Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

RAMA'NIN MİSYONU
GÜNÜMÜZDEN dört ila beş bin yıl önce, Atlantik okya­ nusu ile kutup denizleri arasında yer almakta olan kadim İskit ülkesi sık ormanlarla kaplıydı. Bu ülkenin ada ha­ linde zuhur edişini görmüş olan Siyahiler bu kıtayı "de­ nizden çıkmış toprak" diye adlandırmışlardır. Sahilleri yemyeşil, koylan nemli ve derin, ırmakları düş kurduru­ cu, gölleri kopkoyu ve dağlan bulutlarla kaplı böyle bir Avrupa ile güneş altında kavrulan beyazlaşmış kendi top­ raklan arasında öyle bir tezat mevcuttu ki! Tannı yapıl­ mayan, fakat göz alabildiğine uzanan o otlarla kaplı ova­ lar da hayvanların çığlıklarından, mandaların böğür­ melerinden ve yeleleri rüzgarda uçuşan vahşi at sürüle­ rinin koşu şmalarından başka bir şey işitilmiyordu . Bu ormanlarda oturan beyaz derili insan artık mağara in­ sanı değildi. Toprağın sahibi olmayı çoktan başarmıştı. Çakmaktaşından bıçak ve balta ile yayı ve oku ve de sa­ panı ve kementl icat etmişti. En sonunda da kendisine iki sadık dost, iki savaş arkadaşı bulmuştu: Köpek ve at. Ev­ cilleştirdiği köpek, yuvasının fedakar muhafızı olmuştu. At sayesinde de toprağı fethedip diğer hayvanları egemen­ liği altına almıştı; böylece yaşadığı mekanın kralı haline gelmişti. Vahşi atlara bindiklerinde, bu insanlar, ortalığı yıldırımlar gibi kasıp kavurmaktaydılar.Ayılan ve kurtlan vurmakta, o zamanlar ormanlarımızda yaşamakta . olan panterleri ve aslanları dehşete düşürmekteydiler. Uygarlık başlamıştı bir kere: Taslak halinde aile ile klan ve ilkel toplum şekillenmişti. H iperborealılar'ın oğullan olan İskitler her yere taştan anıtlar {menhir) di­ ker olmuşlardı.
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.