Yarı otobiyografik bir roman olduğu için insan yaşamı ve duyguları üzerinde gezdirirken insanın düşüncelerinde de oldukça dolaştıran bir kitap. Dönemin yaşandığı zamanlardaki başlıca sorunlardan olan burjuvazi gerçekleri de gayet etkileyici ve hissettirici bir şekilde yüzümüze çarparken okuyucuyu da sürüklüyor. Yalnız kitabın başlarında okuyucuyu betimlemelere ağır ağır alıştırırken son kısımlar biraz hızlıca geçilmiş gibi geldi. Belki yazar da baş karakterle aynı duygudurumu yaşayıp kitabın sonlarında yazma hevesini kaybetmiş olabilir. Genel olarak güzel ve okunası bir kitaptı.