Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

İşıklı dünyanın karanlık yüzü
Işıklı dünyanın karanlık yüzü Dünyaya gelende vardı sebebi? Yaşaya bilmedi amaç üretdi. Düşünür ne yapsam daha gerekli? Seçtiğim beni de yapsın önemli. Beni tanısın dünyadakı insan. Ad,namım olsun da dillere destan. Bilsinler ne kadar güçlü biriyim. Görsünler onlardan üstün biriyim. İyilik arzusu böyle başladı. Bu fikri kuranın farklılık adı. Fikir kendi kendine yollar arayır? Karşıya koyulan hedefe ulaşır. Yaşayan kendisi fikir yaratdı? Yaradan bizlere onu burakdı? Bu fikir nereden böyle başladı? Belki bu fikri ben yaratdı? Ama ben kendisi nasıl yarandı? Belki de ayırmak bunu başlatdı? Nedense ayırmak bize yakındı. Bir olan muhtemelen çare olmadı. Onun verdikleri bize yetmedi. Yenisin yaratmak arzusu geldi. Gerçeği zann eder ondan almadı. Ayrılma anında fikir başladı. Fikirden biri var bu fikir değil. Onun kıymeti bilgiden değil. Onu öne sürün düşünce değil. Onu var edense hiss değil? Bu fikrin sorusu anlamamakdan. O,fikrin sorusu yalnız anlamdan. Bu fikrin yaptığı istek,seçimdir. O,fikrin verdiği dakik,elimdir. Acaba insanlar hangisin seçti? Seçti de doğrusu hangi hiç bildi? Doğrusu vardı da bunu yaptılar? Belki de anlaksız bir yol buldular? O,fikire görev neden atanmış? Verilen o,görev neye (kime) ihtiyaçmış? O,fikir kiymeti nasıl veriyor? Nasıl da hep çözüm üretiyor? Kendisi ne yapım,neyleyim söyler? Kendi mi yollardan birini seçer? Yoksa verilenler doğru veriler? Vermese yaşayan ne ede biler? Ondandır o,fikir hissden kaçmaz. Hissin dışında da cevap aramaz. Belki de ayrıca bir fikir oluşmaz? Yaşayan kendisi bunu yaratmaz? Yaşayan bizlere görüldü açiz. Ondandır yerine cevap ararız. Yaşayan bu fikrin esiri olmuş. Bu fikir bizleri sevgisiz koymuş. Sevgiyi yaşayan hep yerinde. Sevginin kendisi maksad elinde. Maksadın kendisi benin elinde. Sevgiye hüküm eden zaten zulümde. Onu vermeden alamazsın. Onu yaşamadan veremezsiz. O,olmadan dünya olmuyor. Acımasız olan dünya,böyle görmüyor? Her şeyin iyisin talep eden var. İyinin değerin söyle bilen var? İyinin değeri yalnız iyide. İyi iyilik den söyle vazgeçer? İyi nedir söyleyin anlıyor muyuz? Doğrular varken hep biz mutluyuz. Doğruyu bizlere kim,nasıl verer? Doğru nereden kim bu cevabı söyler? Doğruyu vermezsek kime vermeyiz? Belki de sevmeyen birine verdik? Sevmemenin ne olduğunu nasıl biliriz? Sevginin kendi var ondan biliriz. Yalnışı verene sevgiyi vermeyiz. Ondan zarar gelir,elbet biliriz. Yanlışı verenden acı çekiriz. Neden yalnış verir,onu biliriz? Almış belki de o,bizden zarar? Yalnış neden yapıldığın o,da anlar! Anlar ki,iyilik sevenden gelir. Yalnışlar onu da küçültüp,ezir. Biz de yalnışlar küçültür ezer. Ondandır cavabı aynen veriler. Sevmeyen sevilmez bunu biliriz? Nedendir sevgini hep red ediriz? Doğrular bizlere gerekli değil? Nedendir onda sual verilir? Belki de doğrular görmek istenir? Duyan kiymeti bak nasıl verir? Duyan nasıl dinler bak söyleyeni? Toplanmış bilgiler verir kıymeti. Diyelim bilgisi yox dinleyenin. Bak sesi çıkıyor hiç hüküm edenin? Dinleyen şimdi olmuş bilgiler. Duyulan kelimeleri kendi elekler. Birini gerçeğe,birin yalnışa, Elekten geçeni ben belirler. Benleşmek yaranmış sadece zamanla. Doğduğunda belki geldi karşılaştırmak ve merakla? Dünyaya gelenin saf olduğun anlar. Anlar ki,nasıl sonrasında yalnış yapar? Geçdiklerini ölçer,tarar toplar beyine. Yaşadıklarının hepsin yığmış beyine? Anlar mı neden hepsi yok onda? Sadece küçük bölümler var onda. O zaman diğerleri neden yok onda? Hatırlar yalnızca toplanmış formda. Toplarken olanların değerini nasıl verdi? Toplarken karşılaştırmayı ne etdi? Yaşadıklarını neden,nasıl hatırlamaz? Yazılanı sadece ele hiss yazmaz? Hiss onu yazmış hafızaya,beyine. Ne yaşadığını söyle neden anlamaz? Sorulur neden cevap ararsın? Cevabı net görürsen hiç onu ararsın? Ama cevabı nedir bize getiren? Cevabı sözden kenardır veren. Kelimelerin ötesinde cevap nedir bilir? Öyleyse eğer o,neye denir? Bilginin dışında cevap bilinmez artık nedir. Kelimenin dışından olan,belki hisse denir? Şimdi cevaplar sadece bilgiden gelir. İnsanlarsa neden bunu izlemir? Her yaptığım sevgiden dir söylenir. Nihayet de cevabı bilgiler verir. Bilgi gören sevgi nedir hiç bilir? Düşünerek nasıl onu yaratır? Sevgi yalnız dürüstlükten var olur. Benin ise dürüstlüğü hiç olur? Dürüst olan nasıl der ki,benim varım? Yaşayan an gören orada ben varım? Belki de hissin kendisinden varım? Dürüstlükse koymaz ondan ayrılım. Dürüstlüğe ben nasıl ulaşır? Beni sadece yalan yaratır. Yalan varsa dürüstlüğe ulaşır? Düzü veren beni kurur yaratır? Söyleyin ki,bilgi kime hizmet eder? Ondan başka bilgiyi kim ne eder? Kime ihtiyaç bağlılığın sözleri? Seven onu çeker gören ireli? Sevenin söz toplamağı gerekmez. Sözü toplar kime verirse çare vermez. Sözleri toplar kendin ayıran. Farklı olan zevki sözlerden alan. Bağlanarak kendin farklı yaratmış. Farklı olan sevgi nasıl yaratmış? Olmuş farklı hisseden den ayrılmış. Şunu yapmış kendi için yaşamış. Her hareketi hisse darbe vuruyor. Ona verilen cevaplar da geçikmiyor. Zevki alır sadece düşündüğünde. Zulüm yaşar,bitmedi ki,hele de. Arzunun kurbanına dönüşmüş. Seçtiği yol karanlık yaşam olmuş. Karanlıkta sadece