"Birkaç gün sonra aynı acizliği tekrar müşahede ettim. Hastada yemek sonrası dışarı çıkmak için şiddetli bir arzu vardı. Şehrin manzarasını görmek, etrafı tanımak istediğini söylüyordu. Beş gündür şapkasını alıp alıp dışarı çıkmaya hazırlanıyordu. Fakat beyhude ümit... İradesi, onu sokağa çıkarmak için gerekli olan ko- mutu vermeye muktedir değildi. Hasta diyordu ki 'Şüphesiz ben kendi kendimin esiriyim. Beni dışarı çıkmaktan alıkoyan siz değil- siniz; mâni olan bacaklarım da değil. O hâlde bu engel nedir?' Ni- hayet beş gün sonra, son bir gayretle dışarı çıkmayı başardı. Fakat beş dakika sonra kilometrelerce yol koşmuş gibi kendi de yaptığına şaşırmış bir şekilde kan ter içinde ve nefes nefese geri döndü."