Gönderi

YOGA VE OMURGA
KENDi OMURGAMIZIN DAHA KISA TARİHİ Türümüzün evrimini (filogeni) anladıktan sonra, her bir in­ sanın deneyimiediği gelişme evreleri (ontogeni) üzerinde dur­ mak faydalı olacaktır. Gelişmekte olan fetüs eski atalarımızla paylastığımız yüz­ geçler ve kuyruk gibi bazı karakteristik özellikleri sergilemesi­ ne (ve daha sonra onları kaybetmesine) rağmen, ontegeninin filogeniyi tekrarladığı teorisi uzun zamandır gözden düşmüş­ tür. Bununla birlikte, bu teorinin geçerli olduğu en azından bir yer vardır; omurgalarımızın filogenetik ve ontegenetik gelis­ meleri birbirine ayna tutmuştur. Fetüs halimizdeki omurganın bütün uzunluğunda sadece birincil kıvrımı taşıdığını aklınızda tutun; rahim içinde var olmamızı devam ettirdiğimiz sürece bu durum değişmeyecektir (Sekil 2.1 1). Omurgamızın birincil kıvrımın dışına ilk çıkısı, baslarımız doğum kanalının keskin kıvrımına girdiği ve boynumuz ilk defa olarak ikincil (bel) kıvrımını yasadığı zaman olur (Sekil 2.12). Postüral gelisim baştan ayağa doğru ilerlediğinden, boyun kıvrımının gelişimi 3-4 aylıkken kafamızı dik tutabilmemizle devam eder ve 9 aylıkken dik oturabildiğimizde tamamlanır.
·
17 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.