Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

464 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Gabriel Garcia Marquez: Yüzyıllık Yalnızlık
İncelememi karakterler üzerinden parça parça yapacağım bu yüzden ağır spolier içerebilir. Çok fazla karakter, çok fazla olay, kültürel olgu, inanç ve folklorik öğe anca bu kadar iç içe geçmiş ve birbirinden kopmayan bağlantılarla edebi bir haz yaşatıyor. Gabriel Garcia Marquez'in 1967 basımlı bu kitabı, yazara 1982 yılında Nobel Ödülü kazandırmıştır. Kendi hayatından yola çıkarak anlattığı kitap, ailesinin 100 yıl süren lanetini konu alıyor. Kendi hayatının dışında Latin Amerika folklorik öğeleri, tarihi (iç savaş), Amerika emperyalizm simgesi, kültürel ilişkileri ve büyülü gerçeklik anlatısıyla doyurucu, sürükleyici ve tekrar okuma isteği uyandıracak büyülü bir başyapıt sunuyor bize. Ayrıca bunun için çevirmenin de ne kadar büyük bir iş yaptığını unutmamak lazım.
Seçkin Selvi
Seçkin Selvi
sayesinde bu karmaşayı bize aktarırken akıcılığından, sürükleyiciliğinden ve büyüsünden hiçbir şey kaybetmiyor eser. (Karakterleri karıştıranlar için küçük bir not: Marquez yaş sıralamasıyla anlatıyor tüm karakterlerini.) Erkek karakterlerimiz çok hayalperest, girişken, atak olurken buna karşılık kadın karakterler gerçekçi, gelenek ve inanç öğretilerine bağlı güçlü kişilikleri vardır. Gerçek olamayacak olaylar hikaye içinde öyle bir şekilde bize sunuluyor ki hiç absürt bir şey değilmiş gibi kabullenebiliyoruz. Karakterlerimiz ya kimse anlamadığından ya gerçek benliklerini ortaya çıkardıklarından hepsi bir şekilde bu koca aile içinde "bir yalnızlık" çekiyor. İlk başta Jose Arcadio ve Ursula Buendia ile başlayan karakter ağı, sanki dünyanın yaratılışından başlar gibi iki karakterin göç edip Macondo adını verdikleri hiç el değmemiş bir yerde insan hayatı başlıyor. Büyülü gerçekliği tanımlayan en büyük karakterimiz Melquiades, ölüp dirilen, hastalıkları iyileştiren, hasta olmayan, yenillikleri bilen, anlayan büyük bir bilgeliye sahip olan karakter kitabın başında ve sonunda Buendia ailesi ve laneti hakkında bizi bilgilendiriyor. Unutkanlık hastalığı ayrıcı eşyaların isimlendirilmesi ve "Tanrı Vardır" tabelasının asılması yine dünyanın ilk oluşumunda geçen dini ayetlere bir atıf olabilir. Jose Arcadio Buendia girişken, tutkulu bir yeniliğe düşkün karakteri ile köyün kurulmasına hem önderlik edip kitapta yenilikçi rönesansçı bir kişilik olarak karşımıza çıkar. Ursula ayakları yere basan, gerçekçi, kocasına her türlü desteklerken uçarılıklarını ve anlamadığı konularda inatçılığını koruyan sabit fikirli ve en fazla geleneğe bağlı kişi olarak; dini (hristiyanlığı) yaşarken Latin Amerika kültüründen vazgeçmeyip dini kültürle karıştırıp yaşayan bir karakter. Hatta ailesinden aldığı kültürel inanç dinden daha ağır basar Ursulada. Roman boyunca aktif olan karakterimiz, her yaşta insanın değişimlere nasıl tepki verdiğini ortaya koyuyor. İlk nesil çocukları Jose Arcadio, Amaranta ve Aureliano dur. Jose Arcadio, efsanevi anlatımlara sahip, maceracı bir boşvermişlikle evden uzaklaşıp sonradan tamamen farklı bir kültürde yıkanmış olarak gelen karakterimizi Rebecca (eşi) ehlileştiriyor. Rebecca karakteri için Amerikanın asıl sahipleri olan kızılderileri anlattığını savunan pekçe eleştirmen mevcut. Bu şekilde bakıldığında Rebeccanın toprak yemesi vatana özlemi, Buendia ailesine katılışı da Amerika da hep beraber birlik içinde yaşamaya bir özlem olarak atfedilebilir. Ayrıca Rebecca Buendia ailesini ve kocasını bağrına bastığı halde Jose Arcadio nun ölümünden sonra kimseyle konuşamaz olup kendini hayatının geçtiği eve kapatarak tüm iletişimi kesiyor. Amaranta'nın Reebecca'ya olan kıskançlığı da bu şekilde tamamen açıklığa kavuşur. Sinsi, kıskanç ve pişmanlık içinde bir hayat süren Amaranta mız , öldüğünde