Beklenmedik bir karşılaşma..."Charles Dickens"
Kırmızılı siyahlı kapağı bir yandan şık öte yandan tehditkardı. Üstündeki resimde iki çocuk, bir dükkanın vitrinindeki eski ve gizemli eşyalaro seyrediyorlardı: kurşun askerler, kafatasları, kum saatleri ve dinozor ayakları. Kapağın arkasında siyahlar giymiş, omzunda pelerini olan ve yüzü bana çok tanıdık gelen bir adam vardı. Bu, Batık Şato'daki aynalardan birinde yansımasını gördüğüm on dokuzuncu yüzyıl yazarıydı. Demek benim iyi arkadaşım Charles Dickens'tı.
...
Yıldırımsaçan'ın ışığını kullanarak Antikacı Dükkanı'nı buldum. Onu yeniden dizlerime koyup meydan okudum.
...
"Geceleri yürümeyi tercih ederim. Yazın sık sık, sabahları erkenden evden çıkar, gün boyunca kırlarda patikalarda gezinirim. Bazen de günler ya da haftalar boyunca oralardan uzak dururum. Ama doğruyu söylemek gerekirse gece, gündüzden çok daha düşüncelidir. Çünkü gündüz, kumdan kalelerimi daha onları yaptığım anda ve zerre kadar pişmanlık ya da nezaket belirtisi göstermeden yıkıverir. <Daracık sokaklarda oturanların Doug ile buna dayanabilmeleri hayret verici.>"
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.