Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
"Sevgi en fazla seveni öldürürdü, sevdiğini değil." Selamlar sevgili okurlaaar; Dehşet bir kitap önerisiyle geldim. İlk kitaba nazaran daha çok can yakacak harbiden Ateş gibi bir kitap. İlk kitapla karşılaştırıldığında hem daha çok güzel an hem de birkaç feci can yakan sahne var bu kitapta. Bir kere öncelikle yine yan karakterlerden olan ekibi ne kadar çok sevdiğimi ve her şeyiyle ne kadar çok eğlendiğime değinip ana karakterlere yoğunlaşmak istiyorum. Ha bir de Eren’e… Eren gerçekten ilk kitabın sonunda yerini anlamadığımız ama aslında hikâyenin içinde önemli bir yaralı ve nefret sahibi olduğunu öğrendiğimiz bir karakter oldu. Hatta son bölümde Ulaş’la yaptıkları çözümlemeler o kadar hızlı ve heyecan dolu aktı ki takip ederken bir yandan düşünüp bir yandan da gözlerimi ayırmak istemiyordum kitaptan. Son bölüme de değinmişken söylemeden edemeyeceğim: manyak derecede beklenmedik bir sondu ve böyle sayfaya bakakaldım resmen. Aslında meşhur kötü karakter belki de masumdu? Belki de bu hikâyede en çok nefret edilen suçsuzdu? Belki de asıl kötü kendini yıllarca çok başarılı bir şekilde kamufle etmişti? Ta ki Eren’in yazılımcı olup birkaç belgeyle ve ana karakterlerimizin anılarıyla şüphelerinin puzzleını birleştirene dek. Kitapta hoşuma giden küçük bir detay vardı o da Arya’nın Ulaş’ı “Ulaş’ılamıyor” diye kaydetmesiydi çünkü Ulaş gerçekten ulaşılmaz birisi. Arya’ya psikolojik anlamda yaşattığı acılar ve sinirli yapısı bizleri çok kırsa da, o da Arya’yı korumak isterken çok kez yara aldı. Bunu asla inkar edemeyiz. Havaalanında gelip onu aldığı andan itibaren yaşadıkları o aşk dolu anlar gerçekten bizi gülümsetti ve Arya ateşle olan mücadelesini Ulaş şifasıyla yendi. Kitapta şöyle bir ilk 200 sayfada falan Ulaş karakteri üzerinden birini anımsadım. Geçmişte tanıdığım ve şu an hayatımda olmayan o kişiyi anımsatan karakterin Ulaş olması can sıkıcıydı. Çünkü kitapla arama soğukluk girmesine bile sebep olabilirdi. Sonrasında bir şans daha verip okumaya devam ettim ve Ulaş’ın kitapsever ve şiirsever oluşunun, Arya’ya okuduğu şiirlerin, yaptıkları kitap dateinden tutun kitap ödünç almalarına kadar olan özelliklileriyle o kadar da benzemediğini düşündüm ve bu yüzden aklımdan çıkmasına sebep oldu. Nahifliğin için teşekkür ederim Ulaş Tütüncü. Kitapta bahsedilen belli başlı klasik eserler vardı ve bu beni çok mutlu etti çünkü kitaplarda başka eserlerden alıntı yapılması hoşuma gidiyor. Bahsedilen tüm o eserleri okumak istiyorum. Sizlerlere bir alıntı bırakıp yorumu sonlandırıyorum. Bu güzel kitabı okuyacak olanlara da keyifli okumalar diliyorum. "Bence bir kişiyi nasıl gördüğümüz, bize hissettirdikleridir daha çok. Görüntüsü her ne olursa olsun, bize güzel şeyler hissettiriyorsa günden güne dünyanın en güzel insanı olarak görünmeye başlayacaktır. Görüntüsü aslında hiç değişmeyecektir ama bizim için güzelliğin anlamı değişecektir. Güzellik bu yüzden görecelidir."
Ateş - Ulaş'mak
Ateş - Ulaş'makFiliz Puluç · İndigo Kitap · 2023259 okunma
·
271 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.