Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

_İslamı akıl ve hoşgörü dini sayanlar kuranı mutlaka okumalı. Şeriat yalnızca bir inanç işi değil, binlerce yıllık ilkelliklerin, cinayetlerin, terörün, işkencenin kaynağıdır. Kuran Allah sözüyse kölecilik, cariyelik, küfürler, kısas-kan davası niye? _Bir şeyin "insanlık dışı" olması, islamcının umurunda değildir. Elverir ki "islam dışı" olmasın. _ Araplar'dan başkalarının kendilerini "Müslüman" saymaları şaşılası bir olaydır. Ne denli yorumlar yapılırsa yapılsın; gerçek o ki Kur'an, yalnızca Araplar'a seslenir. Araplar'dan başkasını "muhatab" almamıştır. _Mutlu bir dünya için özgürlük şarttır. Özgürlük için ise her türlü tabu yıkılmalı, her türlü zincir kırılmalı. En başta da kafaları zincirleyen iman zinciri. Zincirli kafalar gelişemez, değişemez, çağa ayak uyduramaz. Dünyadaki tüm gelişmeler iman zincirinden kurtulabilindiği zaman gerçekleşebilmiştir. Bilim, sanat, teknoloji… _Akıl ve bilim, aydınlık kesimdedir. Din karanlık kesimde. Aklın ve bilimin ölçüleri Gözlem ve Deneydir. Dinde bunlar yoktur. Karanlığı da bundan... Karanlığın üzerine nasıl gidilirse, "din"in üzerine de öyle gidilmelidir. Karanlıkla savaşılırken ışık gerekli. _Reddiyeciler- islama zarar veren şeyleri reddetmişlerdir. Cemalettin Kaplan reddiyecidir ve ilhan arselin katli vaciptir demiştir. O da Islamın ne dediginden çok, îslamı nasıl ortaya koymak gerektigi ile ugrasan bir kisidir. Şeriat politikacısıdır. _Kelamcı- İslam bilgini _Peygamber 49 yaşındayken 6 yaşındaki ayşe ile evlendi. (Buhari – Müslim) _O bir kadını görüp de o kadına gönlü düştügünde, kocasının o kadını boşaması şarttı. Muhammed'in bir kadına ilgi duyması, o kadının evli olsa bile Muhammed'in olması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Zeyd durumu öğrenir öğrenmez Karımdan ayrılmak istiyorum. der _El Razi: Cebrail, kadına doymuş ve boşalmıs olan gönlüne indirsin ayetleri. _ Peygambere 30 erkek gücü (şehveti) vardı. Peygamber, 11 karısı varken, tümünü dolaşıyor ve hepsiyle aynı gece cinsel ilişkide bulunuyordu. Müslümanlar, "Peygamber"in "şehvetini de "mucize" olarak göstermek istemişlerdir. _"Peygamber 56 yaşındayken, Mustalıkogullan üzerine gece baskım yaptı. Erkekleri öldürttü; çocuklarını da tutsak olarak aldı. 13 yasındaki Cüveyriye'yi kendine cariye seçti. Güzel körpecik Cüveyriye'yi, koynuna almak için hiç zaman yitirmemisti. Ayşe de oradaydı. Medineye dönüşte ise ayşeynin zina olayı meydana gelecektir. (Buhari) Aise'nin "zina" etmedigine iliskin "10 ayet" birden iner. _Muhammed, tutsak kadınların ırzlarına geçilmesine izin veriyor. Baskını gerçeklestirmis olan müslümanlann agızlanmn suyu akıyordu güzel kadınlan görürken. Tutsak kadınlann ırzına geçebilirlerdi ama çocuk sorunuyla karsılasmak istemiyorlardı çünkü gerektiginde bu tutsak kadınlan satabilirlerdi. _Kadın, seytan biçiminde çıkar. Erkegi her zaman bastan çıkaran bir "sehvet kabartan"dı. Bir kadın, cinsel iliski kurmak isteyen kocasına karsı koymamalı yoksa melekler o kadına, sabaha