seçim olunur. Netlikde gören hiç seçim olur? Sözleri biz işiterek topladık. O,sözlerin neye dendiğini anladık? Söylediler bu annedir,bu baba. Hem kendisin hem sözünün alana. Oldu net bu sözler neye denir. Baxıb onlara başka söz mü denir? Her gün yeni sözleri de işitmiş. Ona sözler hepsi böyle verilmiş? Sonra yeni kelimeleri de duydu. Kelimeyi bildi ama kendsin göremiyordu. Bunu alır almaz beyine fikir geldi. Bu sözler ise hep bizleri incitdi. Sözü söyləyən haberdar mı bundan? Duyan kendisi sadece kör olur bundan. Sözler var ne olduklarını bilmiyor. Söylediği boş sözler onu ezdiriyor. Sözü veren kendisin seven gösterir. Duyana o,sözlerler eziyet edir. Yetiştirdi çaresiz nesil sevindi. Ne yazık ki,duyan hiç sevinmedi. Yaptıkları o,sözlerden törenir. Düşündüğü sözler emel getirir. Veren ona güya vermiş doğrular. Bu bilgiler cevapları hiç açar? Kim vermemiş bize boş sözleri? Bunu görse kaçmaz ondan hiç kati. Yüz çevirse demek onda yok sevgi. Düzler varsa demek onda var sevgi. Peki ya özgürlük yoksa var sevgi? Özgürlüğü boş sözler mi getirdi? Bağlılıktan nasıl olur o,azad?(özgür) Bağlılıktan olub ise kendisi şad.(mutlu) Bağlanarak olmuş farklı birisi. Olmuş hep ayrılma hərisi(ac gözlü) Farklılığı nerede görürse koşar. Ayrım yapmadan hayata zindan gibi bakar. Karşılaştırır kendin rakiplerle. Rakiplerden öne çıkmak hedefde. Hedefleri oluşturmuş çekişme. Çekişmenin sonunda güçlüye dönüşme. Neden böyle hedef gelir beyine? Neden kulak verir hafızaya,fikire? Bu fikri neden yarım bırakmaz? İşi sadece çaresizlik yarım koymaz. Ezilenin kendi hedef yaratır. Yenilmeyen üstünlüğü hiç yaratır? Düşünceleri zayıf bir imaj kurar. Yaşamda zayıflıksa gören var? Ezilmiş ne ezilmeyen (kırılmayan) gören ne? Ezilmiş ere biler bu sorunun çözümüne? Bakalım bize çaresizliği veren ne? Ezileni çözse belki düzele? Yapar ne se çözüm bula bilmiyor. Söyler ne se yardım ede bilmiyor. Yaptığının ne olduğun biliyor? Bilir ise doğru neden gelmiyor? Gören bilir yalnış bizi ezdirmiş? Bunu aydın görmüş doğru gelmemiş? Belki ona dakiklik hiç gelmemiş? Dakikliyi olan gören ezilmiş? Sorularsa bize verir cevabı? Verirse bes nasıl buluyor cevabı? Doğru soruyu sorsa görmez cevabı? Yalan susturmuş doğru soruyu soranı! Yalan neden karşı çıkar gerçeğe? Anlar gerçek salır onu ezilmiş hale. Başka nasıl karşı çıkır gerçeğe? Güçlü olan razı olur bu hale? Nasıl olmuş yaşayan çaresiz kaldı? Bir şey oldu bu görüşe ulaşıldı. Bu nedirse cevabı kimse bulundu? Bulunumuşsa neden hep soru oldu? Yani onda doğru cevap olmamış. Doğru yoksa nasıl rahat yaşamış? Belki de bize yalan yeterlidir? Söyleyin yalan bize mutluluk verir? Yaşıyoruz böyle,doğru gelmeden Doğru verir kıymeti söz demeden. Yaşıyoruz yine soruları çözmeden. Doğruyu veren kendin ayrımaz bizden. Ayırsaydı hiç doğruyu verirdi? Biz yapsak da yanlış o,hiç etmedi. Çıktık yoldan zalimlik o,yapmadı. Yine sessiz-sessiz doğruyu anlatmadı? O,bize görülür bir varlık tek. Varlıkları görürsüz biz vücud tek. Ama onlara yaşamı ne gösterir? O,gösteren bizdekinden farklıdır? Gören onlar bizim gibi düşünür? Size onlara bilgi cevap ötürür? Arzu,seçim,amaç eder düşünür? Soruyu sorar,analizin kendi görünür. Onlara ama soruyu ne(kim) verdirir. Ne bilirler soru bize gerekdir? Neden ondan başka yollar seçmir? Verenden de başka ne ise geçirilir? Verenin verdiğinden başka bir şey geçirse? Düşünürsünüz buna cevap verilmeye? Cevap verse,hareketler oluşur. Hareketler bize cevap buldurur? Harekete bakıp cevab buluruz? Yoksa cevabı hissin kendinden alırız? Diyelim ki birisi bir şey yapıyor. Hareketleri bize cevab öğretiyor? Diyelim ki,hareketler bize cevab öğretiyor? Öğretiyorsa neden soru soruluyor? Düşünürüz neden böyle yapıyor? Hareketler neden bize cevap getirmiyor? Cevapları biz nerede aradık? Belki de hareketlerde aradık? Hareketlerden öteye gitmedik. Gitse idik cevabları görmez idik? Olayları bizler topladık hafızaya. Cevaba ihiyac oldu gitdik hafızaya. Düşünür ki,neden böyle yapılmış? Topayan ona cevab bendedir demiş. Hatayı gören nasıl böyle yaptı? Belki onu görmeden böyle yaptı? Bu yüzden sürekli onu arıyor. Ne (kim) bizi ona götürüyor? Belki böylesi daha iyidir? Eğer iyise neden rahat bırakmıyor? Her zaman açıklar hata yapıyorsun. Cevabı benden kenar sen veriyorsun. Seçimlerin beni çok incitir. Düz etmezsin kenara çekil bildirir. Bense almış cismi onun elinden. Vücut zulüm çeker anlaksız elinden. Anlamsızlık belki düşüncededir? Seçimleri belki anlam getirir? Umut neden yaratır hiç açıktır? Doğru etmez ondan böyle davranır. Bize öğüt verildi umut eyle. İnanç yarat kendine çare eyle. İnançı ona yok,şuna eyle. Başkasına inanırsan verilir acı sene. Zorunludur bağlanarsan neyse? Tutunmasan toplum zülüm eder sene. Biri oraya biri buraya çekişdirir. Çaresizse her zaman bir tuzağa düşecekdir. Anlamadan der doğru nerededir. Yol seçer düşünür güç oradadır. Bağlanır girir böyle oyuna. Çaresizse gelmiş her an oyuna. Yazılanlar neden böyle yazılır? Yazılardan bağlılığı o,alır? Anlarsa bu sözlere bağlanır? Doğru gelirse yazana o,inanır? Düzü gören söyle sizce bağlanar? Görmediyse nasıl özgür yaşayar? Özgürlük nereden gelir anlamır. Anlamayan her zaman söze bağlanır. Anladığı anda bilgiyiler arar? Anlamazsa çaresizliği