Tezer Özlü ile ilk kez tanıştığım bu kitapta anlatılanlar daha doğrusu yaşanılanlar beni derinden etkiledi. İlk sayfalarda yazarı tanımaya çalıştığım için karmaşık gelebiliyor fakat okudukça kendimi yazarın yerinde hatta yanındaymış gibi hissettim. Özellikle 50.sayfalara geldiğimde söylediklerini tekrar tekrar okudum kulağımda yankılandı sanki bize yüzümüzü haykırıyormuş gibi. Onun hüznünü içinizde hissediyorsunuz. Yaşantısını anlatırken desteklediği betimlemelerle de kafanızda canlandırıp o anı gözünüzde canlandırıyorsunuz. Yaşanılan dönemden kopuk olmayan anlatımı ile o zamanın şartlarını da anlayabiliyoruz. Gezdiği, gördüğü yerleri birlikte gezdim sanki İstanbul da bahsi geçen cafe de oturup kahve içmiş kadar oldum. Hiç görmediğin tanımadığın birinin acısını paylaşabilmek hissedebilmek muazzam bir duyguydu.