Bu hikayeyi okuduğumuzda, bize farklı sorular sordurabilir. Örneğin, gerçekten özgür irademiz var mıdır? Kaderimizi değiştirebilir miyiz? Tanrılar bize adaletli mi davranır? Bu soruların kesin cevapları yoktur, ama farklı felsefi görüşleri tartışabiliriz. Özgür irade, insanın kendi eylemlerini seçebilme ve kontrol edebilme yeteneği olarak tanımlanabilir. Özgür iradeye inananlar, insanın hayatındaki olaylardan sorumlu olduğunu ve bunları değiştirebileceğini savunur. Özgür iradeye inanmayanlar ise, insanın eylemlerinin dış faktörler tarafından belirlendiğini ve bunları değiştiremediğini iddia eder. Kader ise, insanın hayatındaki olayların önceden belirlenmiş bir plana göre gerçekleştiği inancıdır. Kaderci olanlar, insanın hayatının tanrılar tarafından yazıldığını ve bunu değiştirmenin mümkün olmadığını düşünür. Kaderci olmayanlar ise, insanın hayatının kendi seçimleriyle şekillendiğini ve bunu değiştirmenin mümkün olduğunu öne sürer. Kral Oidipus hikayesinde, özgür irade ve kader arasındaki çatışma görülür. Oidipus, kaderini öğrendiğinde bunu değiştirmeye çalışır, ama aslında kaderini gerçekleştirir. Bu, onun özgür iradesinin olmadığını ve kaderine boyun eğmek zorunda olduğunu gösterir. Ancak, Oidipus’un eylemleri tamamen kaderin eseri midir? Yoksa Oidipus’un kendi seçimleri de rol oynamış mıdır? Oidipus, Korinth’ten kaçarken Laios’u öldürmeseydi, Thebai’ye gelmeseydi, Sfenks’in bilmeceyi çözmeseydi, İokaste ile evlenmeseydi, ne olurdu? Bu soruların cevapları bize Oidipus’un özgür iradesinin de var olduğunu gösterebilir. Oidipus, kaderine karşı koymaya çalışırken, aslında kendi seçimleriyle kaderini belirlemiştir. Kral Oidipus hikayesinde, tanrılar ve insanlar arasındaki ilişki de önemlidir. Tanrılar, insanların hayatlarını belirleyen ve onlara müdahale eden varlıklardır. Tanrılar, insanlara adaletli mi davranır? Yoksa insanları cezalandırmak için mi kullanır? Bu soruların cevapları da farklı yorumlara açıktır. Bazıları, tanrıların insanlara adaletli davrandığını ve onlara hak ettikleri sonuçları verdiğini söyler. Örneğin, Oidipus’un babasını öldürmesi ve annesiyle evlenmesi bir suçtur ve bunun cezası da acı çekmektir. Tanrılar, Oidipus’a bu cezayı vererek adaleti sağlamıştır. Bazıları ise, tanrıların insanlara adaletsiz davrandığını ve onlara keyfi olarak acı çektirdiğini ileri sürer. Oidipus’un babasını öldürmesi ve annesiyle evlenmesi bir kaza olabilir, çünkü o gerçek anne babasını tanımamaktadır. Tanrılar, Oidipus’a bu kaderi yazarak ona haksızlık etmiş ve onu acımasızca oynamıştır. Kısacası, Kral Oidipus’u her yönden ele alarak anlatmak için, onun edebi, tarihi, kültürel ve felsefi bağlamlarını incelemek gerekir. Oidipus, özgür irade ve kader arasındaki çatışmayı yaşayan ve sonunda trajik bir sona ulaşan bir karakterdir.

Kral OidipusSophokles · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20198,7bin okunma

·

1.350 görüntüleme

I☽oğa

@damdanakan ·

09 Ekim 2023 08:37

8 Gün önce kitabı ekledim, bugün 1 saate yakın sürede bitirip, sonra bu incelemeyi tekte yazdım. Hatta inceleme bile sayılmayabilir bu.

Poyraz ︎Ç.

@Bonjour_ ·

09 Ekim 2023 10:14

Hayat zamana bırakıyor ama yanına bırakmıyor geldi aklıma ve hemen gitti, gitmesinin sebebi 1,5 Milyon Iraklının Kaderinde rol oynamış ölümüne sebep olmuş lakin çiftliğinde ayak ayak üstüne atıp emekliliğinin keyiflini çıkaran Bush geldi aklıma.

I☽oğa

@damdanakan ·

09 Ekim 2023 21:55

Bush'un yerinde kim olsaydı aynısını yapardı, zemin zaten hazırdı, sadece bir kıvılcım yeterdi ve dünya kamuyu da buna hazırdı, fakat hala aklımda NTV de gördüğüm görüntüler hiç aklımdan çıkmıyor(ilk gece saldırısı) Bu kitapta, ben kaderin sadece böyle çaresizliğimize değil de, belli başlı günahlarımız için, muhakkak kesinlikle affedilmemizin gerektiğine inanıyorum. Zira sadece kader yaşadıklarımızla ilgili değil, bize daha anne karnındayken yüklenen biyolojik unsurlar, anne-babadan gelen kalıtsal duygular Örneğin : Benim babam sinirli ve ben babamın bu sinirli halini kendim almak istemedim, fakat babamdan bana gelen bu ata gen beni sinirli yapmıştır ve ben normal konuşurken bile insanları kırıyorsam bu benim kabahatim değil, benim daha dünyaya gelmeden önce babamdan aldığım gen yüzündendir vs. Bu kitaptaki kader, cebriyye kader anlayışın tıpa tıp aynısı, işin tuhafı bu kadar sağlam bir kader eleştirisi varken ortada, gelen son kitaplar neden kader mevzusunu tamamen açıklığa kavuşturmamışta, insanoğlunun yorumuna bırakmıştır.

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.