degin lanet ederler." Herhangi biriniz bir kadın gördü mü, hemen karısına gidip onunla yatsın. Çünkü bu cinsel iliski, o kisinin kabaran sehvetini söndürür." Muhammed nerede ilgisini çeken güzel bir kadın görse, hemen eve gider; Zeyneb'le yatardı. (Müslim) _Gazalî de, "şehvet"in önemini ve cinsel ilişkide bulunup rahatlamanın sağladıgı yaran uzun uzun anlatıyor; _Gazali: Ali'nin oglu Hasan'ın bir alışta "dört karı birden" aldığını, bunları bosayıp yenilerini aldıgını, Muhammed'e bu torunu anlatıldıgında Muhammed'in: "O, yaratılısta da huyda da bana benziyor!" dediğini, bu oglanın, 200 kadar karı elden geçirdigini anlatan bir hadis, _Bu dünyada bana 3 şey sevdirildi. Kadın, güzel koku ve namaz. _Ureyne kabilelerinden bir kaç kisi, Medine'ye gelmisler; biraz hastalanmıslardır. Peygamber onlara deve sütü ikram eder. Adamlar çobanı öldürürler ve develeri çalarlar. Peygamber de onları yakalatıp ellerini, ayaklarını kestirir; gözlerini oydurur ve çöle attırır. Maide:Allah ve peygamberleriyle savasanların ve yeryüzünde bozgunculuga ugrasanların cezası: Öldürülmek veya asılmak yahut çapraz olarak el ve ayaklarını kesilmesi ya da yerlerinde sürülmektir. Bu, onlara dünyada rezilliktir, onlara ahirette büyük azab vardır. (Maide 33)(Biz müslümanlarca, Peygamberin yaptıgı sey ne olursa olsun; dogrudur. Tanrı hosnutluguna da uygundur. Diyanet) _ Şeriat bir felakettir, acımasızlıktır, terörizmdir. Seriatın en bas taktiği Hile’dir. Savas hileyle kazanılır. Hangi alanda olursa olsun. Onun için de onlar bu acımasızlığı sergiliyorlar. Yani seriat egemen olduğu zaman özgürlük diye bir şey olmayacak, demokrasi diye bir şey olmayacak. Kimileri der ki bırakalım onlar da kendi partilerini kursunlar. Bunun olması demek, yani bırakalım terörizm partisi kurulsun, özgürlük düsmanlıgına iliksin parti kurulsun. İslam seriatının teröre yönelik yanı Yahudilikten kaynaklanır daha çok. Çünkü islam, dünya hükümlerini, "seriatı" Tevrat'tan almıstır. Yahudi seriatından. Bugün israil'de görülen acımasızlık da bu seriattan kaynagını alır. Tevrat'a bir bakarsanız Yehova'nın bir savasçı olarak Yahudilere katıldıgını ve Yahudileri kendi dıslarında bulunan toplumları vurmaya, yakmaya, yıkmaya, öldürmeye kıskırttıgını, bu konuda hiç acıma gösterilmemesini istedigini görürsünüz. _İslamcı neden intikamcıdır? İslamcı, her zaman "intikamcı" olur. Bu, Kur'andan, hadislerden ve geleneginden kaynaklanır. Yahudilik'te oldugu gibi... İntikam; öfke, kin ve hınç ürünüdür. Kin dolu bir Tann, ilkellerden Yahudiliğe, Yahudilikten islama geçmiştir. Dogrusu Allah, Güçlü'dür, Öc alan'dır. (ibrahim,) "Tann"sının "öc alıcı", "peygamber"inin "öc ahcı" diye sunuldugunu görüyoruz. İslamcı, bunun için "intikamcı"dır iste. İçinizden kim bir inkarcı görürse, eliyle onu degistirsin; gücü yetmiyorsa diliyle onu degistirsin. Buna da gücü yetmiyorsa kalbiyle kinlensin. Müslim _İslam Seriatı, din ayrımı yapar; kendinden baska bir dini tanımaz. Irk ayrımı yapar; Arap toplumuna seslenir. Kabile ayrımı yapar, Halifelik kurumunu yalnızca "Kureys Kabilesi"ne verir.