Minicik bir kitapta 5 farklı Duras denemesi okumayı sağlıyor bu kitap, bir nevi sihir gibi. Duras'nın kendine öz dili hakim yine beş denemede de. Farklı konulara yer veriyor her birinde, yine hayatın içinden ve fakat Duras'nın bu konulara farklı yerlerden bakışıyla ilerliyor sayfalar. 'Yazmak' ile başlıyor ve yazma sürecine şahitlik ediyoruz bu denemede. Yazmanın yalnızlık getirdiği ya da yalnızlığın yazmaya teşvik ettiği, hangisinin daha makul olduğu sorusu kalıyor bizde. Sakinlik içinde huzurlu bir evde yazabildiğine sevinirken daha önce bu evde yaşayanlardan hiç yazar çıkmamasına da şaşkın bir yandan. 'Genç İngiliz Havacısının Ölümü' deneme değil de kısa bir öykü gibi aslında. Kitabın ilk sayfasındaki ithaf bu denemeye ait: "Bu kitabı, yirmi yaşında, Mayıs 1944'te Vauville'de belirlenemeyen bir saatte ölen W. J. Cliffe 'in anısına adıyorum." Savaşın aldıklarını böyle anlatamazsın Duras! Nasıl bir hüzün fakat tam en kötü noktada paragraflar arası boşluklarla nefes aldırıyor okura. Muhteşemdi. ' Roma' yine bir savaş götürüsü, bu defa içinde aşk var. Aşk ama Duras anlatımıyla. Nasıl cümleler okudum öyle! (Genç İngiliz Havacısının Ölümü ve Roma denemelerinin filmleri mevcut.) 'Saf Sayı' saflığın tanımı ile başlayıp saf Alman ırkına uzanıp yine savaşlara sebep arıyor aslında. Bulunabilir mi peki böylece daha bir sebep? 'Resim Sergisi' sanata dair yazdığı bir deneme. Resim ve yazıyı karşılaştırıyor aslında. Gerçekten bir sergide tuvallerin karşısında gibi geziyoruz okurken. Ne almalıyız sergide gezdiğimiz resimlerden, nasıl bakmalıyız onlara? Duras'a kulak verelim bu konuda.

YazmakMarguerite Duras · Can Yayınları · 2021247 okunma

·

48 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.