Hepinize merhabalar, yine kavuşamayan âşıkların hikayesini ele alan bir kitap ile geldim. Aşkı seviyorum ve okumadan edemiyorum, ne yapabilirim ki? İsimsiz erkek karakterimiz Halil Cibran olarak tahmin ediliyorken bu kitap biraz daha ilgimi çekti çünkü söyler misiniz gerçeklik payı olan bir aşk hikayesi kimin ilgisini çekmez? Kitabın yazarı olan Halil Cibran’ı daha önce okumamış, kalemiyle tanışmamıştım. İlgimi çeken kitabın ismi ile konusuna baktığımda aşk olduğunu görür görmez de ilk fırsatta kitabı aldım. Okumak içinse biraz fazla beklettiğimi itiraf ediyorum ama fırsatım olmadı ki… Neyse, ne diyorduk bu durumlarda biz? Geç olsun, güç olmasın. Kitabı oldukça beğendim ve neredeyse her sayfada kendimi bulduğum, beğendiğim alıntılar keşfettim. Betimleme açısından da güzeldi. Betimlemeleri asla sıkıcı değildi, aksine sürükleyiciydi. Hatta betimleme diyebileceğim bir cümleyi hemen aşağıya bırakıyorum. Benim çok hoşuma gitmişti. **Gün, tarlaların ve bahçelerin arasından son nefesini veriyordu. Sizce de gün batımı çok güzel betimlenmemiş mi? Açıkçası benim çok hoşuma gitmişti, hâlâ daha da gidiyor. Ana erkek karakterimiz yakın bir dostunun evine gittiğinde orada giyimi kuşamı şık olan biri dikkatini çekiyor ve dostuna kim olduğunu soruyor. Adam daha sonra karakterimizle konuşuyor ve adamın, karakterimizin babasının eski yakın arkadaşı olduğunu öğreniyor. Daha sonrasında adam onu babası hatrına bolca ziyaret etmesini istiyor . Adam gittikten sonra arkadaşı, adamı anlatıyor ve bir kızı olduğundan bahsediyor. Birkaç gün sonra adamı ziyaret ediyor ve Selma Karami ile tanışıyor. Ah Selma, vah Selma! Ne bahtsız kaderin varmış… Baş başa kaldıkları anda birbirlerine karşı hisleri olduklarını itiraf ediyorlar ama kavuşmalarına bir engel var: Piskopos ve yeğeni… Babası piskopos ile konuşuyor ve Selma’ya geldiğinde piskoposun yeğeni ile evleneceğini söylüyor. İtiraz edemeyen Selma Karami, maalesef aşkını gömmek durumunda kalıyor. Evet, gömmek durumunda kalıyor fakat sizce gömebiliyor mu? Selma Karami evleniyor fakat kocasından göremediği ilgi ile ondan uzaklaşıyor ve erkek karakterimizle göz önünde bulunmayan bir -mağaraydı sanırım, net hatırlamıyorum maalesef- yerde buluşuyor. Hikaye başlarda güzel geliyor ama oturup üzerinde düşününce yapılan davranışları onaylamadığınızı fark edebiliyorsunuz. En azından bu durum bende böyle oldu. Benden bu kadar, diğer yorumlarda, deneme yazılarımda vs. görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın :)

Kırık KanatlarHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20189,6bin okunma

·

107 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mia