başlar. Yaşayanda anlamama var gören? Varsa nasıl yaşayıbdır o,gören? Yaranmışı ne yarattı var bilen? Canlı nedir bu cevabını var gören? Canlı bizler formlara söyleriz. O formu ne yaratır,ne yaşatır biliriz? Formların boyutunu görürük. Söyleriz ki o,küçüktür şu büyük. Ayırırız bu zayıfdır bu güçlü. Anlamayız onu var eden gücü. Yine bakdık yüzde olan şeylere. Bakılanlar doğru cevap verdi bize? Niye kökenin göremeyiz ki,yine de? Belki sözden çıkamadık öteye? Soru soran cevap verir yinede. Bunu yapanın çare var mı kendinde? Soruları neden sorduğunu görmezse? Kafası karışır doğrusunu bilmezse. Soruları sorar çünki doğru yok. Doğru varsa soruları soran yok. Demek onda doğru başka,söz başka. Gören bunu nereden bildik,söz başka? Anladığı anda soru yaranmır. Sözü bilmek için bilgi aramır. Anlar ki,sözü toplar anlamır. Anlamadan hiç rahat yaşamır. Düzü bize ötürürse birisi. Düzü verib özgür eder o,bizi. Anlarız o,sevmiş elbett bizi? Sevmemişse hiç özgür eder bizi? Düze gider neden gören birisi? Sevgidendir belki onun her işi? Sevmiyorsa neden doğruya gitsin? Zevki alır neden gören değişsin? Ayrımcı olan sadece kendin sever. Ayırdığı verdiğinden eziler. Eze bilir ona göre sevinir. Zayıfısa bulmadıkda sevinir? Bu dünyanın kara yüzün yarattık. Sevilmedik,sevmedik de zevk aldık. Onda zevki neden gören yaşadık? Ayrmağın kendinden biz zevk aldık. Bu dünyaya geldi yeni bebekler. Onlara da toplum verdi bilgiler. Söyledi ki,neyi nasıl yapmalı. Ne yapıb da zevki alabilmeli. Gülmek için ona yollar öğretdi. Ezmeyince gülemezsin öğretdi. Ezerek o,da gülüş geçirtdi. Ezilense hiç güle de bilmedi. Ezen kendi hiç cevapsız kalmadı. Ezilen de bu pisliğe bulaşdı. Ondan sonra sevgiyi arzuladık. Düşünüb de sevgi nedir aradık. Fikir edib onu bizler yarattık. Bu cevabı özgelerle paylaştık. Sözler alıb herkes onu öğrendi. Onu bildik yaşam ise değişti? Yaşayan dan öte cevaplar verdik. Sözler ile cümleleri düzeltdik. Cümle yeni, bilgi ise eskidir. Sevgi bu yüzden buluna bilmir. Düşünmek doğru yok ki,edilir. Net olduğu anda kimin fikir edir? İzleyerek kendimizi anladık. Düşünüp de cevap verib ne yapdık? Düşünüp kendimize yol seçdik. Arzuladık yalnız hiç izlemedik. Umud etdik bu ne zamansa düzelir. Yol bulmadan böyle umutlar edilir. Fikir neden ederiz anlıyoruz? Net olanı elbett yaşıyoruz. Birini görsek bile doğrudur. Cevabı veren,hep yaşayan olur. Zorunda değil her şeyi de o,bile. Ama gider sadece bu yolla ile. Dayan artık sende olan düz ile. Açılmayan soru kalmaz üzülme! Bu çözümse senden değil böbürlenme. Ama bunun anlamı ne,söz söyleme. İzle yalnız konuşanı dinleme. Yani onu üstün kılıp kendinise ezdirme. Bunu ona veren kendi sen de. Verir düzü onun önünü geçme. Geçirsen sana zulümü yaşatır. Gurur yapsan senden öcünü alır. Bu sadece şiirdi sözden korkma. Onda zulüm olmaz bu sözden korkma. Onsuz gelip bene sonu koyanda. Olacak özgür kendini hiç korktma. Ben yaranmış cisme bağlanmakdan. Sen yok idin ona bağlanmadan. Gurur yapdın onun verdiği hissden. Sebebi var yapdın düzü bilmeden. Ölüm,yaşam bunlar bir arada idi. Ben gelince ayrılığı getirdi. Yaşamı ayırıb,parçalayıb böldü. Bu hayatta ölüm zamana döndü. Ölüm,yaşam bunların açmasın bilir? Cisme bağlanmadan ölüm korku getirir? Bilgilerle ben olduğu bilir. Fikirleri yalnız toplayan edir. Söz toplamayan hem ölüdür hem diri. O,ölümden nasıl korsun ben yok ki. Söyleyin hissin kelimelere var gönülü? Nasıl bunu eder,hiss gösterir düzü. Söze gönül verenin yok dikkati. Olmuş doğruyla,hatayı kelimelerle bilmeli. Yığdığların toplar yaşaya bilsin? Yaşayanı göremez başka ne yapsın? Verir,geçir,alır,anlatır ve son olur. Neden yığsın yaşayarak sorulara son koyur. Net olur ondan bilgi toplamaz. Bu yüzden hem diri hem ölü olmaz? Ölüm sondur bunu herkes bilir. Hissin kendi yaşananı yaşar ve terk edir. Bu durumda neden gören bağlansın? Bağlanmayı anlamayan yükseltsin! Bu yüzden geçmişi o,saklamaz. Kim saklarsa demek o,hiç anlamaz. Yine burada yine çözür yaşıyor. Yaşadıktan sonra çözüm buluyor? Yaşayarak sonra çözüm yaratsa. O,demekdir netlik yokdur onda. Geçerek o,düz,yalnışı anlasa, Yalnışla düzsüz ölüb çatar o,sona. Yalnışla,doğru ele onun kendinden. Başka nasıl kıymet verir bilirsen? Haraketler onun kendinden gelir. Anlamaksa ona çözüm getirir. Netliyi hiss den başka ne verir? Nerede ne var acaba ona kim verir? Bu yüzden düşünmeden cevapları o,alır. Fikir etmir o,ebedi yaşayır. Bu fikirin yarattığı hayatsa. Yaradıbdır ödül,hem de ceza. Bunu yapıb hatadan uzak dursun. Doğru ile kendin güçlü duyursum. Kendin güçlü göstermek hedefinde. Bu hedefin hile temelinde. Bu bakış onun gizli hilesi. Hileleri çözen bizden ireli. Yapılanın neden böyle yapıldığını anlar. Yapanınsa yapacağın o,önden duyar. Onu hiç bir zaman salmak olmur tuzağa. Tuzakların anahtarı sadece duyğuda. Bu fikrin oyunuları yaman çok. Sakladığı hileleri çözen yok. Bunu anlamış,onu gören olmadı. Bunu bilmiş bu nedenle oynadı. Düşünerek kendine bir taht kurdu. Abadim bu cevabı uydurdu. Bu yüzden kendin saklamak için. Yer armış kendin yaşatmak için. Düşünerek farklı dünya yarattı. Sonsuzluğu o,dünyaya taşıdı. Burada yeri olmadığın anlamış. Başka yere gitmekten çaresi kalmamış. Bunu bilmiş,hissiyat onda üstün. Yalan kurmuş,görülsün