Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

120 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Merhabalar. Bu eser iki bölümden oluşuyor. Bu bölümlerden ilki 'Şölen', ikincisi ise 'Dostluk' şeklinde isimlendirilmiştir. Şölen Buradaki konuşmanın ana teması 'Sevgi Nedir?' sorusunu açıklamaya yöneliktir. Konuşma ise o zamanlar için ünlü tragedya yazarı Agathon'un evinde gerçekleşmiştir. Zaferini kutlama adına dost gördükleri toplayan Agathon'un davet ettiklerinden birisi de Sokrates'ti. Agathon'un evinde geçen bu konuşmayı anlatan kişi ise yolda geçerken Sokrates'in davet ettiği, en yakın dostlarından ve talebesi olan Apollodoros ağzından dinliyoruz. Eski Roma'da iki oturumlu bir toplantıdır vardır ve bu toplantının ilk faslına 'Deipnon' denir ve yemek ile başlanır ve konuşulmaz. İkinci faslı ise bahsi geçen 'Sevgi ve Eros' üzerinden 'Symposion' denilen hem içmenin olduğu hem de konunun tartışıldığı fasıl başlar. Konuşma sırası ise şu şekilde; 1-) Phaidros: Lysias'ın talebelerindendir. Ona göre Sevgi, En eski duygu ve tanrı'dan gelmedir. Zira Phaidros'a göre sevgi olmadan insan bir şeyi başaramaz. Bununla birlikte İnsan ve tanrıların eylemlerine yön verir. Hayat ve ölümde erdemi sağlar. Çünkü sevgi dışında hiçbir şey güzel yaşamayı sağlayamaz. 2-) Pausanias: Ona göre sevgi tek çeşit olmamakla birlikte övülmeye değer sevgiyi açıklar. Bunu açıklarken mitoloji'ye yönelir. Zira arzularına düşkün olan ile tanrısallığı kapsayan Aphrodite'leri anlatarak asıl olması gereken sevginin erdemi getiren, sevgi ile erdem bir araya gelirse de kişi yaşamında en üst perdeye ulaştırdığı sevginin övülür olduğunu savunur. Zira tanrılar için aslolan sevenin sevdiğine gösterdiği sevgiden çok birbirlerine bağlayan bi-zatihi sevginin kendisidir. 3-) Eryksimakhos: Kendisi hekimdir. Buradan yola çıkarak sevginin mahiyetini açıklar. Önce ilk iki sıradakilere işaret ederek 'sevgi'nin kadın-erkekten ziyade herşeyde bulunduğunu söyledi. Evrende bu sevgiden nasibini aldığı için düzenlidir. Sevgiyi de en iyi bilen yine hekimdir. Hastalık-sağlık veya ahenksiz ses ve ritimlerin, ahenkli ve düzenli şekilde dinlenebilir olmasından yola çıkarak ona göre hekimde zıtları uyuşturan kişidir. Çünkü hekim bedende dolan ve ayrılan sevgi olaylarıyla ilgilenen ve bunun bilgisine sahip olur. Bu sevgiyi en iyi öğretecek kişilerin de kâhinler olduğunu düşünür. Onlar tanrıyı saymaya ve yüce kanunlara yöneltirler. 'Sevgi'nin doğrusu yerine tersini yapmak ise günahtır. 4-) Aristophanes: Komedya yazarıdır. Ona göre insan sevginin kudretini bilmez. Mitolojik olarak insanın 3 ırk olduğunu ve neden kadın-erkek kaldıgını açıklar. Her kadın-erkek ise önceki halinden şimdiki iki ayaklı haline dönünce diğer parçasını arar. Zira bu arayışta bulunan diğer kişi sayesinde iki, tek olur ve sevgi bu şekilde gerçekleşir. Çünkü yaratılıştaki bütünlük gerçekleşmiştir. 5-) Agathon: Gorgias'ın talebesidir. Bir sofiste uygun olarakta çelişkili durumları fark edilmeksizin mükemmel bir dille 'sevgi' kavramını açıkladı. O konuşmasında 'sevgi'yi anlatırken öncekilerin tanrıyı övmeyip, sadece iyilik ve eylemi üzerinde durdukları söyledi. O en eski tanrı olup o yoksa barış olmaz. Zira o ince ve zarif bir varlık olup, gönül isteyerek sevginin emrine girer. Zâtî olarak en güzel ve başkalarının eylemi içinde kaynaktır. 