Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

464 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Defalarca başlayıp bir türlü bitiremediğim bir kitaptı. Nihayet bitti. Kemal Tahir’in mükemmel anlatımını, yazın ustalığını, birtakım toplumsal konulara ince ince değinmesini, bazı kesimlere inceden laf değdirmesini bulacaksanız bu kitapta. Bir de dili nasıl ustalıkla kullandığını. Kemal Tahir’e has diyalog anlatımını da unutmamak gerek tabii ki. Esir Şehrin İnsanları Esir Şehir Üçlemesi’nin ilk kitabı. Birinci Dünya Savaşı sırasında Kamil Bey ve ailesinin yaşadığı olaylar etrafında gelişen kitap arka planda ise cihan harbi ve Milli Mücadele sırasında memleketin durumunu anlatmaktadır. İstanbul artık Osmanlı’nın payitahtı değil orduları terhis edilmiş, sokaklarında ekseriyetle İngiliz askerlerinin gezdiği, halkın Amerikan himayesi mi yoksa İngiliz mandası mı daha iyi diye tartışırken ulusal direnişten tamamen umudunu kestiği bir ‘’Esir Şehir’’ haline gelmiştir. Anadolu direnişini benimsemek ve padişaha karşı sadakat arasında kalmış bir Esir Şehir halkı. Anadolu'da gerçekleşen milli mücadele kitapta uzaktan anlatılmaktadır. Asıl ön planda olan Esir Şehrin içindeki düşünce ayrılıklarıdır. Anadolu’yu destekleyenler padişaha ihanet ettikleri için çoğu zaman hapisle cezalandırılırlar. Anadolu’ya gizlice yardım edenler tespit edildiğinde bu durumun arkası kovalanır ve tüm örgütü tespit etmek için insanlara ağır işkenceler yapılır. Ayrıca bunun için sürdürülen hafiye faaliyetleri, bu hafiyelere yakalanmamak için alınan tedbirler, kullanılan parolalar da çok güzel anlatılmış. Diğer yandan hiçbir şey yapmadan hâlâ saçma sapan sanatsal tartışmalar içerisinde bulunan Osmanlı aydın kesimine de çok güzel eleştiriler bulunmaktadır. Bir de Kemal Tahir’in kitapta sıklıkla vurguladığı kadın hareketlerine dikkat çekmek gerekir ki bunlardan belki de en önemlisi olan Sultanahmet Mitingi’ne çok güzel yer verilmiştir. İlerleyen zamanlarda kadınların birçok meslekte yer alacağının, sosyal hayatın her alanında erkeklerle birlikte yan yana olacağının, çarşaf giymek mecburiyetinden kurtulacağının ipuçları vermektedir. Esir Şehrin İnsanları’nda bu durum Nedime karakteri üzerinden işlenmektedir. Kitapta o dönemde hapiste olan kocasının yerine dergi işleten ve gizlice Anadolu’ya yardım göndermeye çalışan bir topluluğun başında bulunan Nedime hanım sıklıkla savaş bittikten sonra kadınların meslek sahibi olması ve çarşaftan kurtulması için çalışacağını ifade etmektedir. Yazar İstanbul kadınının düşüncelerini de Nermin ve Nedime karakterleri arasındaki çatışma ile gözler önüne sermektedir. Nermin, hayatı boyunca konfor alanının dışına hiç çıkmamış, kumar borcundan dolayı öldürülen babasının alacaklıları konakta ne var ne yok alp götürünce fakirliğe karşı kendisinde travma gelişmiş olan bir kadındır. Bu fakirlik hali fazla uzun sürmemiş ve Kamil beyle tanışıp evlenmiştir. Kamil sayesinde eski hayatını sürdürmeye devam eden Nermin savaş zamanı İstanbul’unda da bu hayatı sürdürebilmenin tek yolunun İngilizlerin üstünlüğünü benimsemek olduğunu düşünmektedir. Öte yandan Nedime Anadolu kadınının ruhuna sahiptir. Savaş zamanı kocası hapse girmiş, hiç anlamadığı halde koskoca bir derginin idaresi onun üzerine kalmıştır. Üstelik kadınların biblo muamelesi gördüğü bir dönemde. Nedime ise kurtuluşun Anadolu’daki halk mücadelesinden geçtiğini düşünmekte ve bu yolda çabalamaktadır. Çoğu zaman tutuklanma tehlikesi ile burun buruna gelmiş, muhbirler tarafından izlenmiştir. Bütün bunları yaşarken bir de hamiledir üstelik. Kamil bey Nedime hanımla tanışıncaya kadar Nermin’in asıl karakterini hiç fark etmemiştir. Nermin’in ürkekliği içten içe hoşuna gitmiş ve onun güvendiği sığındığı tek kişi olmakla gururlanmış böylelikle kendisinin de güçlü bir erkek olduğu düşüncesine kapılmıştır. Ta ki Nermin artık kendisine güvenmeyi bırakıp içinde bulundukları fakirliğin sorumlusunun Kamil olduğunu, bu durumdan kurtulmak için Kamil’in artık bir şey yapması gerektiğini söyleyene kadar. Böylelikle Kamil Nermin’i bu sefer gerçek manada tanımış, ona