Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Birbirlerinden pek hoşlanmıyorlar, değil mi?" Bunu duyduklarına oldukça şaşırmışlardı. "Onlar eski dosttur," dedi Camilla. "Birbirlerinin en iyi dostu hatta," dedi Charles. "Eskiden onları birbirinden ayrı göremezdin." "Çok kavga ediyorlarmış gibi geldi bana." "Yani, doğru tabii," dedi Camilla, "ama bu yine de birbirlerinden hoşlanmadıkları anlamına gelmiyor. Henry çok ciddi, Bunny ise biraz... şey, yani ciddi değil diyelim, aslında tam da bu yüzden oldukça iyi anlaşıyorlar." "Aynen öyle," dedi Charles. "L'Allegro ve Il Penseroso gibi. Birbirini tamamlayan bir çift. Sanırım Bunny dünya üzerinde Henry'yi güldürmeyi başarabilen tek kişidir." Birdenbire durdu ve uzaklarda bir yeri işaret etti. "Oraya gittin mi hiç?" diye sordu. "O tepede bir mezarlık var." Çamların arasından düzensiz bir şekilde oraya buraya dizilmiş o yassı, kırık dökük mezar taşlarını belli belirsiz görebiliyordum. Öyle eğri büğrü dikilmişlerdi ki telaşlı, esrarengiz bir hareket halindelermiş gibi görünüyorlardı, sanki histerik bir güç, belki de yaramaz bir öcü, onları daha birkaç saniye önce şöyle bir dağıtıvermişti. "Çok eski," dedi Camilla. " 1700'lerden kalma. Orada bir kasaba bir kilise ve bir değirmen. Bütün bunların temellerinden başka varmış, bir şey kalmamış geride ama ekip biçtikleri bahçeleri hâlâ görebilirsin. Eskiden evlerin olduğu yerlerde elma ağaçları, mercanköşkler, ipek çiçekleri bitmiş. Kim bilir orada ne yaşandı. Belki salgın bir hastalık, belki bir yangın." "Ya da Mohawk Kızılderililerinin saldırısı," dedi Charles. "Bir ara gidip görmelisin. Özellikle mezarlığı." "Enfes bir yer. Hele de kışın."
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.