Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Öyle bir ülkeden gidiyorum ki, dedim kendi kendime demir sandalyenin üzerinde, orada düşünce insanı de­nilen insana zevk veren her şey, zevk vermese bile, hiç değilse varoluşundan haz duymasını sağlayan her şey uzaklaştırılıyor, atılıyor, söndürülüyor, orada artık yalnız bütün ayakta kalma dürtülerinin en ilkeli hüküm sürüyora benzer ve orada düşünce insanı denen insanın en ufak bir isteği henüz filizlenirken boğu­lur. Orada yiyici devlet ve aynen onun gibi yiyici olan kilise bir­likte sonsuz bir ipi çekerler, bu ipi yüzyıllardır en büyük ahlak­sızlıkla ve aynı zamanda en büyük vurdumduymazlıkla bu kör olmuş ve kendisine hükmedenler tarafından gerçekten de buda­lalığına hapsedilmiş ve gerçekten aptal olan halkın boynuna do­lamışlardır. Burada hakikat, ayaklar altına alınır ve yalan bütün resmi kurumlar tarafından bütün amaçların tek aracı olarak kutsallaştırılır. Öyle bir ülkeyi terk ediyorum ki, dedim kendi kendi­me demir sandalyede otururken, orada hakikat anlaşılmaz ya da kabul görmez ve hakikatin karşıtı her şey için tek geçer akçedir. Öyle bir ülkeyi terk ediyorum ki orada kilise sahtekarlık yapıyor be iktidara gelen sosyalizm sömürüyor ve sanat bu ikisinin ağzıyla konuşuyor . Öyle bir ülkeyi terk edıyorum ki orada budala olarak eğitilen halk kiliseye kulaklarını ve devlete ağzını kapatt­ırıyor ve orada benım ıçın kutsal olan her şey yüzyıllardan beri hükmedenlerinin çöp tenekesine tıkılıyor. Gidersem, dedim ken­di kendime demir sandalyede otururken, temelde artık hiç ilgim olmayan ve orada asla mutluluk bulamadığım bir ülkeden gide­ceğim. Gidersem, kentleri pis kokan ve bu kentlerde yaşayanla­rın kabalaştığı bir ülkeden gideceğim. Öyle bir ülkeden gidec­eğim ki dili bayağılaşmış ve bu bayağı dili konuşanların akılları­nın bütünüyle hesaba katılamayacağı bir ülkeden gideceğim. Öyle bir ülkeden gideceğim ki, dedim kendi kendime demir san­dalyede otururken, orada vahşi hayvan denilen hayvanlar tek örnek oldular. Öyle bir ülkeden gideceğim ki, orada en aydınlık günde bile karanlık gece hüküm sürüyor ve orada esasen sadece bağırıp çağıran cahiller iktidarda.
YKY
··
2 artı 1'leme
·
1.507 görüntüleme
Bay C okurunun profil resmi
"Bu ülkenin, bu vatanın içinde yaşayan kişi, var olmak ve tek bir gün olsun ilerleyebilmek için, asla gerçeği söyleyemezmiş, kimseye ve hiçbir şey hakkında, çünkü sadece yalan bu ülkede her şeyi ilerletirmiş, bütün örtünmeleri ve süslenip püslenmeleri ve ikiyüzlülükleri ve tehditleriyle yalan. Yalan bu ülkede her şeymiş, gerçekse sadece şikâyete, yargılamaya ve alay edilmeye değermiş. Bu ülke o yüzden bütün halkının yalana sığındığını gizlemiyormuş. Gerçeği söyleyen cezayı müstelzim ve gülünç duruma düşüyormuş, kitle ya da mahkemeler kişinin cezayı müstelzim ya da gülünç ya da cezayı müstelzim ve gülünç duruma düşüp düşmediğini belirliyormuş, kişi, yani gerçeği söyleyen cezayı müstelzim değilse, gülünç duruma düşürülüyormuş, gülünç duruma düşürülecek gibi değilse, cezayı müstelzim oluyormuş, bu ülkede her kim gerçeği söylerse gülünç ya da cezayı müstelzim kılınıyormuş. Fakat pek az kişi gülünç ya da cezayı müstelzim duruma düşürülmek istediği ve bir insan cezadan fazla hiçbir şeyden korkmadığı, yüksek para ya da hapis ya da hatta zindan cezaları insanın gözünü korkuttuğu için, herkes yalan söylüyor ya da susuyormuş. Yalnız kendisi gibi doğası gereği susamayanlar varmış, zaman içinde akılları başlarına geldiği, gerçeğin sırrına vardıkları için onlar susamıyor ve ister istemez düşüncelerini dile getiriyor ve bu nedenle devamlı cezayı müstelzim ya da gülünç ya da cezayı müstelzim ve gülünç ve hüküm süren kanuni düzene göre sürekli daha da cezayı müstelzim ve hüküm süren kanuni düzene göre sürekli daha da gülünç duruma düşüyorlarmış." (Thomas Bernhard / Kireç Ocağı / syf. 82) #218681254
Mr. M.K. okurunun profil resmi
ve orada esasen sadece bağırıp çağıran cahiller iktidarda. Mükemmel bir özetleme olmuş tam da caaanıımmmm ülkeme.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.