ondan üstün. Yalanısa gören nasıl yaratdı? Plan kuran kendin özgür apardı. Nasıl böyle özgürce hareket etdi? İç yüzünü gören yok kesin bildi. Yoksa nasıl boş sözleri konuşur? Doğrununsa karşısında yok olur. Burada ona yaşayan son getirmiş. Bu yüzden o,hissden yüz çevirmiş. Ne yapsa da mühür vurur bu benden. Ben yüceyim o,aslı kalsın benden. Ama nefreti o,gören nereden aldı? Öfkesi ise çoklu canlar yandırdı. Dikkatle dokunmazsaz ışığı zülmet eder. Açık kafayla yaklaşmazsan sevgiye son getirer. Susmazsa o,zalimlik geler ondan. Düz olmasa zarar görürsün ondan. Ele ki,hürküdürsen dünyayı zindan eder. Netliyi olan ise bu zindanı yok eder. Zarar nereden gelirse önce onu görmeli. Düşünüp de başkasın o,çekerse ileri. Düşüncenin kendisi fikir sürür ileri. Zarar veren başkası onu görür düşmeni. Bu fikirle o senin,kafanı meşgul eder. Kafnı karıştırarak yanlış yerlere götürer. Verer böyle fikiri yaşamı ben çözerim. Kulak verirsen ona doğruya erişemezsin. Bağlanarak o,kendin yüce biri yaratdı. Kendin yüce gören ise zayıfları yaratı. Bağlandığı yücedir ondan geri zayıflar. Bağlılığa dokunursan yüzerinden ezip geçer. Nefreti nereden alıb,böyle cevap veriyor? Belki ona öfkeni bağlılığı veriyor? Ancak karşı tarafa tehtid edip bildiriyor. Sen verdin bana öfke,böyle cevap veriyor. Kurtaramazsın canını hiç zaman onun elinden. Öfkesi sönmez onun sana zulüm vermeden. Yadından da çıkarmaz yalnız onu düşünür. Seni nerede görürse o,an zalime dönür. Yapılmamış ona pis sorudan azap çekir. Doğru cevap yok diye ona göre ezilir. Duyurulur ona ki,düz berraklık getirir. Cevabında sözler ki,onu bilgiler verir. Yapılır sual,cevap bağlılık dan kopmuyor. İçten içe yanıyor, hakikate bakmıyor. Bağlılıktan kopmuyor,ondan verir kıymeti. Bu kıymetin verdiği ayırmış elbett bizi. Sanıyor ki o,kendin ondan seçip,ayırır. Sanırki sorular ayırandan başlanır. Onu yaman ezmişler ondandır eder böyle. Kelimelerle ezilmiş,yakın gelmez o,böyle. Sözlerle düşmüş tuzağa,bunu kendisi bilir. Anlar ki sözlere doğru yok kulak verir. Anlamaksa söz değil,nasıl bunu öğrenir? Anlamak nereden gelir bunu görüb o,bilir? Görürse onu seven var,içinde sakin olar. O,sakinlik yaşama yeni renk,ışık katar. Yalançıyı yalandan belki doğru uzak salır? Çünkü onun yalanın etrafda gören vardır. Sevgi kiminse değil o,yaşayan birinin. Yaşayansa nedir ki,soruyu netleşdirin? Yaşayan ele hisdir,ona yaşamı veren ne? Yaşayana yaşamı hiss den başka verin ne? Yaşayanı ayırmışız biz ele çoklu yere. Anlasaydık ayırırdık bu kadar çok yere? Biri olmuş yaratan,biri ise yaratılan. Biri olmuş yaşayan, diğeri yaşanan. Söylenmiş ki,sen varsın bir de seni yaratan. Böyle söylenmiş ona bir de karşıda olan. Görürsense neyise o,var bir de sen varsın. Bir de sana bunları gösteren yaratan. Bakalım öylemi,doğru verilmiş bunlar? Görüm bir köpeği güneşten uzak durar. Gölge bir yere gider,orada da oturar. Gölgede otursa da derinden nefes alar. O,anda soru geldi,neden orada oturmuş? Burda olan havayı o,gören nasıl duymuş? Bu sorunun kendinde ben ve bir köpek olmuş? Yoksa bu soruyu da hiss kendisi sormuş? Her ikimiz yaşadık orda olan ortamı. Her ikimiz anladık orda yaşamı. Ona baktım anladım o,neden böyle eder? Yoksa onun etdiğin hiss kendi bana söyler? O,olanı geçirir ben de hemen olanı. O,ne geçirir ise nereden bildim cevabı? Onun geçirdiğini nasıl alarım ondan? Belki sorup sözle cevap alırım ondan? Axı o,benden ayrı,ben de ondan aralı. Ne yapsa da anlarım dursa bile aralı. Vücutla biz farklıyız,anlayışla farklıyız? Farklı olsa idik biz,nasıl doğruyu anlarız? Düşünüşüz ben ayrı bir de o,varlık ayrı. O,varlığın yapdığın sözle sormak ayrı. Soru sorarsan sözle sen,hangi cevap yaranır? Ama onu net görürsen bilgi bilmek yaranır? Ama o,beni yaratan hem de onu yaratan. O,nedir ki görüb sen doğru cevaba çatasan? Bize verir o,canı hem de bütün cevabı. O,kendisi nerede kim verecek cevabı? Gören o,da canlıdır yoksa canı yaratmış? Yaratır ve yaşatır,yaratmış ve dayanmış? Onun zamanı yoksa,onda yine yaratır. Zamanı varsa onun,yaratıp ve dayanmış. Sözleri duyunca biz sahiblenib bilgi aldık. O,bilgilerinse açmasın bilzer aldık? Yoksa kelimeleri mi toplamaya başladık? Toplayarak kelimeleri netliğe ulaşdık? Ama soruyu soran kim,bir de cevabı anlan kim? Ama kendin gören kim,bir de onu gören kim? Ama çevreyi geçen kim,hareketi eden kim? Ama bunu bilen kim,bir de bunu yazan kim? Bizim için olmuşdur yaman birçok o,kimler. Kimleri çözmek için düşünce fikir eder. Düşünce onu salmış çıkmaz labirente. Nereye gitdiyse de çıkmadı gün yüzüne. Ama bu karanlık yaşam nasıl değişebilir? Netlik nasıl gelecek onu kuran düşünür! Yolu o,bulmak için edir birçok fikirler. Düşünerek yollardan birini kendi seçer. Açılmazsa sorular,sadece zulmü yaşar. Ondandır soru gelir,bunu görürse o,anlar. Bu verilen sualler onu ezmeye değil! Bu sorularla hissi,benden ayırmak değil? Korkudan olan bakış her zaman şüphede olur. Yada salır geçmişi,korkular hakim olur. O,geçmiş ki,ona hiç rahat hayat vermiyor. Nasıl yaşatsın onu acizliyi hatırlıyor! Yapmış her zaman hata,şimdi kötü haldedir. Ona kim yardım eder,ben ele gündemdedir. Benler gelip yüz-yüze tavsiye verir hisse. Onu hisse verense bakalım ki, netlikdedir? Yaşayana verilen öğüt her