6-) Sokrates: Öncekilerin birşeyleri sürekli sevgiye mal etmelerinden dolayı 'sevgi'nin hakiketine veya ilke olarak mahiyetini değerlendiremediklerini belirtir. Çünkü ona göre birşeyin övülmesi, ancak gerçeğini söylemekle gerçekleşir. Eskiden sofist olduğu için Sokrates'te, Agathon gibi düşündüğünü belirttikten sonra kendi üslubu üzerinden Agathon'la soru-cevaba başlar. Sonucu ise; Tanrıları uzlaştıran güzellik sevgisiyse, Sevmek, bizde olmayanı istemekse, Sevgi Tanrı, güzellikten yoksundur. Zira güzeli isteyen yoksundur. Yoksunluk, elde olmamasıdır. O zaman Sevgi Tanrı güzele kavuşmamıştır. O zaman Sevgi Tanrıya güzel denilmez. Çünkü güzelden yoksundur. İyi, güzelse Sevgi, güzelden yoksunsa, O zaman sevgi iyidende yoksundur. Aralarındaki soru cevap faslı bu şekilde bittikten sonra kendisine sevgiyi öğreten Diotima ile ilgili Agathon'la yaşadığı benzer soru-cevap kısmını anlatır. Diaotima'ya göre ise sevilen varlık olmasına nispetle ince zarif olsa da, zâtî olarak seven bir varlık olup elde etmek ister. Elde etme çabasından ötürü de kaba ve pis olduğunu söyler. Burada yine mitolojik anlatımla sevginin nasıl ortaya çıktığını da anlatır. Sonra sevginin can güzelliğinden ve ermenin sırrını kuşattığını söyler. Bunu bilmeyenin ise sevgiyi elde edemeyeceğini belirtir. Bu sevgiyi bilmek için önce davranış, sonra bilimsel bilgiyi bilir ve bütün olarak evreni anlamaya başladığı ölçüde 'güzelin bilgisini' elde eder. Zira bunu kavrayan diğer şeylerin değersizliğini, asıl gerçeğin tanrı olduğunu kavrar. Sonuç olarakta insanlar arasında elde edilebilecek yegane ölümsüzlüğü elde eder. En son Alkibiades içkili bir şekilde gelir, Sokrates'i över ve herkes içmeye devam eder. Sabah kalktığında ise Apollodoros; Agathon-Sokrates-Aristophanes'in aralarında tragedya yazanın komedya yazacağını ya da tam tersi olacağını tartıştıklarını söyler. Ama ne konuşulduğunu hatırlamaz. Dostluk Burada ise Sokrates'in ağzından dinliyoruz. Academia'dan, Lykaion'a giderken yolda Ktesippos ile Hippothales karşılaşıyor. Hippothales şu meydanda sohbet ediyoruz sende gel, başımızda bulunan ise Mikkos'tur. (sofist) Sokrates ise o meydanın gözdesi kim diye sorar, Hippothales ise herkes kendi gözdesini kendisi seçer. Burada ise Hippothales-Sokrat-Ktesippos arasında Hippothales'in gözdesi olan Lysis' hakkında muhabbet döner. Sokrates ilk önce onu yüksek olanın elde edilmesinin zor olduğunu, elde etmeye çalışırken güzel gördüğünün aslında absürt olduğunu, absürt olduğu içinde kendisini kücülteceğini söyleyerek uyardı. Ne yapması gerektiği hakkında Hippothales, Sokrates'e sorunca 'Cevap vermek zor olsa da beni onunla konuşturursan belki buluruz' dedi. Sonra Ktesippos ile Sokrates bir yere oturdu ve çevresi kalabalıklaştı. Derken Lysis ve Meneksemenos geldi. Konuşmaya katıldılar. Sonuç olarak konuşma yerinde bulunanlar ise; 1-) Sokrates 2-) Ktesippos 3-) Lysis 4-) Meneksemenos 5-) Hippothales 6-) Diğer dinlemeye gelenler. Buradan sonra ise 'Dost nedir?' kavramının ne olduğu hakkında Sokrates burada dostluğu iyi-kötü ve ne iyi ne kötü şeklinde kendine göre 3 tane varlıktan yola çıkarak kendi düşüncesini ortaya koydu. Koyarken de benzerlikten mi, karşıtlıktan mı yoksa uyumdan mı kaynaklı olduğunu konuşarak düşüncesini ortaya koymaya çalıştı. Önce sevgi-nefret, sonra kötü-iyi ve bunun mahiyeti, sonra iyi iyinin mi yoksa kötünün mü dostu gibi sorular hakkında Lysis ile konuştu. Lysis ile sürekli diyalogta olmasının sebebi de Hippothales'e ne yapması gerektiğini göstermesiydi. Sonucunda ise Lysis ve Meneksemenos'un verdiği cevaplardan dolayı da 'Dost' kavramının mahiyeti sohbet esnasında açıklanamamıştır. En son herkes dağılmaya başlarken de gülünç şekilde, 'dost nedir çıkaramayanlar birbirine dost diye sesleniyor' şeklinde söylemde bulunmuştur.
Şölen - Dostluk
Şölen - DostlukPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20194,016 okunma
··
76 görüntüleme
Resul okurunun profil resmi
Halbuki hem bu kitaba hem de demokritos'a dair kısaca bilgilenilecek inceleme yazmıştım. Eskisi gibi okur kalmamış okunması baya az olduğuna göre....
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.