Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"sonra sen geldin. başıma dikilip oturabilir miyim? diye sordun. beni rahatsız ettiğin için canım sıkılmıştı. yüzüne bakmadım. gene de otur diye işaret edecektim ki, cevabımı beklemeden oturdun. madem cevabım önemli değildi, niye sordun diye kızdım sana. kafamı kitabıma gömdüm iyice. kapandım. sana varlığından rahatsız olduğumu hissettirmek istedim. hiç oralı olmadın. karışık tost istedin, iyice bastırılmış. rahat durmuyordun. sürekli kıpırdanıyordun. sandalyeni çektin, masayı salladın. yerleşemedin gitti. çocuk gibiydin. sonra kalktın. oh! başka masaya gidiyor dedim. ama gitmedin. sandalyeni denize çevirdin. ayaklarını çay bahçesinin demir parmaklıklarına dayadın. gözüm ayakkabılarına ilişti. bu çirkin şeyleri nasıl giyiyorlar? diye düşündüm. çantandan sigara çıkardın. ateşinizi alabilir miyim? diye sordun. gene cevabımı beklemeden kibritimi aldın. çaktığın anda başımı kaldırıp sana baktım. kibritin alevini sigarandan çektiğin ilk dumanı üfleyerek söndürdün. o zaman ilgimi çektin işte. ne okuyorsunuz? dedin. o anda üç şey düşündum. birincisi allahım bu nasıl bir güzellik.. inanılmayacak kadar güzeldin. o ağır makyaja rağmen, öyle taze görünüyordun ki, sanki dalında bir meyveydin. gözlerin kocamandı. müthiş canlıydı. gözlerinden hayat akıyordu. ikincisi çok sabırsız bir kız diye düşündüm ya da huzursuz ya da aşırı mutlu." "üçüncüsü?" "ayakkabılarının o kadar da çirkin olmadığını düşündüm. hatta sana yakıştığını."
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.