü kazanıyor, o zaman ödüller de daha nitelikliymiş sanki… Gizli Kalmış Bir İstanbul Masalı’nı mutlaka okuyun lütfen diyorum ve biraz içerikten biraz hangi kitaplarla ilişkilendirdiğimden bahsedeceğim. Kendime ve meraklısına not. Edebi aldatmaca deyince tabii çoğumuzun aklına Romain Gary - Emilia Ajar olayı geliyor ve Yalan Roman’da bunu kurgusallaştırmıştı Ajar. Ali Teoman’da öykülerine taşımış bu aldatmacayı, ipuçları yerleştirmiş. Özellikle son öyküsü aldatmaca üzerine bir kurgu ve anlatıcı da değişiyor. Sonunda yazman da yazar oluyor, kurguyu detaylı vermeden anlatması zor:) Neyse edebi aldatmacısını kurgusuna taşımış kısaca. Kitap, olmayan bir yazardan alıntıyla başlıyor:) Bu kısımda Roberto Bolano’yu anmalıyım, sizi Bolanyoluluğumla bıktıramamak için hızlı geçiyorum, yoksa bitmez bu yorum. Sonra masal-mitos-öykü-gerçeklik ilişkisiyle ilgili bir deneme var. Bu demesi oyununa çok uygun! Gerçeklik-kurmaca ilişkisinde ilk aklıma gelen yazar Miguel de Unamuno ve Sis kitabı. Sonrasında üç öykü var. Öykü adlarını ikinci görsele ekledim, adlarla birliktelik sağlamış. Ayrıca nesnellerle de öyküleri bağlantılamış; inci, duvar saati, konak ilk okumada farkettiklerim. Nesnelerle geçişlerin sağlandığı kitaplar geldi aklıma. James Fenimore Cooper - Bir Cep Mendilinin Otobiyografisi, Marguerite Yourcenar - Düş Parası. Nesne (mendil, madeni para) kimdeyse onun hikayesi anlatılıyor. Bir de Jenny Erpenbeck - Gölün Sırrı var. Ev ve bahçıvan sabit, karakterler değişiyor. İlk öyküde anlatıcı sadece bir ses. Zaman geçiyor, tik tak! Değişik bir öykü. Tabii ki aklıma ilk gelen isim Samuel Beckett, sadece bir sese dönüşen ya da hep öyle olan anlatılıcıları. Parçalanmış beden imgesi. Bu imgeyi de Ali Teoman’ın edebi oyunuyla çok bağdaştırdım. İkinci öyküde seksenli yıllarda dayatılan yaşam biçimi anlatılıyor ve dayatılan kadın imgesine de bir eleştiri var. Bir konak gizemiyle başlayan öykü bambaşka şekilde bitiyor. Detayları üzerine fazlasıyla konuşulabilecek iyi bir öykü. Üçüncü öykü Ali Teoman’ın oyununu en açık ettiği öyküsü. Bir antikacının yazdırdığı mektup biçiminde ilerliyor öykü. Antikacı ve çocukluk arkadaşı arasında süre giden bir oyun var. Biri antikalara değer biçen kişi, diğeri antikaları kusursuz taklit eden kişi. Oyunu bilince çok bariz oluyor kurgudaki gönderme tabii. Öykünün sonunda anlatıcı değişiyor, baştan beri olayları başkası gibi anlatmış düşüncesiyle biterken son bir sayfa ile yazman dahil oluyor ve “anlatıcı kimdi” kafa karışıklığıyla bitiyor kitap. Bu öykü polisiye tarzı gizemli bir kovalamacasıyla , değişen anlatıcılarıyla, kovalayanın kovalamana dönüşmesiyle Friedrich Dürrenmatt - Gözlemcileri Gözlemleyenin Gözlemi’ni hatırlattı. Üç öykünün üslupları farklı, değindiği meseller de var, artık fazla detaya girdiği için es geçiyorum. Sonuç olarak kitabı çok beğendim. Ki bence kişisel beğenin ötesinde bir kitap var karşımızda, vasat beğeni kriterlerimizin pek de önemi olmadığını düşünüyorum, neyse bu konuya hiç girmeyelim cinnet geçiriyorum.
Gizli Kalmış Bir İstanbul Masalı
Gizli Kalmış Bir İstanbul MasalıAli Teoman · Yapı Kredi Yayınları · 2015220 okunma
·
1 artı 1'leme
·
154 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.