( Hanbel) Yöre" aynmı yapar; Kur'an ve "peygamber"in yalnızca "Mekke ve çevresi"ni uyarmaya yönelik oldugunu bildirir. "Zengin-yoksul" aynmı yapar; Efendi-Köle" ayrımı yapmıstır. Cins aynmı yapmıs, "erkegi kadına derece ile üstün kılmıstır. _İslâm'a göre, dinle millet birdir. Millet sözcügü Kur'an'da 15 kez geçer. Bunlann tümünde de "din" anlamındadır. Örnegin bir "ibrahim milleti" deyimi yer alır, "ibrahim dini" demektir. Atalann milleti" konu olur; "Atalann dini" amaçlanır. "Müslüman Türkler"de, kendilerini "ibrahim milleti"nden saymıslardır. Atatürk'ün Türk toplumunu gerçek anlamıyla "millet (ulus)" yapma yoluna gittigi dönemlere degin, bu ülkede, "ibrahim milletindenim!" denmesi gerektigini söylemistir _Türban, siyasal nitelikli bir olaydır. Seriatçılar türban olayıyla seriat rejimi getirmenin bir provasını yapmıslardır. 82 Anayasası'nda 24. maddedeki din derslerini zorunlu duruma getiren hüküm zamanla bu sonucu verecekti. Simdi tam bir çeliskiye düsülerek türban yasaklanıyor. Çünkü çagdas bir üniversitenin kapısından ayagını atanlar çagdaslıgı kesin olarak kabul etmek zorundalar. Şeriata iliskin yasaklar gereklidir, örnegin; trafik yasaklarını kaldırmak mümkün degil. Ama trafik için ayrıca insanları egitmek de gereklidir. _Atatürk: Hoca kıyafetli sahte din âlimlerinin düsmanıyım. Onların atacakları her adım. Milletin kalbine saplanmış zehirli bir hançerdir. Benim ve hemfikir arkadaslarımın yapacagı sey, onları tepelemektir. Kanunlar olmasa, Meclis olmasa, herkes çekilse ve ben kendi basıma yalnız kalsam bile yine tepelerim. _Voltaire:"Nerede ki AKIL özgür'dür ve egemen'dir, orada din adamına yer yoktur. _Batı, bugünkü gelismesini, din adamı'nın sahte saltanatına son vermekle, onu dünyâ islerinin dısına itip yetkilerini yok etmekle saglamıstır. Her seyin tersini yapmak, bizim ötedenberi gelenegimiz olduğu için, biz bu uygarlık çagında dahi 'Lâik ve demokratik esasları hiçe sayar ve baska ülkelerin terkettikleri kötü usulleri, bu usullerden Atatürk sayesinde kurtulmus iken, yeniden canlandırmak için elimizden geleni esirgemeyiz. Seriât'ın dahi öngörmedigi kabul edilen din adamları sınıfını yaratır, bu sınıfa olmadık olanaklar tanır ve Devlet'in tüm kademelerine onları yerlestiririz. Geçmis yüzyıllar boyunca din adamının dünyâ islerine karısmasından dogma felâketleri unutur, onu yeniden bu milletin basına musallat ederiz. _İlhan arsel: Turan dostumun dürüstlügüne, Seriat sorunları konusundaki derin bilgisiyle ve her sorunu AKIL kıstasına vuran maharetiyle, "Bilgili" geçinen nice din adamlarını alt'edip, foyalarını ortaya vurabilir görmekten her zaman için zevk duymusumdur. Seriât'la ilgili olarak yazdıgı her sey, her bir din adamına ibret verici bir ders niteligindedir. _Kur'an'ın ilk orijinali: Küçük taslar, deri, agaç parçası, kemik gibi çesitli nesnelere yazılıydı ve yakıldı. İkinci orijinali: Ebubekir dönemindeydi. Yakıldı. Üçüncü orijinali: Osman dönemindeydi ve kayıp. Emevi Halifesi Mervan ibni