"Yıldızlar gökyüzü denen o şemsiyeye düşmüş yağmur tanesi,
İşte orada, düşüncelerin oluk oluk kanadığı o pençe izi,
Abiciğim, abiciğim dinle, bu annemin hiç bitmeyen ninnisi,
İşte şimdi ensendeyim, adım ölümün kızıl gölgesi.
Ben kuyunun dibine kök salıp gökyüzüne doğru uzanan o ağacın gövdesi,
Hep kulaklarımda kanatlarımdaki ecelin bitmeyen