Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

140 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bir incelemeden ziyade küçük bir anı. İnceleme değildir...
Tarık Tufan'ı ilk olarak
Bir Adam Girdi Şehre Koşarak
Bir Adam Girdi Şehre Koşarak
ve
Beni Onlara Verme
Beni Onlara Verme
kitapları ile tanımıştım. Hakkında hiçbir fikrim yoktu ve sadece kitap kapaklarını beğendiğim için almıştım. İki kitabı da bir solukta okumuştum ve durduk yere dert sahibi olmuştum :) İçimizden biri olan, olabildiğince samimi ve gerçek hayat hikayelerini okurken. Çok etkilenmiştim ve diğer kitaplarını da okumak istiyordum tam da o günlerde kitap fuarı vardı ve Tarık Tufan da söyleyişi veren yazarlar arasındaydı. Belki Nazan Bekiroğlu gelir de tanışırım umuduyla her fuara gitmeye çalışırdım bu sebeple çoğu yazar ve şairle tanışmak nasip oldu. Darısı Nazan Bekiroğlu ve İsmet Özel ile tanışmaya İnşaAllah :) Tarık Tufan ile imza gününde tanıştım. Söyleyişi ve imza gününe gidenler bilir okurları ile muhabbet etmeyi sever, çok samimi ve içtendir. Bu nedenle imza kuyruğu uzar gider ve beklemek can sıkıcı hâle gelir ama sıra sana gelince hoş sohbeti güler yüzü ile telafi eder iyi ki gitmemişim dersin. Sıra da o kadar sıkılmıştım ki kaç defa gitme kararı aldım ama sonra kendimle inatlaştım gitmemeye direndim:) O kadar bunalmıştım ki Fatiha Süresi'ni okuyup sakinleşmeye çalışıyordum. Sıra bana geldiğinde ne mırıldanıyorsun yoksa çok beklettik diye Tarık abine mi söyleniyorsun dedi. Yok dedim sıkılınca, üzülünce, daralınca, sevinince yani her hâl değişiminde Fatiha Süresi'ni okurum dedim. Çocukluğumdan gelen bir alışkanlık küçüçük yaştayken dedem öğretmişti dedim. MaşaAllah dedi. İmza için ismimi sordu Zeynep Leyla diyince tekrar etti ismimi sonra ne kadar güzel ismin var iki ismin bir araya gelişi ne güzel bir uyum , ne güzel mânâ , isminin ve sana bu ismi verenin kıymetini bil dedi. Kitabı imzalarken de "İnsan Tamamlanamayan bir cümledir" diye not düştü. Ayrılırken de "İyyake na’büdü ve iyyake nestain" ayetinin Rabb'ine sığınmaya devam et sırtın hiçbir zaman yere gelmez" dedi. O günden beri Tarık Tufan'ın yeri çok farklıdır bende. O gün gönlümde güzel bir iz bıraktı o kadar samimi ve içten ki sanki mahallemizin tanınan, sevilen bir abisiymiş gibi bir etki bıraktı. Fırsat buldukça söyleyişilerine gitmeye çalışırım. Ve kafamı bir yere çarpıp kırma konusunda yarışabileceğim tek insan :) yara bandı ile gezdiğine şahit olanlar olmuştur. Neyse çok uzattım kitaba gelecek olursak Radyo istasyonunda gece programı yapan şizofreni tanısı konan( ki asla kabul etmiyor) bir gencin kendi iç sesiyle konuşmaları, hayatla ve kendi ile yüzleşmeleri, radyo dinleyicilerin hikayeleri ve o günden günümüze süregelen aynı sorunlar ve çözülemeyen problemleri anlatıyor. O kadar gerçek ve hayatın içinden ki hikâyeler derin bir üzüntü duyuyorsunuz, nasıl olabilir böyle şeyler diyorsunuz ve tüm bunlar mide bulantısına sebep oluyor :( Bence okunmalı. Hâlâ tanışmayan varsa tanışmalı Tarık abiyle, güzel gönlüne şahit olmalı. Ülkeyi, gençleri dert edinen, çözüm bulmak için çabalayan nadide güzel insanın güzel gönlü ile tanışmalı... Tavsiye edilir...
Kekeme Çocuklar Korosu
Kekeme Çocuklar KorosuTarık Tufan · Doğan Kitap · 20216,6bin okunma
·
3 artı 1'leme
·
108 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.