Hakem, orijinal nüshayı Hafsa'nın sandıgından alıp yaktırıyor. Yakılıp yokedilmeseydi, zamanla kuskulara yol açılabilir çünkü ömer de şahittir ki Muhammed dönemindekilerle farklılıklar vardı. Dinden dönüs ("ridde") olayları ve bu olaylar nedeniyle savas hali vardı. Kur'an'ı ezber etmis kisilerin bir bölügü ölmüstü, _Vahiy kâtiplerinden zeyd: Bir dagı yükleyip tasımayı önerseydi, Kur'an'ı derlemek kadar agır gelmeyecekti. "Mushaf olusturma isini yaparken, Ahzâb Suresinin sonundan bir ayet yitirdim__Halife Osman, Kur'an'ların birbirini tutmazlıktan yakındı, Yahudiler içine düstükleri birbirini tutmazlıklar gibi bir duruma düstü. Ömer kızı Hafsa'dan getirilenden alıp Kur'an nüshalarını olusturdular. _İbn-i Ömer(Hz ömerin oğlu) diyor ki:"Hiçbiriniz, Kur'an'ın tümünü aldım demesin. Bilemez ki Kur'an'ın çogu yokolup gitmistir. Osman dönemindeki derlemeden sonra bu sözü söylemistir. _Buhari degisik Mushaflardan bahseder." Ibn Me-sud'un mushafı, Übeyy Ibn Ka"b'ın mushafı, Abdullah Ibn Ab-bas'ın mushafı, Muhammed'in karısı Aise'nin mushafı, Ali'nin mushafı, Hindistan'da bir mushaf daha var. Hepsi birbirinden farklı ve hepsi kayıp_ osman zamanından kaldığı söylenen kitapta noktalar vardır ama o zamanlarda nokta yoktu. _"Seytan ayetleri olayını tartısmaya hazırım" dedi. Çalmadıgımız kapı kalmadı. Diyanet Isleri'ne basvurduk. Ankara ve istanbul ilahiyat fakültelerini, islamcı basın organlanm, tek tek islamcı fikir adamlarını aradık. Hiçbiri tartısmayı kabul etmedi. _Şeytan ayetleri_Müşrikler diyorlar ki: Allah'a yaklastırsınlar diye bu put denilen seyleri şefaaatçi yapıyoruz. Çünkü Allah o denli büyüktür ki, aracı olmadan ona yaklasılmaz, iste bunların arasında en basta olanlardan üç tane tanrıça,. Lât, Uzza, Menat... _Peygamberler de bir aracıdır. Muhammed'in de bir cini olmustur. Muhammed'in de cini Cebrail olmustur. Melek denmistir. _Lât, Uzza, Menat...Bunlar yüce turnalardır ve bunların sefaati kesinlikle umulur." Necm suresinde o sözleri ayet diye okumustu. Buhari: "Peygamber, Necm Suresini okudugunda Müslüman, putatapar herkes birlikte secde etmisti. Ben nereden bilecegim bunun Seytan tarafından uyduruldugunu. Seytan, Cebrail kılıgına girdi, benim önüme geldi. Bana bunlan söyledi. _Büyü: İslam'da bos inanç(hurafe) yoktur" derler. Bakara 102. ayetinde, Babil'de, Hârût ve Mârût adlı iki melegin büyü ögrettikleri anlatılır. Ve bu melekler insanlara büyü öğrettikleri için kafir oldular. Falak 4 :Ey Muhammed, büyücü kadınların kötülügünden de Allaha sıgınırım!' de." _Muhammed'in doktorlugu: Tıbbu'n Nebevî hadis bölümlerinde_ Bulaşıcı hastalık yoktur. Değişmez olan allahının takdiridir. Bulaşıcı hastalık inancı "Câhiliyet (bilgisizlik)" döneminden kalmadır. (Ebu Hureyre)_ Köylü: bulaşıcı hastalık var. Muhammed: Yok: Köylü: O halde benim sağlıklı develer nasıl oldu da telef oldu. Muhammed: hastalık bulasmayla filan degil, Tann'nın takdiriyle olmustur." (Buhari) _Tükürüksüz üfürük: Okuyup üfürerek: Tükürükle tedavi: Ali Muhammed'e gelir. Ve Muhammed, Ali'nin gözlerine