eşitken ve hiç eşit olmamışken gözlerle hırpalarken günışıltısı, içışıltımı yeniden ölümlere şartlanmasın öğüdüm ve kılıcı öğütten başımın kubbesinden sarktığım şehrim ey Mabut!
taammüden çıkmayan gıkım sağanak ve sığınağım sorgusuz dergâhım
neyin miladı bilmediler o sustuğu zekeriyyâ'nın, ey Mabut!
suskunluk şölenlerimizde başkalarının