Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Her zaman ben erken kalkacak değildim ya. İşte Feride benden önce kalkmış bugün. Elinde bir kitap, okuyor. Hayır okumuyor, ağlıyor. "Hayırdır Feride?" "Bir hadis okudum, ondan ağlıyorum." "Seni bu denli hüzünlendiren, gözyaşlarına boğan hadisi ben de merak ettim şimdi. Dinlemek isterim." "Tamam ama kollarını sıvamışsın, istersen önce git abdestini al da gel." "Peki, hem sen de bu arada sakinleşirsin." *** Hazırdım artık. Geçtim Feride'nin karşısına, "Seni dinliyorum," dedim. Hadisi okumaya başladı: "Enes Hazretleri'nden... Biz Peygamberimizin(sav) yanında oturuyorduk. Tebessüm ettiler. Hatta bu tebessümle dişleri bile göründü. Hazreti Ömera Resulullah'ın neye güldüğünü sorduğunda Peygamber Efendimiz(sav) buyurdular... Ümmetimden iki kişi Rabbimizin huzurunda diz çöktürülmüş bir hâlde hesap veriyorlardı. Onlardan biri, 'Rabbim bu kardeşimden benim hakkımı al.' dedi. Allahu Teâlâ hak borcu olan kula, 'Kardeşinin hakkını ver,' dedi. O, 'Rabbim benim güzel işlerimden ve sevaplarımdan bir şey kalmadı,' dedi. Diğer kul bunun üzerine, 'Ey Rabbim, o zaman benim günahlarımı üstlensin,' dedi. Bunun üzerine Peygamberimizin gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. Sesli sesli ağlıyordu." Baktım, Feride'de de yine gözyaşları... Okuyamadı. "Tamam, ver de ben devam edeyim," dedim. Dedim ama benim de gözümde yaşlar... Ümmetinden birinin, Allah'ın huzurunda çaresiz, müşkül bir duruma düşmesi ağlatıyordu işte Peygamberimi. Dökülüyordu inci taneleri. Hadise sessizce devam ediyorum. "Sonra Peygamber Efendimiz(sav) şöyle buyurdular: 'Bu, o büyük gün içindir. O gün kişi, kendisinden günahı yüklenecek bir kişiye muhtaç olur." Hakkını talep eden kişiye Cenab-ı Hakk şöyle buyurur: 'Başını kaldır! Cennetlere bak!' O kişi başını kaldırır ve der ki: 'Ey Rabbim, gümüşten şehirler ve altından saraylar görüyorum. İncilerle donatılıp süslenmişler. Ya Rabbi bunlar hangi peygamberinindir? Sıddıklarından hangisinindir? Şehitlerinden birinindir muhakkak bu cennetler." Bunun üzerine Allahu Teâlâ şöyle buyurdu: 'Bu gördüklerin, ücretini kim verirse onundur.' Adam sordu: "Ey Rabbim bunların ücretini ödemeye kimin gücü yeter ki?' 'Senin,' dedi Rabbimiz. Adam, 'Neyle?' dedi. Rabbimiz, 'Kardeşini affetmekle!' dedi. "Ey Rabbim o hâlde affettim kardeşimi." Cenab-ı Hakk buyurdu: "O zaman tutuşun el ele, girin birlikte cennetime.' Peygamber Efendimiz(sav) buyurdular ki: "Allah'tan korkun. O'ndan sakının. Kardeşlerinizin arasını düzeltin. Muhakkak ki Allah da Kıyamet Günü mü'minlerin arasını düzeltecektir." " Hadis böyleydi. Feride'ye baktım, o da bana bakıyordu. Sonra konuşmaya başladı: "Beni ağlatan nedir biliyor musun, ben asi tavırlarımla her gün günah bataklığı içerisinde yüzerken, cehennemi bütün bütün hak etmişken; işte Rabbim cehenneme gitmemi, ateşlerde yanmamı, azapta kalmamı istemiyor. O her hâlükârda Rahim ismini üzerimde tecelli ettirerek benim cennette olmamı istiyor. Hayıflanmam, ağlamam işte bunun içindi."
Sayfa 222 - Portakal KitapKitabı okudu
·
1 artı 1'leme
·
121 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.