İyinin ve Kötünün Ötesinde !Kadın!
Friedrich Wilhelm Nietzsche 1844-1900 yıllar arasında yaşamıştır. Yani hepi topu 56 yıl yaşamış. 24 yaşında iken Basel Üniversitesi filolojisi kürsüsüne atandı. 44 yaşında iken ‘üçüncü evre sifilis’ teşhisiyle bakıma muhtaç hale düştü. Önce annesi sonra kızkardeşi tarafından bakımı sağlandı. Eserleri ve yaklaşımı ile yüzlerce insana ilham vermiş bir biliminsanı olduğunu hatırlatmak isterim.
Bu kadar kısa bir ömür ve yarattığı eserlere bakınca hayran olmamak imkansız elbette.
Bu eseri dilinin karmaşıklığı sebebiyle duru bir anlatıma sahip değil. Defalarca okuduğum bölümler hayli fazla idi. Toplum yaşantısına bakışı bireyin yozlaşan yönlerini en sivri şekilde eleştirmiş irdelemiştir. Kadına bakışı, kadının durumunu değerlendirişii, kesinlikle günümüz koşullarına, varlık olarak kadına uygun değil. Ancak yaşadığı sıkıntılı haller sağlık sorunları ve muhtaç olma durumuna göre değerlendirdiğimde insani buluyorum.
Birkaç alıntı ile incelememi bitiriyorum.
“Anneler babalar hakkında bir şey biliniyorsa, çocuk hakkında bir çıkarımda bulunulabilir: Herhangi bir sinsi-haset, kaba bir kendini haklı çıkarmaca, bu üçünün tüm zamanlar boyunca asıl ayaktakımı tipini oluşturmaları gibi benzer bir şey çocuğa mutlaka geçmiş olmalıdır, bozulmuş kan gibi, en iyi eğitimin ve kültürün yardımıyla ancak böyle bir kalıtım hakkında yanıltmaya varılabilir.”s.210
"Sıra dışı bir insanın yolundan çıkıp yozlaştığını bir kez görmüş, anlamış, hissetmiş olmanın acısı kadar hassas bir acı kolay bulunmaz: Fakat insanın bizzat yozlaşmasını toplam tehlikesini gören ender gözlere sahip olanlar, bizim gibi şimdiye kadar, insanın geleceği açısından oyununu hiçbir elin, hatta Tanrı'nın parmağının bile karışmadığı bir oyundur."
s.119
“Yabancıyı ve düşmanı sevmek ancak narsisizmin üstesinden gelinmesi 'benim sen olmam' halinde mümkündür."
s.105
‘Narsist kişi için eşi asla kendi hakları, kendi gerçekliği olan bir kişi değildir; o sadece eşinin narsistik olarak şişmiş egosunun gölgesi olarak var olur. Öte yandan patolojik olmayan sevgi karşılıklı narsisizmi temel almaz; ayrı varlıklar olarak kendilerini deneyimleyen, ancak her biri diğerine kendini açabilen ve birleşebilen iki insan arasındaki ilişkidir. Sevgiyi yaşaması için kişinin kendi özgünlüğünü deneyimlemesi gerekir."s.104
İyinin ve Kötünün Ötesinde
·
1 artı 1'leme
·787 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.