yerdedir. Yaşayan verilenden,kendin güçsüz hissedir. Verme dayan bize de o,kendi açıklıyor. Durmuyor ki,bu ele kendisi için yapıyor. Bu bakışta taraf var,biri veren,yaşayan. Biri acı veren,biri acıyı tadan. Zevki arayan bilir nedir yaşayan? Yaşamanın kendisi duygudan doğulan. Zevk arayan o,başka birisi. Zevki yaşayan ise,bak o,başka birisi. Aynıdır bizim için bunların her ikisi. Çözünçe netleşiyor onların her ikisi. Zevki arayanın kendi de bunu tadar. Çünkü ona bu şeyi,hissin kendi cevablar. Vermediği sevgiyi o,sadece talep eder. Zannederki sevgiyi zevk arayan getirer. O,kendini görmeden görün ki,neler edir. Nasıl baksın kendine hata etdiğin o,bilir. Görür görmez içini uzağa kaçar gider. Baktığı anda kendine idealar getirer. Söyler bunu yapacam,hem de böyük yapacam. Söyler orda kendimi çok iyi hiss edecem. Kaçar faktdan,olandan hayalleri yaratır. Yalnız ele hayaller onu rahat etdirir. Hayalleri kurmanın vardır bir nedeni. Bu cür yaşam getirmiş kendine yol seçmeyi. Ne senaryo yazırsa kendi baş rol, kahraman Yerde kalanlar ise düşman rolün oynan. Savaşır onlar ile her an kendi kazanır. Bu yüzden de fikrinden hiç kendin ayırmır. Yaşamdasa ezilen,doğruları olmayan. Çözümleri görmeden mazlum rolün oynayan. Hayalleri kuruyor yine bu çaresiz imaj. Nasıl burada yaşaya bilir güç getirir o,imaj. Burada yaşayan ise hiç oluşturmuyor imaj. Bu dünyada yaşamak asla hissiz alınmaz. Bu yüzden o,burada hiç olmak istemiyor. Zann eder ki o,taraf onu güçlü gösteriyor. Anlamakla değil,sadece yapar zevk ile. Seçir sadece o,fikri zevk arayan geldiğinde. Zevki yaşasa belki döndü buraya? O,bir anda görülmür kötülükler arasında. O,ise asla susmaz bizi hakka çağırır. Zalim olan onu da ayaklar altına alır. Hissden hareket eden onun gözünde aciz. Bilgilerle kıymeti hisse verir o,aciz. Neden onda her zaman bilgileri değişir? Biliyor ki,doğru yok,elbett hile işledir. Bu hiyleyi yaratıp hissden zayıf olması. Bir de ele gerçeğin kendisinde olmaması. Ele geçirmek ister hissden gelen doğruyu. Ne kadar düşünürse bulamıyor doğruyu. Böyle düşünmesinin sebebi yücelmeyi. Üstünlüğünü gösterip,herkesi küçük düşürmeyi. Ne kadar arzu etse yine bunu bula bilmir. Çünkü hayatta her an hissden cevap o,alır. Bu yüzden rahat ol cevap senden ötede. Düşünme ki,zalımlık hüküm eder yaşamda. Anlamadan düşündün bu açık,net bilinir. Berraklığın kendisinde düşünçeye söz verilmir. Korku gören nedendir bize verir telaşı? Netlik yok ondandır yaratır yanlış bakışı. Netliğin kendinden korku hiç zaman yaranmır. Neden de yaransın ki,hiss çözümler yaradır. Çözülmüş bir hadise bizde korku yaratır? Belki çözülen anda fikir obraz yaratır? Yapsın çözüm geldiğinde bu kötü bir şeydir. Yoksa geçemeden böyle sözler işletir? Geçileni çözür hiss,kendin yüksek hisseder. Hissden öte,önceden beyine talimat verer. Söylər orda iyidir,oraya getsen yalnış geler. Durmuyor ki,öylece filmi önceden çeker. Fikre böyle yapmayı zevk arayan söyler. Ona bunu yapmaya ayıran izin verer. Ayırıb kendin hissinden koca bir yalan kurdu. Yaratdığı yalansa hisse karşı durdu. Bu yüzden içde huzur hiç yaranmır. Nasıl huzur yaransın yaşayanla savaşır. Bu savaşın kazananı her zaman hiss olmuş. Yenilib mağlup olan böyle bir yalan kurmuş. Bu oyunu başlatan kendinden memnun olumuş. Kendinden memnunluğu bilgiden doğulmuş. Kendinden memnun olan ele ayrıran olmuş. Farklılık ondan böyle bizlere hakim olmuş. Söyleriz ki,ayırmak hiç iyi bir şey değil. Sadece söz söyleriz bize o,hiç derk değil. Derk edersek anlarız o,neleri yaratır. Kötü denilen şeyler hepsi ondan yaranır. Bu sadece söz gibi yine ona görülür. Gerektiğinde onu başka biçimde görür. Kötülükle oynar,onun iç yüzünü görmür. Oynadıkca biz onla insanlık gün yüzü görmür. Kesinlikse olmadan nasıl bunu anlarız? Soru ortaya çıkıyor nasıl dikkat çatarız? Sevgi ile yol yürürsek doğruya ulaşırız. Görün ki,biz bu hayatta nasıl çözüm tapırız? Sevginin ne olduğun gören bizler biliriz? Fikir sevgi yaratmır gören bizler biliriz? Yapılanlar bilgiden gören bunu biliriz? Fikir,bilgi hissetmez gören bunu biliriz? Hiss eden hiss edenin yapdığın dakik bilir. Çünkü o,cisme bile kendi cevab getirir. Olanları takip etseniz de cevapları o,verir. Endişelenme,etme fikir üstünlük hissden gelir. Bu yüzden görmeliyiz onun kendi yüzünü. Zulüm eder görmesek onun kirli yüzünü. Anlamazsak yine o,gelip yol gösterecek. Yolları insanlara zulümle hüküm edecek. Seçim,arzu bunlar görün nedir? Beyine bunlar nereden ve nasıl gelir? Yaşanan an gören bunlar vardi? Yoksa hissde ve ya da öncesinde vardi? Yaptığı seçimler sadece bilgilerden. Cisme hakimlik eder sadece bilgilerden. Bilgileri topladı cismi yönetmek için. Yapdı bunu üstünlük ondan bilinmek için. Farklı olma arzusu bize acı tatdırdı. Bu çevreye yayıldı bize zülmü yaşatdı. Farklılığı yaratan kendisi hoş yaşadı. Gerisi ondan ele acıları yaşadı. Ey zulmü eden anla ki,hiss seninle. Zulm etdin güç gösteresin,anla ki hiss seninle. Sakın bu yoldan artık,anla ki güc hissedir. Gittiğin yol sana da çaresizliği getirir. Anlamazsa bu yoldan asla geri dönmez. Ona zulüm etseniz de yolunu hiç değiştirmez. Ona gerçeği verirseniz,bu yola asla girmez. Gerçek sevginin dışında bizlere asla gelmez. Kendini düşünen insan sevgi nasıl yaratır? Yaptıkları