Kısa öyküleri ile daha çok tanınan Anton Çehov'un, bu kitabı Altıncı Koğuş, bir doktorun hikayesini anlatıyor. Bildiğim kadarıyla Çehov'un kendisi de yazar olduğu gibi, bir doktor da.
Doktorun, ve doktorun ilgilendiği beş akıl hastasının öyküsü bu. Akıl hastalarından birisi ile sohbetler kurarken, bir noktada onunla ortak nokta buluyor ve sık sık görüşmeye başlıyorlar.
Doktora, dünyevi şeyler çok boş geliyor. Bundan bir yüzyıl sonra hepimiz balçık olacaksak, benim paramın olup olmaması, borçlarım çok da önemli değildir! Acı çekmek insanı olgunlaştırır... gibi düşüncelere sahip.
Hasta biriyle sık sık görüştüğü için, doktor da toplumdan dışlanıyor ve o da bir "deli" olarak etiketleniyor.
Metaforu bol ve cidden düşündürücü bir kitap. Öneririm.