Gönderi

Bir gün Yahya Kemal’le konuşuyordum. Bana apartmanları göstererek dedi ki: “Köşkleri var, arabaları var, halayıkları var. Fakat hiçbir zaman bizim duyduklarımızı duyamıyorlar, bizim düşündüklerimizi düşünemiyorlar. Biz düşünüyoruz, düşünülmüş halde kendilerine anlatıyoruz; yine de anlamıyorlar.” Bu, adamcağızların sadece kendi kabahatleri değildi. Sadece, bizim uğraştığımız işleri umursamamaktan ileri gelemiyordu. Suç; analarına babalarına ve onları dünyaya o cümle-i asabiye ile getiren hadisata aitti.
Sayfa 31 - YKY
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.