onun kendine zevk yaşadır. Fikirden yollar seçer,düşünür doğru yapır. Seçtiğini takip et gör kime zevk tatdırır? Anlamadık nasıl çözeçeğiz budüğümü. Fikir geldi çözmedi çohalttı o,düğümü. Milyon yıldır insanlara bilgilerin öğretir. Ona bacarmazsın böyle seninki yüz ki yıldır. O vermiş bilgileri gelen her bir insana da. Güç çatdırırsın bu kadar insana da? Ama nasıl çözeriz bu kadar yalnış olan bilgileri? Belki anlayan anda çözülür tüm bilgileri? Anlamak neden gelir bir anlık onu görürse. Fikr etmez bir daha hissin kendisin görürse. Onu gören ele hissin kendisidir. Onsuz hayatı söyleyin görmek mümkündür? Sözü söze ekleyib sözlerden söz yaratdı. Sözleri arayarak sorulara bağlandı. Sualleri yaratır sadece o,söz ile. Soruların cevabın verer insan söz ile. Bu dönür hey dolaşır hiç bir an durmuyor. Bu oyunu oynayanın hiç sabrı yaranmıyor. Bir göre bilse onu bulacak ipucunu. Nasıl görsün sorular arıyor ipucunu. O kadar yanlış var ki,nasıl sakin dayansın? Fikir izin verir ki,hele bir de yaşasın. Geçileni yaşamış nasıl geçmiş anlamır. O,geçdiği şeylerin cevabını arayır. İşler yaman karışık,beyin düşmüş teşvişe. Ortada kalıb böyle,kulak verir geçmişe İçinde edir savaş geçmişle,gelecek. Şimdi kalmış gölgede,savaş nasıl bitecek? Nedir gören bu geçmiş birde ele gelecek? Bu soru çözülmeden savaş nasıl bitecek? Geçmiş der ki,bunu ben sana doğru söylerim. Deneyimden bilirim sana yalan demerim. Kulak verme sen ona geleceği kim bilir? Kime sorsan ele beni güçlü gösterir. Bu boş konuşana sen hiç de güvenme. Seni yalnışa saptırır benden uzakta düşünme. Gelecekse bu anda girir ele oyuna. Bu hep böyledir seni sokar oyuna. Sen sadece bana bak gör gelecekte ne var. Orada üstün birine dönüşüb,değişmek olar. Geleceği nasıl ben gösterim ki,sana ben. Bakıp göresen orada,sen kendin nasılsın. Ama unutma ki,sen nur her zaman gelecek. Geçmiş ise karanlık,ışık sadece gelecek. Bu savaşsa durmuyor hala devam edir. Beyin karışıklık içinde hangi doğruyu deyir? Yüz çevirsem geçmişe bilgiler elden gider. Kulak versem geçmişe o günler nasıl geler? Hala çözemedi bunlar nasıl var olmuş? Bu sorular çözülmür iç karanlık olmuş. Bakalım var mı hem geçmiş,hem gelecek? Sorular çözülmezse ışık nasıl gelecek? Geleceği düşünen gören nedir o,bilir? Ama geçmişin karanlık olduğunu ne deyir? Belki de ikisinin geçmiş kendi düşünür? Baksın kendi bilginin dışında hiç düşünür? Bu güne gelin çatan sağlıklı yok hastadır. Yapmış yalnız hatayı sadece ruhu hastadır. Nasıl olsun sağlıklı her şeyi de düşünür. Sağlıklı olan bir iç hiç böyle mi düşünür? Nasıl görünür ona geçmişin karanlık yüzü? Hissden kenar cevabı,vermedi bildi düzü. Neden yaransın gelecek,geçmiş olmamış zülmet. Neden kendin düşünsün hisseden alır o,kıymet. Bizim için bu sözler sadece boş bir hayaldir. Zanederik ki,bu da yalnız boş bir sözlerdir. Anladığımız anda onu bizler anlarız. Fikir edip bir de biz,bu sözleri anmarız. Bunun için olanlar ona da net olmalı. Doğru ile yalanın mühürü vurulmalı. Yalanlar son bulmazsa onu nur beklemez. Hatalar devam etse fiziksel o,ölmez. Fiziki nasıl yaşar doğru olmadan dünyada? Yalanlarla yaşarsa rahat yaşar dünyada? Demək fiziksel ölümün hiç korkulu değilmiş. O,ise kokur bundan,yalanlar karar vermiş. Hiç yalana aldanma asla ölmeyeceksin. Korkuyla yürürsen yolu bunu göremeyeceksin. Çünkü burada yaşayan hiç sen kendin değilsin. O,cismi yaşatan da hiç sen kendin değilsin. Bilinir ki,bizlere yalan hakimlik edir. Kendimizi sevmeyiz kim nasıl yardım etsin? Sevse idik doğruyu yalan yol vermezdik. Sevgi yoxsa bizlerde hiss nasıl yardım etsin? Yalanlar ile kendi hissin yerine geldi. Bu yola yürümüş,sevgi ondan gelmedi. Bu yolda yürüsede yorub o,dayanıb. Sevgi nasıl gelebilir eğlenceye bağlanıb? Eğlenerek hayatta zanneder ki,zevk alır. Anlamır ki,eğlence nedendir öne çıkır. Bir göre bilse idin eğlencenin kendisi. Yaranmış acılardan bir göre bilse içini. Kim zevki arıyorsa kendisinde doğru yok. Hiç endişe etme sen doğru hiçkimsede yok. Görürsen doğruyu nerde sen de onu istersin. Yalnız hissin kendisidir bunu ona gösteren. Derler ki,doğru bizde. Hakk da desen o,bizde. Bizim yolumuz düzdür. Sevmek dersen o,bizde. Diyelim olduk memnun. Sorulur ki,sen memnun, Kalmışsın olanlardan? Razımısın yalanlardan? Sevgi varsa bizlerde. Acı çekeriz biz de? Acı çevrede varsa. Sevgi yokdur bizlerde! Saçma sapan konuştun. Kafamızı karıştırdın. Bizi eğer sevseydin Neden yalan söyledin? Sense bizde olanın. Yanlış olduğun söyledin. Söyledin dinle beni. Bilgiden bahsettin. Kulak verdik biz sana. Dinmedi,yandık yine. Hey konuşdun sen yine Sana yalancı dedik biz de. Dedik sen yalancı. Veririsen bize acı. Bu sözü biz söyledik. Sana yalan söylemedik. Biz seni sevdik demek. Sana yalan söylemedik. Sevmeseydik hissi biz. Bunu sana söylermiydik? Olsun bizi kandırdın. Bizi yalanda yıkadın. Bizse seni ezmedik. Bunu hiç anladın? Bizi de anlasaydın. Neden böyle yaparsın? Sana sevgiyi verdik. Neden bunu anlamazsın? Bu fikr nasıl görer? Duyğuyu hiç hisseder? Hissetseidi fikir. Bizi küçük düşürer? Ona bağlanıb kaldık. O,yüzünden acı tattık. Bağlanmasak ona biz. Elbett rahat yaşardık. Ruh ayrı birisi. Hisse ayrı birisi. Ruh şimdiki halin. Hisse sevgili yarin. Bu nedenle ruhun. Gidecek başka