"Bu şehrin dört düşmanı vardır; tevatür, yangın, veba ve fitne. Dördü de bulaşıcıdır, bilirsin. Biri ruha, diğeri haneye, öteki bedene, sonuncusu da devlete musallat olur ki en fenası budur..
Seni hangi şehir yutarsa, yuvan orasıdır.
İşte İstanbul'un karnında sessiz sedasız yaşamaya, beni kemiren ve benimle beslenen bu şehre aşık olmaya böyle başladım. Sonra da dönmek gelmedi içimden…”