Öfke en ilkel duygularımızdan birisidir. Habil ve Kabil hikayesinden tanıdığımız, en yakın çevremize bile yansıtabildiğimiz negatif olayların dışavurumudur. Ve bu tanıdık resim en çok bir korku öğesine yakışır. Stephen king kitabında gerçek? bir medyum olan bir çocuğun, geleceğini yorumlamaktan bile aciz olabileceğini konu edinmiş. Kaybeden ve öfke kontrolü olmayan düşkün bir baba ve sönük, dahası; tam anlamıyla mahkum bir anne portresi. Bu mahsulü bir de geçmişi karanlık olan perili bir otel ile taçlandırmış. Kitapta bir misery gerilimi bulamayacaksınız belki biraz daha çok korku faktörü ağırlıkta. Yine de gerilim yok demiyorum. Film olarak konuşacak olursam. Jack Nicholson'ın gerçekten de büyük bir oyuncu olduğunu belki istemeyerek fark edebilirsiniz. Kubrick sineması bakımından biraz paslanmış olabilirim. Ama tony'e alternatif bir seyirci bakış açısına bayıldığımı söyleyebilirim. Genel olarak renkler tam bir klasik film eseri, hitap edilen sahneler akıllara kazınma garantili, güzel bir sonbahar akşamı klasiği belki de karlı bir kış demeliydim. Son olarak tekrar Jack Niholson'la aramızın artık iyi olduğundan dem vurarak şu aciz sözlerimi kendisine iletiyorum: Jack filmde hiç de kaybeden bir adam değilsin.

MedyumStephen King · Altın Kitaplar · 20215,9bin okunma

·

22 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Garoum