XIV. Louis’in üzerinde “Nec Pluribus Impar”(herkesten üstün) yazılı altın bir güneş şeklindeki armasının gökyüzü boyunca dalgalandığı pruva yelkeninden selamlıyorum sizi.
George R. R. Martin’in A Game of Thrones’u yenerek 1997’de Nebula En İyi Roman Ödülü’nü kazanan kitap iki ana türü birleştirmesi açısından önemli bir yerdedir.
Bilim kurgu ve tarihi romantizm.
Zaman, 1693
Yer, Fransa
Güneş Kralı XIV. Louis’in en ufak isteğinin mutlak bir komuta gücüne sahip olduğu ve alt sınıfların saray kapılarında ekmek için inlediği bir çağ.
Kral, doğa filozofu ve bir Cizvit rahibi olan Yves de la Croix’e ölümsüzlüğün sırrını vereceğini umduğu bazı deniz canavarlarını yakalamasını emreder.
Emir büyük yerdendir ve Yves çok hırslıdır.
Yeşil saçları, perdeli el ve ayak parmakları ve bacaklar yerine ikiz kuyrukları dışında insan görünümünde, bir erkek cesedi ve canlı bir kadınla geri döner.
Saray erkanının tam tekmil katıldığı bir devlet töreniyle karşılanır.
Ölümsüzlük verdiğine inanılan kısmı bulmak adına cansız ele geçirilen erkek siren parçalara ayırılır.
Yves’in manastırda büyüyen ve rahibe eğitimi gören kız kardeşi Marie-Josäphe, dişi sireni havuzda eğitmeye çalışırken onun zekâsından ve taşıdığı erdemli hasletlerinden derinden etkilenir. Krala meydan okuyarak bütün bu gidişata karşı çıkan Marie-Josäphe ve Lucien (kitaptaki süper karakterlerden biri) sürgüne gönderilme ve yoksullaşma tehlikesiyle karşı karşıya kalır.
Size sadece hakkında bir fikir oluşturabilmek amacıyla çok yüzeysel ifade ettiğim kitap tarihsel spekülasyonlardan beslenerek çağın tutkularının, entrikalarının, önyargılarının göz kamaştıran bir anlatımı.
Tutsak edilmiş tüm yaşamların ve sessizliğin yakıştırıldığı tüm kadınların mücadelesini anlatan bu özel metni kaçırmayın derim.
Ay ve Güneş
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.