Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

192 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
İtalyan edebiyatının ünlü ismi Dino Buzzati’yi “Tatar Çölü” adlı ölümsüz romanı ile tanımıştım. Sınırdaki kışlada hiç gelmeyecek olan düşmanı bekleyen askerleri anlatan romanı ile “Tanrı’yı Gören Köpek” adlı hikâyelerinin toplandığı eser arasında birçok bakımdan benzerlik bulunuyor. Umut ve bekleyiş Buzzati’nin yapıtlarının temel taşlarından. Öykülerinde ölüm, yaşam, yazgı, Tanrı gibi felsefik konular; su, okyanus, duman, köpek, merdiven benzeri metaforik kavramlarla açıklanıyor. Mesela “Yedi Kat” adlı etkileyici öyküde ölüme yavaş yavaş yaklaşan hastayı anlatmak için metafor olarak hastanenin katları kullanılıyor. Kitabın en etkileyici öykülerinden biri “Savaş Türküsü”. Hikâyede, savaşı kazanan askerlerin söyledikleri hüzünlü türküye kimse anlam veremiyor. Yazar, kazanan kim olursa olsun savaşın çok acı olduğunu anlatmaya çalışıyor. Bu kederi de en iyi savaşı yaşayanlar biliyor. “…kralla generallerin haklı olarak savaşa uygun görmedikleri türküye gizlenmişti yazgı. Yıllar boyunca, ısrarla, o sıradan notalar aracılığıyla alın yazısı konuşmuş, kararlaştırılmış olanı insanlara önceden haber vermişti. Ama hükümdarlar, yöneticiler, bilgiç nazırlar duvar gibi sağırdı. Hiçbiri anlamamıştı, yalnızca, akşamın sokaklarında yorgun argın türkü söyleyerek ölüme doğru yürüyen, yüzlerce zafer kazanmış askerler anlamıştı.”s.93 Dino Buzzati çağdaş edebiyatın büyülü gerçekliğini, insanın varoluşuyla ortaya çıkan acı, hüzün, erdem, riyakarlık, umut gibi gerçeklerle ustaca birleştiriyor. Öyküler farklı okumalara olanak verecek şekilde resmediliyor. Okurun zihnini zorlayan, merak duygusunu kışkırtan anlatılar yer alıyor kitapta. “Son Bakış” kahramanın hiçbir zaman bir araya gelemeyeceğini bildiği kadına bir iç döküşü. Konusu ve tekniği bakımından kitaptaki diğer öykülerden farklı bir yerde duruyor bu anlatı. “Ama Yine De Kapı Çalınıyor" öyküsünde soylu kesimin alt tabakaya kulak tıkaması sonucu düştüğü hâller anlatılıyor. Yazar, üst tabakanın yok saydığı insanları görünür kılmaya çalışıyor. Kitaba ismini veren “Tanrı’yı Gören Köpek” çirkinliklere, ahlaksızlıklara ve dünyanın dalaveresine dalan toplumun silkelenmesi için yazılmış bir dini metin gibi. İnsanlar yaşamlarının her anında, doğru yola girmek için kendilerini gözetleyen bir varlığa ihtiyaç duyuyorlar. Ve kitapta yer alan yirmi iki öykünün sonuncusu “Bir Ozanın Anısı”nda ozanların, yüreğe dokunan yazarların, diğer insanlardan farklı olduğunu; onların satırlarının ölümsüz olacağını yazıyor Buzzati. Büyülü sözcükleri ile dünyayı sarmayı başaracağını, ilk kitabının yayımının üstünden 90 yıl geçmesine rağmen kitaplarının hâlâ elden ele dolaştığını bilmeden yazıyor bu satırları. “Daha uzun bir süre varlığımız sürecek, belli. Ama diyelim ki elli yıl sonra, yüz yıl sonra, ne kalacak bizden geriye? Kim anımsayacak bizi? Yüz elli yıl sonra, onun soylu dizeleri varlıklarını sürdürecek, sözcükler billur taneleri gibi yine aynı yere düşecek doruklardan ve aynı merkezli halkalar yine dünya boyunca yayılarak gizemli yalı yarları dövecekler.”s.191
Tanrı'yı Gören Köpek
Tanrı'yı Gören KöpekDino Buzzati · Can Yayınları · 20161,539 okunma
·
56 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.