tükürür; tedavi eder. _Peygamber, böcek, akrep, yılan zehirlemelerinde ve kulak agrısında tedavi için okuyup üflemeye izin verdi." (. Buhari),. Fatiha suresinin okuyup üfler deliye. Zincirle baglı deli iyilesir. Ve yeni müslüman, tedavisinin karsılıgında, delinin ailesinden yüz koyun alır. Muhammed ise ona sen batıla bulaşmadın, hak olan bir üfürükle tedavinin karsılıgını alıp yiyorsun. __ "Tükürük (ilkellerde) hastalık tedavisinde kullanılır. Tüküren kimsenin mistik ve majik (büyüsel) gücünü, karsısındakine geçirdigine inanılır__ Ücret: Bir sürü koyun, deve, altın. _Kız çocuklarının neden "diri diri gömülürdü? Ailelerine leke sayıldıgı için diri diri gömülüyordu. Meleklere katılsınlar diye diri diri gömülüyordu. Yoksulluk yüzünden… __9 yasma gelmis olan kız, sehvet konusudur, onunla evlenilebilir. Imam Azam Ebu Hanife'den.. 5 yasındaki bir kız da Sehvet ve evlilik konusu olabilir. _Dinayetçi Süleyman ateş: Kur'an'da bilimle ters düsen hiçbir sey yoktur." diyor._ îbrahim"in kusu parçalayıp her bir parçayı bir dagın üzerine koydugu, sonra bu kusları çagırdıgı… Esegiyle birlikte ölen bir kisinin bulundugu yerde 100 yıl ölü olarak kaldıgı, sonra dirildigi, "Isa'nın "kus heykeli' yaptıgı, bu heykele üfürdügü, çamurdan kusun, canlanıp kus oldugu, Isa'nın ölüyü dirilttigi" Nuh Tufanı" ve "Nuh'un 950 yıl kaldıgı", dünyanın düz olması….kamer suresi: Kıyamet yaklastı, ay yarıldı fakat onlar bir ayet (mucize) gördükçe yüz çevirirler ve bu bir sihirdir derler.' ….Süleyman Ates'e göre bu rivayetler ve hadisler çürüktür. Dursun ise: çürük olan hadisleri göstersin. Iste meydan. _Bu kitabu basarsak "bizi taslarlar" diye karsılandı. Din duygularının incitilmesinden yana degiliz..." "incitme" göze alınmazsa, karanlıklarla nasıl savasılabilir? ___________ _Turan Dursun (1934-1990), Türk yazar, eski imam, Ateist. Babası da imamdır ve oğlunun çok büyük bir din alimi olması için çabalamıştır. Ana dili gibi Arapça bilir ve şeyhlerden, dervişlerden, din alimlerinden özel dersler almış, tevratın, incilin, kuranın eski ilkel mitolojilere dayandığını öğrenmiş ve imamlığı bırakıp halkı aydınlatma yoluna girmiş ve İslâmı eleştirdiği için köktendinciler tarafından düzenlenen suikast sonucu öldürülmüştür İbnü'r Râvendî'nin tâkipçilerindendir. . [ İbn Haldun'un Mukaddime adlı eserini Türkçeye çevirdi. “yüksek dereceli talebelere” ve hocalara Arapça ve İslami bilim alanlarında dersler verdi. Bu süreçte birçok müftü ve vaiz yetiştirdi. Sonrasında kendisi de sınavlara girerek vaiz ve müftü oldu. _Sivas’ın zenginlerinin de Süleymancılar tarafında yer alması sebebiyle sürgünle sonuçlandı. Bir telgrafla önce Manisa’ya, oradan da Tokat’a sürüldü. Ama tayin işlemleri TSK’daki paşaların araya girmesiyle durduruldu ve Turan Dursun Sivas’taki görevine iade edildi. Kendi ifadesine göre bunun sebebi, Turan Dursun’un Sivas’ta 620 imam ve vaizin Cumhuriyet Bayramı’na katılmasını sağlamaktı. _Turan Dursun “Atatürkçü müftü” ya da “komünist müftü” olarak anılıyordu. Ölümüyle birlikte -aralarında “din