Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

296 syf.
·
Puan vermedi
İnsanları anlayamazken yavaş yavaş onlara dönüşen bir yaratık düşünün. Gerçek bir yaratık! Yazarın en bilindik kitabı olan Gece Yarısı Kütüphanesi'nden sonra merakla okuduğum bir kitaptı. Yazarın yazım tarzı gerçek hayattan uzak olmasına rağmen sizi bıktırmadan, hatta eğlendirerek okutuyor. Tam da S.J. Watson'ın dediği gibi, 'Sevmenin ve insan olmanın anlamına dair harika bir keşif... iç açıcı, komik, tuhaf ve bütünüyle harika.' bir kitaptı. Bir uzaylının görev amaçlı dünyaya insan kılığında gelmesini konu alan bir kitap. Dünyaya geldiği ilk andan itibaren insanların yaptığı birçok şeye anlam bulamıyor karakterimiz. Sonuçta onun duyguları, vicdanı hatta aptallığı yoktu. İnsanlar neden kıyafet giyiyordu? Neden para denilen kağıt parçasına bu kadar değer veriyor ve her şeyde kullanıyordu? Sadakat neydi? Karakterimiz onlarca soru ile başbaşa kalırken bir yandan da yabancı olduğunu diğerlerine fark ettirmemeye çalışır. İnsanların ve yaşamın bir kitabı ya da klavuzu yoktu. Onu yaşamadan gerçeği öğrenemiyorduk. Karakterimiz yaşayarak insanları çözmeye çalışıyor ve sonunda başarıyor. Ve son olarak kitaptan güzel bir alıntı: İnsanları anlamak zaman alıyor çünkü onlar kendilerine anlamıyorlar. Çok uzun zamandır kıyafet giyiyorlar. Metaforik kıyafetler. İşte bunu anlamaya çalışıyorum. İnsanlar medeniyetlerinin bedelini böyle ödemiş, medeniyeti yaratmak için gerçek benliklerinin kapılarını kapatmışlar. Bu yüzden de kaybolmuşlar, benim anladığım bu. Sanat da bu yüzden var. Kitapları, müziği, filmleri, tiyatroyu, resmi, heykeli, hepsini bunlar kendilerine, asıl kimliklerine dönen köprüler olsun diye icat etmişler. Ama ne kadar yaklaşırlarsa yaklaşsınlar sonsuza dek uzaklar artık...
Matt Haig
Matt Haig
İnsanlar
İnsanlarMatt Haig · Domingo Yayınları · 20236,8bin okunma
·
234 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.