"Yavaşlık ile anımsama, hız ile unutma arasında gizli bir ilişki vardır. Gözümüzün önüne en sıradan bir durum getirelim: Bir adam sokakta yürüyor. Birden bir şey anımsamak istiyor, ama anı uzaklaşıyor. O anda, kendiliğinden yürüyüşünü yavaşlatıyor. Buna karşılık, az önce yaşadığı kötü bir olayı unutmaya çalışan insan, hâlâ çok yakınında olan zamanda, sanki bulunduğu yerden hemen uzaklaşmak istiyormuş gibi elinde olmadan yürüyüşünü hızlandırır." 18. yy.da geçen aşk üçgeni içerikli bir hikayenin geçtiği, günümüzde otel olarak kullanılan şatoya eşi ile konaklamaya giden Milan Kundera burada da Çek asıllı bir böcekbilimcinin katıldığı toplantıdan izlenimler aktarır bize. Aynı zamanda Vincent isminde bir arkadaşının da yaşadığı çapkınlık macerası ile 18. yy.daki hikayenin benzerliklerini vurgulayarak anlatır. Burada asıl mesele yaşanan olaylar değil aralarda Kundera'nın bize vermeye çalıştığı felsefik yaklaşımlardır. İçiçe geçmiş bu hikayeler arasında dansçı nitelemesi ile politikacıları eleştirir, dönemin büyük olaylarının sadece siyasi çıkarlar uğruna malzeme yapılıp kullanılarak unutulduğu ve aslında hiç de umursanmadığına dikkat çeker. Somalili çocukların ölümü, Prag'da Rus ordusunun zulmü bunlara örnektir. Öte yandan Kundera kitaplarında mutlaka cinsel yaşam ile ilgili açık bir şekilde yazmadan da duramıyor sanırım. Burda da birtakım saplantılılara değiniyor, hazzın peşine düşen insanlardan ve kendini kaybedecek kadar başkalaşmasına, ün peşinde koşan kişinin gösteriş amaçlı davranışlarına değiniyor. Yavaşlamanın hatırlamaya, hızlanmanın unutmaya yaradığı koşulunu sunan Kundera mutluluğu bize hangisinin getirdiğine bağlı olarak seçimi bizim yapmamız gerektiğini anlatmak istiyor sanırım. "Yalvarırım, dostum, mutlu ol. İçimdeki şu belirsiz duyguya göre, senin mutlu olma yeteneğine bağlı bizim biricik umudumuz."

YavaşlıkMilan Kundera · Can Yayınları · 20181,258 okunma

·

33 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.