alimleri” de olan- milyonlarca kişinin rahat bir nefes almasıydı. Çünkü din bezirgânlarının foyalarını ortaya çıkaran tartışmasız en büyük, en devrimci adam yoktu artık. __Bütün din bilginlerine meydan okuyan Turan Dursun, “Yazdıklarım en sağlam kabul edilen temel kaynaklara dayalı. Çürütenler varsa, buyursunlar bunları çürütsünler” dedi. Peki karşısına kimse çıkabildi mi? Tabii ki hayır. _Küfür de, 'tehdit' de yüreksizliğin, tükenmişliğin ürünüdür. Ve boşunadır. _Şeriât yalnızca bir 'inanç işi' değildir; şeriât, binlerce yıllık ilkelliklerin kaynağı olduğu gibi, cinayetlerin, terörün, işkencenin de kaynağıdır. İnsan haklarından vazgeçilmedikçe bu korkunç düzenin yolu açılamaz. Aydın çevre, yazık ki bunu kavramış görünmüyor Ülkemizde 'aydın' çevre, büyük çapta bir aymazlık içinde. Pis politika ve çıkarlar da bu aymazlığı koyulaştırıyor. Kimi aydınlar, şeriât düzenini getirme yolundaki girişimlere, laikliğin kaldırılmasına olanak sağlanmasını 'demokratlığın gereği' sayıyor. Laiklik kaldırılmış olsa başlarına neler gelebileceğini düşünmüyorlar. _Laik kafa, özgür kafa; özgür düşünür. Özgür dünyada olması gereken budur. Yahudilik ve İslâm, yaşamın her alanına el uzatmıştır. İnsanlara, 'Benim kurallarıma göre yaşayacaksınız' der; yöneticilere de 'Siz elinizi çekin, ben yöneteceğim' isteğini yöneltir. Kurallar 'kesin'dir, 'değişmezlik' gösterir. _ Nerede bulursanız öldürün!..' Kur'ân böyle diyor. Tarih boyunca hep böyle denmiştir. Bir Cemel Olayı'nda 15 bin kişi öldürülmüştür. Çarpışan iki yanda da 'Peygamber'in en yakın arkadaşları bulunduğu halde... _Çıkarları din karanlığı üstüne kurulu olan tüm karanlık böcekleri benden korksunlar. Korksunlar elimdeki ışıktan. Bir mum ışığının bile koca bir oda karanlığını nasıl parçaladığını anımsasınlar. Binlerce yıllık ilkelliklerin, yalanlarla örülüp piyasalara sürdüğü imanın, kafalardaki, duygulardaki zincirlerinin elbette ki bir gün sonu gelecektir. _ 'Din', en ilkel inanç ve düşünce dünyasının egemen olduğu çağlardan, sayılamayacak ölçüde 'gerilik'ler, 'gerici akımlar' sürükleyip getirmiş ve bunları gücü, yaygınlığı oranında kurumlaştırıp benimsetmiştir inanırlarına. Her biri bir 'gerilik kanalizasyonu'dur. Bunlardan, 'çağdaşlık' çıkarma çabasının boşuna bir çaba olduğu, bir sürü örneğiyle görülmüştür. Atatürk bunun bilincinde olduğu için bu yola gitmemiştir. 'Eski bir giysiyi yamayıp yamayıp giyme ya da giydirme' yerine yeni gövde için yepyeni ve çağın gereğine uygun bir giysi biçme ve giydirme yoluna gitmiştir. Atatürk devrimlerinin çağdaşlığının anlamı ve doğrultusu budur. Hele 'Yahudilik' ve 'İslâm' gibi dinleri çağdaşlaştırmanın hiç olabilirliği yoktur. Bu dinler 'kutsal kitapları'yla, dünya yönetimlerine: '- Siz elinizi çekin, ben yöneteceğim! Benim yasalarıma uyacaksınız!' demektedir. Hele İslâm dini; 'Tanrı'nın indirdikleriyle hükmetmeyenlerin, kâfir, zalim ve fâsık olduklarını' çok açık biçimde duyurmaktadır (Mâide Suresi, ayet 44, 45, 47).