Kutlama / Harold Pinter
2005 Nobel Edebiyat Ödülü
Türkçesi: Prof. Dr. İbrahim Yerebakan
Harold Pinter; yaşamı boyunca insan hakları ve düşünce özgürlüğünden ödün vermeyen, baskıcı rejimlerdeki işbirlikçi aydınları amansızca eleştiren eserleriyle ünlü çok yönlü bir sanatsal kimliğe sahip bir aydındır. Yahudi asıllı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Pinter Naziler tarafından Yahudi karşıtı sistematik eylemlerin ve soykırımın yoğunlaştığı yıllarda, Nazi subaylarının Yahudi evlerinde yaptığı işkencelere, katliamlara ve buna benzer birçok korkunç hikayeye çocuk yaşlarda maruz kalmıştır. Bu canlı hatıralar Pinter’da yalnızlık, ayrı kalmışlık, soyutlanmışlık, yitiklik gibi duyguları öne çıkartır ve bu duygular tüm eserlerinde karamsar bir motif olarak ilmik ilmik işlenir.
Günümüzün önde gelen tiyatro eleştirmenleri onun sanatının ; “Pinter’ın manevi babası” olarak kabul edilen Samuel Beckett’ tın sanatından daha üstün olduğunu; Oscar Wilde’dan sonra İngiliz yazının en nükteli yazarı olduğunu kabul eder.
Artur Miller ile Türkiye’ye yaptığı ziyaretle de oldukça ses getiren Pinter, ülkemizde oyunlarından çok bu ziyareti ve ziyaret sonrası kaleme aldıklarıyla tanınıyor ne yazık ki.
Bu ve daha çok bilgiye, eseri dilimize kazandıran ve Harold Pinter’la da tanışma mutluluğuna eren Prof. Doktor İbrahim Yerebakan’ın eserle ilgili yazdığı önsözden ulaştım. Yine burda, çevirinin gücü ve yayınevi farkı diyorum
Eser tam bir kara mizahBolca metafor, şiirsel bir dil, müstehcenliğe rağmen estetiğini koruyan bir tiyatro adabı. Sosyal ayrışmayı ve tabakalaşmayı tüm çıplaklığıyla açığa vurmanın yanında, parasal ve siyasal gücün ne olduğunu, bu gücün gerektiğinde nasıl kötüye kullanıldığını gözler önüne seren sıradışı bir oyun. Pinter bu eserinde aslında güçsüz insanların zavallılığını değil de elit!!! tabakanın soysuzlaşmışlığını, aşağılanmışlığını ve vurdumduymazlığını hicvediyor. Arka kapakta da yazar ve çevirmen yan yana
Ve ısrarlı bir tavsiyemdir tabi kiOyun okumayı çok seviyorum ki bu oyun ödüllü ve böylesi özenli bir baskıdan olursa daha da çok seviyorum Sadece “önsöz”ü için bile okumaya değer ki oyun zaten şahane