Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Muhteşem! Mutlaka okuyun!
İnsanın tam mânâsiyle bir insan olabilmesi, gizli kuvvetleri ve görülen azaları iledir. İnsanın görülmeyen gizli ve iç kuvvetleri, hayat ve rühtur. Görülen kuvvetleri ise beden ve azalarıdır. Bu azalardan bazılarının yokluğu, insanın yokluğu demektir. Kalb, ciğer, beyin ve yokluğu ile insanın hayatı yok olan diğer bazı azalar gibi. Bazılarının yokluğu ile hayat yok olmaz, fakat hayatın gâyesi kaybolur. Dil, göz, el ve ayak gibi. Diğer bazıları ne hayatı ve ne de hayatın gâyesini kaybeder. Ancak onların yokluğu ile insanın güzelliği kaybolur. Kirpik, kaş, sakal ve renk güzelliği gibi. Diğer bir kısmı da var ki bunlar ile bunların hiç biri hatta güzelliğin aslı da kaybolmaz. Yalnız kemali kaybolur. Kaşların yay gibi hilal şeklinde olmayışı, sakal ve kirpiklerin siyah olmayışı, azalar arasında tenâsübün bulunmaması, renkte kırmızı ile beyazın karışmaması gibi. Görülüyor ki bunlar ayrı ayrı derecelerdir. İbadetler de aynı bunlar gibi. Sahib-i Şeri'atın tertiblediği süret ve şekillerdir. Biz de bunları kazan-mak için ibâdet ederiz. İbadetlerin ruhi ve bâtıni hayatı, ileride tafsilatıyla izah edileceği üzere, huşû, niyet, huzûr-u kalb ve ihlâsdır. Biz şimdi namazın dış azalarındayız. Kıyâm, rükû, sücûd ve diğer rüknler, tıpkı bedenin kalbi, ciğeri ve başı gibidir. Zira erkândan bir tanesi bulunmazsa namaz yok olur. Ve yukarıda anlattığımız elleri kaldırmak istiftah duası ve birinci teşehhüt gibi sünnetler ise bu bedenin eli, ayağı ve gözü gibidir. Bir insan bu azaların yokluğu ile her ne kadar insanlıktan çıkmazsa da hilkati bozulup sevilmiyen bir şekil aldığı gibi, bu sünnetleri terk ederek namaz kılan, padişaha elsiz ve ayaksız, kör topal köle hediye eden kimse gibi olur. O sünnetlere tabi olan heyetlere gelince: Bunlar da; kaş, sakal, kirpik ve renk gibi güzellik sebepleridir. Aralardaki zikir ve dualar da, sakalın şekli, kaşların yay şeklinde olması gibi güzelliği tamamlayıcı âmillerdir. Senin katında namaz meliklere yaklaşmak için onlara takdim edilen güzel câriyeler gibi, kendisine yaklaşmak için meliklerin melikine takdim edilen bir hediyedir. İşte bu hediye önce Hazret-i Allah'a arzedilir, sonra da kıyamet gününde sana iade edilir. Artık sen muhayyersin, ister onun sûretini güzel yap ister çirkin... Güzel yaparsan senin için, çirkin yaparsan da yine senin içindir, Sakın fakih olup sünneti farzdan ayırmak ile bunun terkinden bir şey lâzım gelmez deyip sünneti terketmeye kalkışma, sana yakışmaz. Böyle yapmak, tabibin, gözün şaşılığı ve tomurcuklanması insanın bedenini iptal etmez demesine benzer. İşte sünnet, hey'et ve edebleri de böyle anlamak lazımdır. (Kıyamet gününde) insanın ilk hasmı, rükû ve sücûdu tamamlanmıyan namazdır. "Beni zâyi ettiğin gibi, Allah da seni zâyi etsin" der. Bu dediğimizi iyice anlayabilmen için, erkân-ı salâtın kemâlinde anlattığımız haberleri iyice oku.
Sayfa 434Kitabı okudu
·
1 artı 1'leme
·
384 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.