[4] _Doğru bilime yönelmiştim. Çok büyük kütüphanelere gittim. O zaman ben İslam’ın kökenini gördüm, okudum. Söylencelerden de okudum. Bir gün “Sümer Efsanesi” ile karşılaştım. Sümerler’de bir tufan efsanesi. Baktım, Tevrat’ta da var, Kur’an’da da var. Bu bir efsane, nasıl olur da Tevrat’ta, Kur’an’da olabilir? Milattan önce 3000 yılında kaleme alındığı sanılıyor. İslam’dan, hatta Kur’an’dan çok önce. Peki, bunlarda olan, kutsal kitaplarda ne arıyor? Sonra, Hammurabi Yasaları’nın kimi maddeleri Tevrat’a aynen geçmiş, ondan sonra Kur’an’a da yansımış, yani sarsılmalar benim öyle başladı. _ Yahudilik ve Hıristiyanlık hakkında bilgim vardı ama İslâm'ın aktardıklarıyla biliyordum. Kendi kaynaklarından bilmiyordum... Kendi kaynaklarıyla 1960'lı yıllarda tanıştım. ...daha ilk elime aldığımda sahtekârlığını görebildim. İlk elime aldığımda! Hafızlar Kur'an'ı ezbere bilir, ama hafız hangi ayetin nerede olduğunu, hangi konuda hangi ayet olduğunu bilemez. Ama ben hemen bilirim. Çünkü dünyam olageldi. Bir bakıyorum, Tevrat'ın filanca yerinde şunlar var. ...filanca surede aynen var, ya da değiştirilmiş biçimiyle var. Levililer'de şu var, ona bakıyorum o da var. Hatta İncil'ine bakıyorsun o da öyle. Zaten epeydir de sorular vardı. 'Tamam' dedim 'bu adam sahtekârdır.' Ama ne fena oldum. Öyle bir hınç oluştu ki! Çünkü o benim gençliğimi aldı, çocukluğumu aldı. Ben ondan dolayı gençliğimi, çocukluğumu yaşamadım. Nice insanlar ondan dolayı yaşayamıyor. Birçok insan onun felaketzedeleri durumunda. O vardır diye, O'nun seçtiği karanlık vardır diye birçok insan doğruyu yanlış, yanlışı doğru biliyor. Yani insanca duygular ve insanca oluşumlar, o nedenle birçok yönden gelişememiş. Hiçbir hastalık; ne bir kanser, ne AIDS, ne falandır, filandır, hiçbir hastalığın korkunçluğu, hiçbir felaketin korkunçluğu, o dinden gelen korkunçluk kadar korkunç gelmedi bana. Ve o dakikadan başlayarak hemen savaşa giriştim. _On vaizi dinsizleştirdim. Ama hiçbiri söylemiyor. Çıkıp vaaz verdiklerinde şaşırıyorum. Aklıma söyledikleri geliyor. Tekirdağ'da bir imam, hatim indiriyormuş. Parayı az vermişler. Başlamış Arapça sövüp saymaya: 'Topunuzun da...' diye. Herkes de ne anlasın. ************** İlhan Arsel _Müslümanlık Sınavı_ (Hadis ağırlıklı) _Horozlar, melek gördükleri için ötmüşlerdir ve namaza çağırmaktadırlar. Eşek, şeytan gördüğü için anırmıştır ve üstelik Kur'ân'da eşek sesinin "seslerin en çirkini" olduğu anlatılmıştır. _Çorbanın içine sinek düşerse sineği iyice batırmalı çünkü sineğin bir kanadında hastalık diğer kanadında şifa vardır. Sinek idrak sahibi olduğu için önce zehirli kanadını çorbaya batırır. _Esnemek şeytandandır ve bu şeytanı güldürür, Allahı kızdırır. Esnememeye çalışınız. Aksırmak ise allahtandır ve 3 kereyse çok faydalıdır. _Allah tek olduğu için tek sayılar üstündür. 