Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

177 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Kumar tutkusu
Kumarbaz Dostoyevski’nin kendi hayatının 10 yıllık bunalımlı bir döneminden gerçek bir kesit olmakla birlikte, 20’li yaşlarındaki aşk ve kumar tutkusunu anlatan sürükleyici, akıcı bir roman. 1866 yılında kaleme aldığı varsayılıyor. Bu romanı nasıl yazdığı ise enteresan; Dostoyevski dünyaca ünlü olan yapıtı Suç ve Cezayı yazdıktan sonra o dönemki aşırı kumar borcu yüzünden yayıncısı ile aralarında bir sözleşme imzalar. Sözleşmenin şartları ise şöyledir; Dostoyevski’nin bütün borçlarını kapatacağını ve üzerine 2 yıl ona yetecek kadar para vereceğini karşılığında kısa bir roman yazması gerektiğini söyler. Bu romanı sözleşmeden itibaren tam 24 ay içinde teslim etmesini ister. Eğer eseri bir gün bile geç verecek olursa bugüne kadarki ve bugünden sonraki bütün eserlerinin hakları yayıncısına kalıcaktı. Dosteyevski bu sözleşmeyi imzalar. İmzaladıktan 24 aya yakın bir zamanda hala ortada bir eser yoktur bu durumdan haberdar olan Fransız yazar Stendhal Parma Manastırını ben dikte ederek (söyleyerek yazdırmak) yazmıştım sen de öyle dene der. Grigoryevna Snitkin adında daha sonra 2. Karısı olacak olan İsveç asıllı genç bir kıza dikte ederek adı geçen (Kumarbaz) roman ortaya çıkar. (Yazarın Bu Romanı Nasıl yazdığı kısmı alıntıdır) Kahramanın gözünden anlatılan kitabın özetine gelirsek; Fransa’nın Roulettenbourg şehrinde yaşayan hayalperest Rus Generali ve ailesinin (Aslında Albaymış emekli olunca Generalliğe terfi almış Syf:113) yanında öğretmen olarak yaşayan filozof, akıllı, cesur, eğlenceli ve açıksözlü bir mizaca sahip kahramanımız Aleksey İvanoviç’in Almanya’dan yanlarına dönüp otele yerleşmesiyle başlıyor. General o sırada kumarda her şeyini kaybetmiş, açık veren bütçesini kapatması için, De Grieux adlı Fransız Markiden aldığı borçla avucuna düşmüştür. General Fransız Markinin uzaktan akrabası olan güzel, alımlı, genç Matmazel Blanche’ye kör kütük aşıktır. “Elli beş yaşında böylesine şiddetli bir tutkuya kapılmak felaketin dik alasıdır” Sfy: 24 Matmazel Blanche ise para kimde gönlü onda olan paragöz, maddiyatçı bir varlıktır. (“Mesela kazara büyükannenin ölmediği haberi gelirse, Matmazel Blanche anında ortadan kaybolur.”Syf: 25) Generalle birlikte hepsinin gözü (Generalin halası) Moskova’da yaşayan Büyükanneden gelecek haberdedir: kendisi ölüm döşeğinde olduğu için ölünce tek mirasçısı olan General ve ailesine kalacak olan büyük mirasta… Böylece Fransız’a borç ödenecek ve Matmazel Blanche ile evlenebilecektir. Kahramanımız Aleksey İvanoviç ise Genaralin üvey kızı güzel ama kimseye yüz vermeyen Polina’ya tutkulu bir aşk beslemektedir. (Gözünüzde bir hiç olduğumdan ve umut dahi besleyemeyeceğimden açık konuşuyorum: Her yerde siz varsınız, geri kalanı umurumda değil” Syf: 38) Onsuz yaşamayı düşünemeyecek kadar öl dese ölecek türden bir sevgi hissetmektedir. Ancak bu aşkın karşılığında ise hor görülme, küçümsenme ile birlikte alaycılık vardır. (“ Git kendini mahvet, ben kenarda bekleyeceğim.” Syf: 41) Kumara başlaması ise ilk olarak Polina’nın emri ile onun adına, onun parası ile oynaması ile olur. Kaybedince bir daha onun parası ile oynamayacağını kendi adına kendi parası ile oynarsa kazanabileceği gibi bir batıl inanca kapılır. Yine Polina’nın kışkırtması ile Alman bir Baron’a yaptığı kaba bir davranışın sonunda itibarı sarsılan General tarafından işinden de haksız yere kovulur. Bir türlü ölmek bilmeyen ihtiyar Büyükanne ise iyileşmiş, gözünü açar açmaz Fransa’ya gelerek onlara beklenmedik, büyük bir sürpriz yapar. (“ Sizse hep evimden ayaklarım önde çıkacağımı, mirasımı da size bırakacağımı sandınız değil mi?” Syf: 75) Kahramanımız öğretmeni pek seven, tutan Büyükanne kendini kumarhaneye götürmesini ister ve birlikte kumar oynamaya başlar. Rulette zero diye diye başlangıçta kazanıp, kazandığı paranın ve devlet tahvilleri ile birlikte bütün parasını birkaç günde sıfırlayarak pişman bir şekilde memlekete geri döner. Bu sırada yaşadığı deneyim, İvanoviç için unutulmaz olur. Bütün aile perişan bir haldedir özellikle Polina yakınlaştığı Fransız’ın da ortadan kaybolması ile borcunu ödeyememenin verdiği eziklikle gururu incinmiş olarak, İvanoviç’den yardım umar. İvanoviç soluğu kumarhanede alır ve tutkuyla kumar oynamaya başlar neredeyse bütün yaşamını masaya koyar ve cebindeki az bir miktarla büyük bir servet kazanır. Artık aşkı bile ikinci sırayı almıştır kumar tutkusu ilk sıraya yerleşir. Polina fakat buna memnun olmaz Fransız’la düştüğü durum şimdi İvanoviç’lede aynı durum gibi gözükür ve buhran geçirir tedaviye ihtiyacı vardır. İvanoviç ise Rusların kumarda kazanıp Paris’e gitmesi sanki kitapta yazılıymış gibi Generalden uzaklaşan Matmazel Blanche ile birlikte onun şartlarına uygun (yani tüm parayı kadına verecek iki ay birlikte yaşayacaklar ) Paris’e giderler. (“Paris’e gideriz…Güpegündüz yıldızları gösteririm sana… Syf:152) Bundan sonra olacakları kitaptan okumanızı tavsiye ederim. Dostoyevski’nin inanılmaz ruhsal tasvirleriyle dikkat çeken bir yazar olduğu söyleniyor. Bu romanından da bunun ne kadar doğru olduğu anlaşılıyor. Yaptığı karakter analizleri , mekan, yer tasvirleri ne kadar müthiş bir gözlemci olduğunu ortaya seriyor. Aynı zamanda Almanları, Rusları, Fransız ve İngilizleri müthiş tasvirleşmiş. Büyükanne kumar oynarken kahramanımız nasıl sinirlenmiş ise aynı şekilde beni de sinir etmeyi başardı diyebilirim. Hissettiklerini birebir aynı şekilde okuyucuya aktarması olağanüstü… Mutlaka okunmalı diyebileceğim klasikler arasında yerini aldı. Keyifli Okumalar.
Kumarbaz
KumarbazFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202368,3bin okunma
·1 alıntı·
2 artı 1'leme
·
5,6bin görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.