Gönderi

Zihinlerimiz çarpıtılmış; içinde yaşadığımız kültür, din, ekonomik yapılar, yediğimiz yiyecekler vesaire tarafından şekillendirilmiştir. Zihne belirli bir form verilmiş, şartlandırılmıştır ve bu şartlandırılma bir çarpıtmadır. Bir zihin ancak çarpıtma olmazsa gayet açık, saf, bütüncül ve lekesiz görebilir. İlk hamle bakabilmektir, çarpıtmasız bakmak; bu da zihnin tamamen devinimsiz ve dingin olması anlamına gelir. Sürekli devinim halindeki bir zihin, hareketten, yöntemden, sistemden, pratikten, uygulamadan arındırılmış bir halde tamamen ve kesin olarak sessiz sakin olabilir mi? Zihnin bütünüyle duyarlı olabilmesi için geçmişin izleri tamamen silinmelidir. Aksi halde zihin, geçmişin yükünü taşıyarak duyarlı olamaz. Ancak bunu kavrayan bir zihin bahsettiğimiz soruyu kendisine sorabilir. Ve bu sorunun cevabı yoktur, çünkü bir cevap yoktur. Zihin son derece duyarlı hale gelir ve dolayısıyla fevkalade zeki olur ve zekânın bir cevabı yoktur. Zekâ kendi içinde cevaptır. Gözlemcinin yeri yoktur, çünkü zekâ üstündür.
Sayfa 59 - Omega yayınlarıKitabı okudu
·
139 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.