Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

523 syf.
7/10 puan verdi
Doğup büyüdüğümüzden yana, içimizde oluşan bir boşluğu tamamlamaya çalışırız. Daha iyi bir iş, evlenip çocuk yapmak, daha fazla tatil, anı yaşamak şeklinde olur genelde bu boşluk... Eksik hissederiz kendimizi, o yüzden bu boşluğu tamamlamak için uğraşırız. Bu tamamlama hali güzel bir tatmin saüladığı gibi, bazen de içimizdeki başka boşlukları tetikler. Böyle olunca da istemsizce bir yerlere gideriz. Anlattığım bu durum, "Kıyamet Emeklisi" adlı romanın ikinci cildinde, Aziz için fazlasıyla geçerli! Yazarımız Şule Gürbüz, romanının ikinci cildinde Aziz'in boşluklarına yöneldiği gibi, direksiyonu bir yandan da yan kahramanlara kırabiliyor. Çok ustaca yapılan bu hamleyi, çoğu zaman fark etmiyoruz bile... İlk incelememde bahsettiğim gibi, Gürbüz'ün yoğun ve ağdalı üslubu devam ediyor. Tek bir kelimeye bile sanki birkaç sembol yüklüyor, o kelimeyi canlandırmak istiyor gibi... Başka bir deyişle, yoğunluğu vermek istediği kelimeden bir "Pinokyo" yaratma işçiliğine giriyor. İkinci ciltte durum öykücülüğü söz konusu, olaylardan ziyade kahramanların iç dünyası ön planda ve bu menzilde ilerliyoruz. Romanın ilk cildi Erzurum'da geçerken ikinci cildimizde İstanbul olay yerimiz olarak belirleniyor. Romanın ikinci cildi, ilkine göre çok daha iyiydi benim için... İstanbul'da memurluk yapan Aziz, hayatındaki boşlukların farkındadır ve sıradan bir hayata adım atarak bu boşlukları doldurmak ister. Atlı evinde, eşi ve çocuklarıyla sıradan bir yaşam sürebileceğini düşünür. Bunun için bulabileceği en doğru aday Tevhide'dir. İsteme, nişan ve nikahın ardından, Tevhide ile İstanbul'da sıradan hayatlarına başlarlar. Her şeyin düzeleceğini düşünen Aziz, Tevhide'nin üslubu ve davranışlarıyla bu rğyasından çabuk uyanır. Tevhide'nin artan istekleri, terası ve bahçesi olan bir evle taçlanır. Bu eve geçtiklerinde Aziz'in artık günlük yaşamından ve eşinden kaçabileceği bir teras vardır. Aziz mümkün olduğunca günlerini yakın arkadaşı Nuhu'nun evinde ve kendi terasında geçirirken; Tevhide ise iyice yalnızlamıştır. İlk çocukları Adil'in gelişi bile çiftin arasında bir yakınlık doğurmaz. Ardından kızları Alev doğduğunda, Tevhide harekete geçer ve kızını çok yetenekli biri olarak ve kendine göre yetiştirmek ister. Çocuklar büyür, Aziz iyice Nuhu'ya sığınır. Aziz'in içindeki en büyük boşluğun Hilmi Baba olduğu anlaşılır ve bu boşluğu Nuhu'nun yol göstericiliğiyle aşmak ister. İçindeki beni tatmin edemeyen Aziz, iyi bir koca ve iyi bir baba olmayı beceremez. Oğlu Adil, çok içe kapanık ve içinde fırtınalarkopan bir çocuktur. Babasının yaptıkları ve söylediklerinden çok etkilenir. Bu ailenin düştüğü uçurumda, Aziz'i en iyi anlayan ve ona yaklaşmaya ihtiyacı olan kızı Alev'dir. Tevhide ise, kocasız bir şekilde iki çocuğunu büyütse de içindeki sevgi eksikliği net bir şekilde göze çarpar. Bu romanda yanan Tevhide olmuştur aşksız, sevgisiz ve kocasız kalarak! İçindeki boşlukla artık savrulmalara başlayan Aziz, aylarını bir odaya kapanıp geçirmeye başladığında ve bir gün Tevhide'nin annesiyle gizli vedalaştığında sona yaklaştığımızı anlıyoruz. "Bu dünyadan bir Aziz geçti tüm boşluklarıyla, benliğinin arayışıyla, sürekli yolda oluşuyla, tatminsizlikleriyle!" diyoruz istemsizce içimizden.. Ve hiçbir evlilik sevgisiz olmamalı bence! Lütfen sevgiye, aşka, tutkuya, bir olmaya sarılın!
Kıyamet Emeklisi - 2. Cilt
Kıyamet Emeklisi - 2. CiltŞule Gürbüz · İletişim Yayınları · 2022215 okunma
··
130 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.