O kadar güzel bir eserdi ki neden daha önce okumadım dediğim bir eser oldu. Kitap Sabahattin Ali ve eşi Aliye Ali arasında geçen 13 yıllık bir mektuplasmayi anlatıyor. O kadar güzel başladı ki kitap, okurken yüzümden tebessüm eksik olmadı.
Sabahattin Ali evlenmeden önceki sevgisini, nişanlısına olan hasretini o kadar güzel şekilde kelimelere döküyor ki 'ben daha önce hiç sevilmemişim' hissine kapıldım :)
Hayatı hep bir zorlukla geçen S.Ali evlendikten sonra da 2.Dunya Savaşı'nın çıkmasıyla tekrar askere çağrılıyor. Ve eşiyle arasındaki mektuplasma tekrar başlıyor. Evlenmeden önce mektuplarda aşk sözcükleri yer alırken evlendikten sonra 'sana yağ gönderdim gidip al' a dönüştü :D ama tabi karısına ve kızına olan sevgisi hiç sönmedi.
Kızına 'ruhum Filiz' diye hitap edişi içimde çiçekler açtırdı :) Her zorluğa rağmen ailesiyle arasındaki bağı koparmamaya çalışması, hep onları düşünüp onlar için çabalaması çok takdir edilesi bir davranıştı.
İsterdim ki eşi Aliye Ali'nin yazdığı mektupları da okusaydik ama bu kadarı bile aralarındaki bağı sevgiyi göstermeye yetti.
Sabahattin Ali'yi okuyun, okutun. İyi okumalar :)