Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

260 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Celal Şengör'ün birçok düşüncesine katılmak mümkün değil maalesef. Bunların başında ise psikologlara ve psikanalistlere karşı takındığı küçümseyici tavır geliyor. Bakınız: youtube.com/shorts/osS-V4Md... Bazı konularda fikrimiz olabilir fakat bir mesleğin uzmanlığı çok ayrı bir şeydir. Bir insan nasıl ki cerrahi tedavi alanında birkaç bilgi edinip cerrahlık yapamaz ise, bir jeolog da tutup bir psikoloğu tedavi edemez. Konuşmanın bu kısmının sallamasyon olduğu aşikar. Velev ki tedavi olmak maksadıyla gittiği bu meslek mensupları, mesleğinde yetersiz olsun. Yine de bu bireysel tecrübe ile kalkıp da; "Çocukluğunu anlat demek zirvadır, bilimsel değildir, safsatadır.." demek bilim ile örtüşen bir tutum değildir. Çünkü tekrar söylüyorum bu "bireysel" bir deneyim ve bireysel bir tecrübedir, genele indirgenemez. Kimisinde lityum değeri eksik olur kiminde ise kan tahlili ile anlaşılabilecek bulgular görünmez. Bunlara ise travma denir. Öncelikli olarak Psikiyatriste gitmek ve tahlil yaptırmak akıllıca olabilir. Çünkü travmatik bir süreci anlamak ve yorumlamak hatırı sayılır bir zaman gerektirir. Ama jelibon dağıtır gibi antidepresan dağıtmak da bazı psikiyatristlerin yanlış tedavi biçimi. Bireyi birçok yönden etkileyecek bir ilacı kullanmaktansa, psikanalistik çözümleme sürecini deneyip, rahatsızlığı doğal yöntemlerle çözmeye çalışmak çok daha faydalı olacaktır. Psikanalizin, terapinin, travmaların bilimsel olup olmadığını burda tartışmayacağım. Serbest çağrışımı, büyüdüğün evi, anne / babanı, çocukluğunu, utançlarını, korkularını... kısaca geçmişini yeni bir bakış açısıyla gözden geçirmenin faydasını ve bilimselliğini tartışmak bir akıl tutulmasıdır. Bu bir bilim alanıdır ve faydası bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Fikirlerine katılmak bir yana, onun deyimiyle "zırva" diyebileceğim başka bir düşüncesi ise; darbe ve 12 Eylül meseleleri. "Darbe olmadan önce günde 20 kişi öldürülüyordu, insanlar okula gidemiyordu. Asker bu duruma el atmak zorundaydı.." gibi değerlendirmeleri var. Benim tarih bilgim hiçbir zaman iyi olmadı. Bu konuda da ahkâm kesmeyeceğim ama minimal düzeyde bu konuyu detaylı bir şekilde araştıracağım. Bu konuya vakıf olan arkadaşlarımız var ise yorumlar kısmında bizi aydınlatmaları çok makbule geçer. Benim bildiğim şey ise darbeden sonra insanlara korkunç işkenceler yapıldığı. Belki de magazinsel yönü ağır bastığı için insanlara dışkı yedirilmesi mevzusunu en tarih cahilimiz bile biliyordur. Bu adam dışkı yedirilmesine de işkence gözüyle bakmıyor. "Ben de yedim, İbn-i Sina da yedi, ne var bunda?" diyor.. Ve sırf meraktan birçok bilim insanının bunu yaptığını söylüyor. Bakınız: youtu.be/K0nL_PQLFO8?fea... Söylediğim gibi konulara çok bireysel yaklaşıyor. Nasıl ki kendi isteğiyle cinsellik yaşayan insanlara mağdur gözüyle bakamıyorsak , bu konuyu da böyle değerlendirmek gerekir. Bir insan çıkıp sana tecavüz etsin ve karşılığında "ne var bunda, bu bir işkence değil ki, travestiler buna her gün maruz kalıyor, hem de gönüllü olarak.. " Kaldı ki örnek bir yana, bu darbe sonucunda çokça namus meselesinin, ırza geçme meselesinin yaşandığını da o zamanın mağdurlarının anlatımından biliyoruz. Bu da mı işkence değildi? Özetlemek gerekirse: sevenlerine saygısızlık olmasın ama bu adam tam bir herbokolok! Bilgisinin olmadığı birçok konuda ahkâm kesmesi ve insanları yanlış yönlendirmesi ile benim açımdan uzak durulması gerekenler listesine eklenmiştir. Karşı fikirde olanların düşüncesini önemsiyorum, teşekkür ederim.
Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor
Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı EtkiliyorCelal Şengör · Masa Yayınları · 20232,291 okunma
·
163 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.