günahlarının affı için tüm köylünün ölülerine haber, selam götürme işini bile üstlenir. Gelelim ikinci oğul Aureliano Buendia, romanın büyük bir bölümüne konu olan, iç savaşlara aktif katılan, askeri bir lider olup, dönemin muhafazakar-liberal kavgasını ve masum insanların durumunu gözler önüne seren, en sonunda da yaptıklarının bu halk için bir öneminin olmadığını görüp hayata küsen bir karakter. Albay hakkında çok fazla çıkarım yapabiliriz, ilk olarak bir pedofili öğesi barındırıp bir çocuğa aşık olup evlenen albayımız, Buendia soyu için olacak 17 kadından 17 çocuğu olsa da, tekrar silahlanmasından korkulup tüm çocukları babasının günahının vebalini ödemek zorunda kalır. Bir önemli karakterimiz Pilar Ternera, Jose Arcadio ve albay Aureliano dan ayrı ayrı çocuğu olan, toprak ana gibi Buendia soyunun devamını sağlayan ve büyülü kartlar sayesinde öngörülerde bulunan karakterimiz, son anda Buendiaların yaşadıklarını hatırlayan tek kişi olarak da karşımıza çıkar. 3. nesil Arcadio annesini tanımadığı için annesi Pilar'a , 3.nesil Aureliona ise halası Amaranta'ya aşık olan bu Buendialarımızın ensestin ilk örnekleri olarak karşımıza çıkar. Arcadionun eşi Sofia sesiz, sakin karakteriyle, güçsüz halk tabakasının profilidir. 4. nesil ikiz Jose Arcadio segundu ve Areliona segundu ve kızkardeşleri güzel Remedios ile Bugendia ailesi yeniliklere, teknolojiye ve Amerika emperyalizimin simgesi olan muz şirketiyle olan ilişkiler ele alınır. Jose Arcadio Segundu muz şirketine karşı işçi hakları savunucu, grev yapan ve bunun üzerine 3000kişinin öldüğü yerde tek başına hayatta kalan anlattıklarına kimse inanmayan, büyük şirketlerin arkasını kollayan avukatlar ordusu ve devlete karşı masum halkın yapabileceği hiçbir şeyi olmayan bir karakterdir. Aureliona Segundu ise hayvancılıkla uğraşan eğlence düşkünü, karısının güzelliği sebebiyle evlenip, bağnaz bir kilise öğretisiyle yaşayan Fernanda dan kaçıp metresi Petranın kollarına koşan, obur açgözlü ve şehvet düşkünlüğü bu karakterde fazlaca birleştirilmiştir. Bunun dışında çocuklarına diğer babalara göre daha düşkün oluşu da Fernanda ile tam bir eş olamadıklarındandır. 5.nesil Fernanda ve Aureliano Segundunun çocukları, Reneta Remedios (Meme), Jose Arcadio ve Amaranta Ursula ile artık farklı kültürleri yaşayan, Büyük büyük ninemiz Ursula ile dalga geçerek aslında kendi kültürlerinin özelliklerine bir tepki gösteren ve anlamayan yeni neslin özelliklerini görürüz. Meme'in gayri meşru çocuğunu saklayıp eve getirdiğinde yabancı olduğunu söyleyen Fernanda aslında her şeyi lanetin oluşmasını sağlamak için yaptığının bile farkında değildir. Papaz olmak için yurtdışı eğitimine giden Jose Arcadia ise çocukluk yıllarından halası Amaranta nın tacize uğramış olsa da halasına aşık olan, dini öğretiler aksine eğlence ve boşvermişlikle yaşayan tipik jose kanını simgeler. Diğer Joseler gibi ölümü de hızlı olur. Amaranta Ursula da yurtdışı eğitimi aldığı ve yabancı biriyle evlendiği halde sıla hasreti ve kökenlerinin ve çocukluğunda yaşadığı mutluluğu özleyerek eve gelir. Evde kalan tek kişi ise yeğeni olduğunu bilmediği Aureliano dur. Aureliano herkesten saklandığı için evdeki Melquiades odasına kapanıp eski yazıtları çözmekle vaktini geçirir. Burdaki en büyük anlatı bu kadar büyük aile o kadar birbirinden uzak o kadar yalnızlardır ki 6.nesil olan Aureliano Bugendia ailesi hakkında hiçbir şey bilmemektedir. Lanet kendini tamamlayacak teyze ve yeğen büyük bir aşk yaşar ve en başta anlatılan lanetin çocuğu domuz kuyruklu Aureliano doğar.
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202036,2bin okunma
·
1 artı 1'leme
·
685 görüntüleme
Ftmbhc okurunun profil resmi
Çok güzeldi. Dinlerken de okurken de çok zevk aldım. Emeğiniz için teşekkürler 👏🏻
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.