Anadolu’daki mücadelenin önemini anlatmaya çalışmış ama çabaları bir sonuç vermemiştir. Kitap ayrıca televizyona uyarlanmış, TRT’de dizi olarak 8 bölüm yayınlanmıştır. Meraklısı izleyebilir. (Fakat beşinci bölümden sonrası Esir Şehrin İnsanları kitabına ait değil, büyük ihtimalle Esir Şehrin Mahpusu kitabında anlatılan olayları da senaryoya dahil etmişler.) Söylemeden edemeyeceğim, Emre Kınay Kamil rolüne Başak Köklükaya ise Nermin rolüne mükemmel yakışmış. Diğer karakterlerin de büyük çoğunluğu kitapta betimlenen karakter özelliklerine uygun seçilmiş. Nedime hariç. Dizideki Nedime’nin kitapta anlatılan delikanlı, tuttuğunu koparan, coşkulu ve güçlü Nedime ile uzaktan yakından bir alakası yok. *** BU KISIMDAN SONRASI KİTAP HAKKINDA SPOİLER İÇERMEKTEDİR *** Kitabımızın baş kahramanı Kamil Bey Abdülhamid’in en zengin vezirlerinden Selim Paşa’nın tek oğlu. Galatasaray Sultanisinde eğitim görmüş, yurtdışında okumuş. Kendi gibi bir paşa çocuğu olan Nermin hanım ile evli. Bir de kızları var Ayşe. Cihan harbi patlak verdiği sırada ailesini de alıp İspanya’ya giden Kamil beyin bir yandan ailesini savaşın etkilerinden kurtardığı için içi rahattır. Ama diğer taraftan arkadaşları savaşa katılıp bunlardan bir kısmı memleketi savunma uğruna şehit olurken kendisinin hiçbir işe yaramadığını, vatan için bir şey yapamadığını düşünüp huzursuz olmaktadır. Madrid elçiliğine giderek ailesinin burada kalmasını kendisini savaşa göndermelerini ister fakat kendisine elçilikte ihtiyaç olduğu yanıtını alır. Böylece cihan harbinin sonuna kadar elçilikte ücretsiz çalışır. Kamil bey babadan kalma birçok şeyi satıp cihan harbinin sonuna kadar İspanya’da kalsa da elde avuçta bir şey kalmayınca savaş da sona erince İstanbul’a dönme kararı alır. İşte asıl olaylar buradan sonra başlamaktadır. Eskiden paşa oğlu olan zengin Kamil artık karısının akrabaları yanına sığınmış meteliksiz Kamil’dir. Kitabın bu kısmında o dönemdeki İstanbul halkının nasıl bölümlere ayrıldığını net bir şekilde görmekteyiz. Bir kısım memleketin yenilgisini baştan kabullenmiş ve İngiliz üstünlüğünü benimseyen yazarın deyimiyle ‘’savaş zenginleri’’dir. Bunlar her işini İngilizlere yanaşıp yapar, böylelikle hem para kazanır hem de İngiliz askerlerinin menfaati uğruna çalışır, karşılığında ise savaş dönemi İstanbul’unda can güvenliklerinin sağlandığı düşünmektedir. Bunlardan biri de Nermin’in halasının ailesidir. Hatta Nermin’in eniştesi Kamil beyin Musul ve Kerkük’teki topraklarını İngilizlere satması için kendisine yoğun baskı yapar. Bir kısım ise halen mağlup padişaha büyük bir saygı ile bağlı bulunmaktadır. Kuvayı Milliye ve Anadolu'nun milli mücadele hareketini padişaha yapılmış çok büyük bir sadakatsizlik ve vatan hainliği olarak görmektedirler. İstanbul halkının çok çok küçük bir kısmı ise Anadolu mücadelesini gizliden gizliye desteklemekte, Anadolu'ya mühimmat yardımı göndermek için gizli örgütler kurmaktadır. Bunlardan biri de dergi çıkarmak adı altında Anadolu’ya destek olan Karadayı dergisidir. Kamil bey Galatasaray lisesinden arkadaşları olan İhsan ve Ahmet sayesinde bu derginin çalışmalarına katılıp asıl seçimini yapmış ve tercihini Anadolu’dan yana kullanmıştır. Arkadaşı İhsan hapiste olduğu için dergiyi İhsan’ın karısı Nedime hanım yönetmektedir. Kamil bey bu dergiye katıldıktan sonra memleket için asıl şimdi bir şeyler yapabildiğini düşünmekte ve çalışmalara dört elle sarılmaktadır. Hatta işgal devletlerinden alınmış çok gizli bilgilerin bulunduğu belgeleri İnebolu üzerinden Anadolu’ya göndermeye çalışırken suçüstü yakalanmış ve yedi yıl kürek cezasına mahkum edilmiştir.
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanlarıKemal Tahir · İthaki Yayınları · 200510,2bin okunma
·
883 görüntüleme
F. okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık güzel incelemeniz için.
Afşin okurunun profil resmi
Kemal Tahir rahmetli gibi uzun ve güzel yazmışsınız avukat hanım. Ellerinize sağlık
•••MERVE••• okurunun profil resmi
Çok teşekkür ediyorum Afşin bey, yazar değil hazine mübarek
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.