yere. Hisse onu silecek, Gömecek sonsuz yere. Ya şimdi bunu yapsın. Ya da ki,sonda yapsın Onun için fark etmez. Belki kendi çıkıp gitsin? Nasıl gitsin ki,burdan. Yalandan o,doğulan. Seviyor yalanların. Nasıl uzak dursun ondan? Bu yalansız olansa. Onu her zaman yener. Mağlup olsa da bile. Bunu kendim yapdım söyleyer. Sanma ki,sen boş yere, Ben böyle kaybettim ele. Bu benim kendi yolum. Hile idi bu ele. Şimdi bana bak ki,sen. Bak ona ne yapacam. Yaparak gedişleri. Onu mağlup edecem. Bu yalnız plan kurur. Hiss bunu önden duyur. Ne plan olursa olsun. Her şeyi sözsüz duyur. Fikir söylər ki,bunu. O,bunu nasıl çözdü? Bilmiyor ki,ondakı, Bilgiler hiss mahsulü. Bu hey öyle düşünür. Yeni yollar bulacam. Bu yeni yollar ile, Ona tuzak kuracam. Anlasın ki,o bunu, Bir gün ben güclenecem. Ona günün gösterib. Ben de ona gülecem. Beni yenmesi yeter, Ben hiç zayıf değilim. Ben bilgilerimle, Ona son verecem. Anla ey insan ki,sen, Hiç düz yolda değilsin. Yapırsın yalnışı sen, Hiç düz yolda değilsin. Anla ki,bunlar seni Ezmek için söylenmez. Sadece bunu sene, Seven biri söylemez? Çünkü öyle değilsin, Hiç zayıf değilsin. Bunu sana söyler, Doğruyu artık bilesin. Görmeden ne olacak? Yine zulüm hüküm edip, Hisse acı verecek. O,da seni ezecek. Eğer sevirsense sen, Söyle ne yapacaksın? Doğru yaşamak yoksa? Yalnışı yaşayacaksın? Sen de anlasan bunu, Işık sadece genişler. Sonra tüm insanlık da, Gün ışığını görer. Bu nedenle dialog, Bize ihtiyaç olmuş. Dialogdan kaçarak, Gör bizlere ne olmuş? Vererek o,öğüt sene, Güclüyüm dedi elbett. Onu dinleyen ise, Seçilmiş zayıf elbett. Düşünerek onu biz, Zayıf olduk da seçtik. Güçlü olana belki, Tavsiye vere bildik? Bizden güçlü olana, Tavsiye vere bilirik? Yoksa bizim gibi mi, Çöze bilene verdik? Sadece zayıfı biz, Aradık bu ortamda. Bunu böyle yaparak, Yarattık zayıf ortam. Yoksa burada zayıflık, Vardı gören önceden? Düşünerek bunu biz, Yartdık zayıf görkem. Kim sevirse bizleri, Hiç üzüntü vermez. Yaramızı iyileştirir, Bizi hasta etmez. Canımız kan ağlıyor, Zevk alan eliden. Düşünceye bakarak. Kurtuluruz elinden. Çünkü tüm bunları o, Düşüner yapar bize, Onu çözemesek biz de, Yalnış yol verer bize. Uyan artık uyuma. Uyursan geri kalırsın. Yanlışdan eziyet çekip, Bize baskı yaparsın. Uyanmağınsa senin ele doğruyu görmek. Doğru olmasa için fikir yine seçecek. Fikir edip seçtiğin bilgiler hissden öte. Dokunarak onlara sen hata yaparsın yine. Ölye düşünmeki biz,senin yaptığını biz, Cevap vererek sana zulmü iade ederiz biz. Bir onu göre bilsen anlarsan yazanı. Bu anlamağın ise sevgi yaratır ele. Söyle herhangi sorun varsa biz konuşalım. Arzu etme bunu biz sözler tavsiye edelim. Sözler söylesek bile olanlara sen de bak. Katıl sen de bunlara diyalog biz kurak. Bu diyalog ile bizler cevapları göreriz. Çünkü ortada hiss var onunla biz çözeriz. Sevgi buna denir,aşksa başka bir şey. Arzu,istek,seçimdir,bağlılık,fikirdir. Düşünme ki,bilgiyi beyinden silmek gerkli. Geri dönen anda biler hangi gerekli. Hiçbir şeyi bu hayatta değersiz görüp,bilme. Onlar hisse gerekli bu yola sen sakın girme! Yalnış olan bilgiyi o,her zaman silir. Ona ihtiyac olana sen karışma o,bilir. Karışarak mahvettik bu ışıklı dünyayı. Gerçeği görür görmez belki ışık geri geldi? Bunun için biz gerek yalanı net görelim. Görme gözle değil hiss ile izleyelim. Bir de onu anlayalım berraklık nereden gelir. Onu anlamasak biz nasıl çözüm gelebilir? Bu yüzden söylenmiş ki,karşıda iki yol var. Hangisine giderseniz onu size yaşatar. Senin girdiğin yerde sana cevap getirer. Her İkisinin kıymetin cisme o,kendi verer. Düştük benin ardınca,zevki tadarak biz. Anlamayız o,nedir düşdük yaman tuzağa biz. Hey fikir eder insan,bu huzur nerelerde? İçerideki bu yangının,çaresi nerelerde? Bizden önce insanlar anladılar bu fikir. Vermez bize rahatlık,dediler sonun getir. Sonra fikir etdiler onu öldürmek için. Seçtiler yeni yollar ondan kurtulmak için. Onu öldürmek için yüz tuttular kendine. Çok fikir ederek cevap verdi o,bize. Ey insanoğlu sense neden gören buradasın? Yaşayanın yerine fikir çözüm arasın? Sense canı taşayan canlı bedene sahip. Aşağılayarak onu olmuşsun fikire sahip. Şimdi söyle o,sana nasıl yardım da etsin? Susturmusun onu sen,nasıl çözüm getirsin? Bu yüzden daha sen,bilgi öğrenmelisin. Karşına çıkan şeyi çözmek için bilmelisin. Anlamasan nasıl sen olanları çözersin? Bir çözüm bulamadıkda yalnız böyle edersin. Elde etdik bilgiyi huzur gelsin diye. Yoksa alır almaz tembellik geldi bize? Belki sadece tembellik den bilgi topladı? Anlamadı nasıl o,tembelliği yaratdı. Tenbellik belki ele soru sormak birine? Şu halinle dinliyorsun sadece kimise. Diyelim o,geçdiğini sözle ötürü sene. Sözler alırsın ondan,ulaşdınmı gerçeğe? Belki de o,sana geçmediğin söylüyor? O,da almış kimdense sana sözler söylüyor. Her bir durumda da alırsın sözleri sen. Sözlere sahip oldun söyle artıq düzü sen. Bak bu bir içatdır,anlasan doğruyu sen. O,zaman anlarsın neden söz öğrenirsen. Eğer anlamasan tekrar soru sorarsın. Sözleri toplayarak yine seçim yaparsın. Bak bu fikrin sonu anlayanda gelir? Yoksa anlamadan söz toplamakla gelir? Yani onda iki yol,biri fikir,anlamak. Anlamağın kendisi fikiri nasıl kuracak? Fikir varsa beyinde demek yokdur anlamak. Fikir