THOMAS BERNHARD, Hollanda'da doğup Avusturya'da büyüyüp, büyükbabası yazar olan Johannes Freumbichler (yine 1Monteign seven bulmuşumdur) tarafından 1sanatçı gibi yetiştirildi (yeri bambaşkadır yazar için). Seekirchen'de ilkokula gitti, Salzburg'daki çeşitli okullarda orta öğrenime devam ederken 1947'de eğitimini bırakıp çıraklığa başladı, kitap bu kısımda bitiyor. Gençliği boyunca yaşadığı solunum yolu rahatsızlıkları yüzünden 1949'da 2yıllığına sanatoryuma yatırıldı yine hastanede yattığı süre içinde dedesinin ölümüne gidememiştir gerçi dedesinin cenazesi de yine ilginç 1sekilde uzunca 1süre bekletilmiştir, bu kitapta bu kısımdan da bahsetmiştir, 1952'de Salzburg'daki Mozarteum'da müzik eğitimini sürdürürken Demokratisches Volksblatt gazetesinde muhabirlik yaptı ki müzikten keman bağlantısıyla ölüme bağlanan olaylar da kendi adıma etkileyici bölümdü kitapta yine. 1957'den sonra geçimini esasen yazarlıktan sağladı. İngiltere'de ve Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde yaşadıktan sonra 1965'te yeniden Avusturya'ya döndü. Çok sayıda ödül alan ve Türkçeye pek çok eseri çevrilen Bernhard'ın otobiyografik 5lemesinin ilk kitabıdır "Neden, Bir Değni"...
Yazarın hakkında genel bilgileri bildikten sonra geri kalan olayları aralara yerleştireceğiz tüm öfkesi ve haklı nefretiyle... Annesiyle bağının nerdeyse hiç olmadığı hatta nefretine neden olan kadınken, anneannesi ve dedesi tarafından büyütülen Bernhard, tüm alabileceği sevgiyi dedesinden almıştır, anneannesinin herdaim kararlı ve dik duruşunun altında yaşadıklarının son günlerinde akıl hastanesinde son nefesini vermesi anneannenin yaşadıklarını bilince içler acısı oluyor, zengin akraba ziyaretlerini detaylıca anlatınca her ziyarette ki tavırlar okurken içimi acıtmıştır. Toplumun anlamsız dayatmaları ve akrabaların!!! kendini en hissedilecek vakit yanında olmamasının en güzel anlatımını Bernhard yapıyor olsa gerek. Babasını hiç tanimayip babasının babasını da 1kere görüp babasının sadece nasıl öldüğünü bilen yazarın hazin öyküsü beni derinden etkilemiştir, anlattıklarıyla hissettiğim topluma karşı tüm öfke ve nefretle...
"Neden - Bir Değini" de yazar, çocukluk ve orta öğrenim döneminde yaşadıklarını çarpıcı 1dille anlatarak tüm güzelliklerin faşist ve Katolik yapısıyla gölgelenen Salzburg'da yetişen 1gencin ruhen yok edilerek, savaşın yıkıcı etkileriyle Katolikliğin çarkları arasında körpe zihinlerin yaratıcılığından ve bu karanlıklar içinde kurtuluş aradığı durumlardı ki bunlar 1değini olarak sunulmuştur yazar tarafından bize...
Aslında bu okuduklarimin çoğunu Ayfer Tunç un söyleşisinde biliyordum ama bunları detaylıca okuyunca etkisi üzerimde daha fazla olmuştur. Daha önce okuduğum 2kitabındaki tüm durumlar tekrardan zihnimde geçerken 5lemedeki 2.kitabi en kısa zamanda okuyacağım, eğer 1kac kitabini okuduysaniz bu otobiyorafik kitaplardaki tüm durumlar yerine daha iyi oturacaktır. Bazı yazarlar çevresindeki olaylardan beslenirken, Bernhard gibi yazarlar kendi yaşamından yazmıştır zira kendi yasadiklari kendi durumu ve toplumun dayatması anlatmaya yetecektir başkasına hiç gerek kalmadan, çok çok severek okudum kesinlikle yazarla tanışıp bu otobiyografik 5leme okunmalı bence, herkese keyifli huzurlu mutlu okumalar...