kendisi cevap nasıl bulacak? Oldu net fikir yaşayan dan değilmiş. Çünkü bütün varlıklar ondan haraket etmiş. Söyleyin ki,bu fikir gören nereden gelmiş? Ne olsa bile yine geçeçeğin hiss düşünmemiş. Ama bu fikir yaşama gören nereden geldi? Yaşayanın dışında bunu bura ne getirdi? Bunu biz yaratmışız,kendimiz de çözmeliyiz. Bunu bizden başka yaşayan yok, görmeliyiz. Hangi soruyu sorarsak bile,sadece hisse bakmalıyız. Yapdıkca sorğu sual,doğruya yer vermeliyiz! Eğer bu burada bitmez ise,insanlığın gün yüzü görmez. Bu yoldan dönmezisek,bizlere huzur gelmez. Sor soruyu-ver cevapı,hissi unuymayalım. Bir olanı net gör ki,bundan korkub kaçmayalım. Bir olan bu nedir yaşayan,yoksa yaratan? Derseniz yaratan,o halde nedir yaşayan? Derseniz yaşayan,o zaman net olur bu yaşam. O zaman doğru soru sorarız,çözülür de bu yaşam. Eğer varsa yaratan,orda var bir de yaşayan. Net oldu yok yaratan,ama nedir onu arayan? Belki de her zaman soruyu yalnışdır kuran? Peki bu bakışı kimdir yalnış oluşturan? Bakılır olanlara soru sorar söz ile. Yaşar,geçer yine sual verilir söz ile. Bakar hiç bir şey görmez,çünki bakır bilgilere. Hangi soru sorarsa bile,yine bakır bilgilere. Bu hey dönür,dolaşır çıka bilmiyor kenara. Çırpınıb,çaba sarf eder,rahat olmaz çekilir kenara. Bu içi söndürmek için sual yaranır. Hey yanır bulamıyor çare,sonra oyun başlanır. Bu hayata kelimeler getirdik. Bunu gelen herkese öğrettik. Kelimeler hayata hız getirdi. Bu hız bizlere kaçış öğretdi. Kaçtık sözler ile hissin kendinden. Yanıb kül olduk sevgisiz işden. Sevgiyi aradık başka yerlerden. O,ise varlığa doğmadır bizlerden. Doğmalıq nerdendir bunu demeden. Biz doğmalığı öğrendik hissden. Bu fikir geldiğinde soru başladı. Bu işin kendisinden zaman yarandı. Buradaydık her bir her zaman. Burada yaşayan mı yaratdı zaman? Yoksa dünmüydü bunu başladan? Dünse nedir ki,bağlanmadan? Bağlandık hayatta olan şeylere. Bölünme getirdi bu da bizlere. Bu ayrılıktan savaş başladı. Savaşa da bağlandık insanlık yandı. İnsanlığı öldürdük bağlanan andan. Bağlanıb ayrıldık sonsuz yaşamdan. Bu yaşam bizlere eğlence verdi. Hiss ise bu eğlencede hiç eğlenmedi. Düşündük çözmüşüz bu hayatı biz. Düşünce bu fikri yapar bilgisiz? Fikrin yapdığına duygu deriz? Hissi anlamadan böyle söyleriz. Anlamadan yaşamayı fikir etdik. Ama fikirleri sözlerle etdik. O,yaşam fikiri düşdü hedefden. Düştüğü anında kaçtık zulüden. Ama bilmedik niye koşarız. Bizi kaçıran ne ona bakmayız. Hey kaçtık uzağa hissin kendinden. O,kadar uzağa kaçtık görmeden. Hissi de ayırdık birçok yerlere. Söyledik bedenden gelir bizlere. Gördük ki,vücutta çoklu parça var. Vücuda bakıp da görmeye ne var? Biz anlamadık cismin yaşamın. Sorup bizler bildik cevabın? Sual geldiğinde cismi izledik. Cisme bakarak söyleyin bildik? Bulamadık sonradan gökde aradık. Ora da bakıldı söyleyin bulduk? Düştük derinlikde atoma baktık. Ona da bakıldı söyleyin bulduk? Hiss ise bizlere bizden yakın. O,kendi anlayır dünya yaşamın. Ama nasıl bizlere verir cevabı. Düşündük o,verir bize ezabı. Bu bakış nedeniyle ondan kaçdık. Kaçarak hakikate bizler ulaştık? Kaçan içat etdi burada yaratan. Söyleyin nedir hissi yaratan? Görürsen bize de söyle cevabı. Cevabın kendinden doğsa sualı. Anlarız doğruya ulaşmamış elbett. Doğruya ulaşmış ise görürüz elbett. Bakalım yaratıklar onu terk etmiş? İnsandan başka ne,kim bunu etmiş? Söyle yaratıklar hiç yaşam seçmiş? Neden seçsinler ki hiss çözüm vermiş. Sunmasaydı onlara çözüm. O zaman yerine ederdi seçim. Belki böyle soru doğru değil. Onları yaşatan duygu değil? Özgürlük gelecek soru cevapla. Sual düz verilir yanlış cevapla? Ama soruları nasıl doğru verebiliriz? Nasıl doğruyu,yanlışı net görebiliriz? Beyində olan soruyu değil, Onu vereni net görmeli. Soruyu çözmek önemli değil. Onu vereni net görmeli. O,zaman çözülür tüm sorular. Huzur getirer ona cevaplar. Sonra sorulacak aydın sorular. Kendisi çözerek rahatlık bular. Sorular doğar iki hedeften. Biri bilgidendir,diğeri hissden. Bu ikisini net göremesen. Doğru soruya erişemesin. Kafamız karışmış soru çözmeğe. Ömrü heder etdik sadece biligiye. Hiç biri önemsiz değil hayatta. Bunları çözübde sen rahat yaşa. Doğru öyle rahat,öyle kolaydır. Yalanlar bizlere zülmü yaşatır. Doğrunu görecek sevebilende. Sevgi yaranar ciddi birinde. Ciddi olmak nasıl yaransın? Gerçeği görsün de üstüne bassın. Yaranar bu halde ciddi birisi? Yoksa yaranar zalim birisi? Ciddiyet kendiliğinden nasıl doğar? Yüz güldürmeye veribdir karar. Bu durumda ciddiyet nasıl yaranar? İçde yanarak yüzünde oynayar. Onu maruz bırakır ikili hayat. Doğru olmadan olubdur rahat. Yalanla söyleyin rahat yaşar? Yoxsa zulüm çeker yüzde oynar? Bu yaşamı durdurmak gerek. Bunun sonuçların gerek derk edek. Anlayan anında sakinlik geler. Sakinlik bizlere sevgi getirer. Netlik geldiğinde dura bilmez. Çünkü bu hassasiyet zülume eğilmez. Bizleri güçlü yapar yalnız doğrular. Doğru önünde yalnış kaybolar. Bak o,zaman hayat tamam değişer. İnsanlar bu hayatta yalnız seviner. İçten gülmezse zulme eğiler. Bu halde her kes eziyet çeker. Rahatlıq doğrudur yanlışlar değil. Bir de net görüb anlamak deyil? Sözden olan fikir daha kaybolar. Bu ele bizi de güçlü yapar.
·
1.045 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.