3 yudumda su içilmeli, 3 taş ile kıçını temizlemeli, 3 kere sümkürmelidir. Her gün 7 hurma yenirse, büyü etki etmeyecektir. _Yiyeceği düşürürseniz onu hemen yiyin çünkü şeytan kapıp gider. _Yataktan kalkar kalkmaz burun temizlemeli çünkü şeytan, uyuyanın genzinde gezmektedir. _Müslüman, yataktan sağ ayağıyla kalkmalı ve her işini sağ'a göre yapmalıdır çünkü sağ soldan üstündür. _Namaz 50 vakittir ama muhammedin araya girmesiyle 5 vakte düşürülmüştür. _Dinciler halk kültüründeki Karakarga kimin evinde öterse o haneden cenaze çıkar sözünü batıl sayar çünkü İslam kaynaklı değildir. __ _Üfürükçülük_ _Muhammed, çeşitli hastalıkları okuyup üfürerek tedavi yollarına gider, "tükürüklü üfürük" ya da "tükürüksüz üfürük" usulleriyle iş görürdü. Tükürük kullanırken buna toprak karıştırdığı da olurdu. Toprak olarak Medine toprağını kullanırdı; çünkü Medine toprağının "şerefli" olduğunu söylerdi. Şöyle yapardı: Şahadet parmağına tükürür, sonra tükürüklü bu parmağını toprağa sokar ve parmağına bulaştırdığı toprakla hastayı sıvardı. Hayber seferinde Ali'nin, göz ağrısına yakalandığını öğrenince hemen yanına getirtmiş ve gözlerine tükürmüştür. Hayber seferinde bacağından vurulan Seleme'yi üç kez üfleyip iyileştirdiği söylenir! Deli ve cinnet getirmiş bir kişi'yi, Fatiha sûresi'ni okuyarak ve üfleyerek tedavi ettiğini ve karşılığında yüz deve aldığını söyler. Kabile şefini akrep sokunca bir başkası üfürerek iyileştirir ve tüm koyun sürünüsü ücret olarak alır ama anlaşmazlık çıkar ve muhammede gelirler. Muhammed de kendisine de pay alarak barış sağlar. _Bir kadın: "Ben çocuğu Resûlullâh'a getirdim. Resûlullâh bir hurma istedi. Onu çiğneyip çocuğun ağzına tükürdü. Bu suretle oğlumun midesine ilk giren şey Resûlullâh'un tükürüğü oldu. (Buharî) _Üfürükçülük, İslam kaynaklıysa caiz'dir; ücret alınabilir. Diğerleri bâtıldır. __ _Balık, deve, öküz, maymun, fare, kurt_ _Balıklar, her cumartesi günü akın akın kıyılara gelip ertesi gün giderlermiş. Bu şekilde davranmalarının sebebi Yahudilerin cumartesi yasağından dolayı avlamayacaklarını bilmeleri ve bununla eğlenmeleriymiş. Yahudiler ise aç kalmamak için Tanrı'nın yasağına uymayıp Cumartesi günleri avlanmaya başlamışlar. Bunu duyan Hz. Davud, Yahudilere bedduâ eder. Onun bedduâ'sını işiten Tanrı gazaba gelir ve bu kasabadaki Yahudi'lerin tümünü maymun'a dönüştürür. (A'raf sûresi) _Tanrı, Yahudilere deve'nin eti ile sütü'nü haram kılmıştı. Bu yüzden yahudiler kesinlikle deve sütü içmezlerdi. Böyle olduğu halde, Yahudilerden bir kavim, bu yasağa aldırış etmediği için Tanrı tarafından fâre şekline sokulmuştur. Fâre içsin diye deve sütü konulursa, onu içmez de koyun sütü konulursa onu içer. (Buhari) _Öküz, sırtına binen yahudiye, bundan hoşlanmadığını çünkü gururlu bir hayvan olduğunu, sadece tarla sürmek için yaratılmış bir hayvan olduğunu kendi ağzıyla bildirmiştir. Muhammed de öküzün bu şekilde konuştuğuna inandığını söylemiştir. _Muhammed, uyandığında görür ki, seccâdesi yanmıştır. Bir fâre, orada bulunan kandilin fitilini yakalamış evi ateşe vermek üzeredir. Hemen kalkar ve fâre'yi öldürür. Ve halka şöyle der: "Siz uyumak istediğinizde kandilinizi söndürünuz. Çünkü şeytan bunun gibi hayvanları yangın cinâyetine sevk eder. (Buharî) _Koyunu bir kurt kapmıştı. Çoban kurdu peşi sıra takip etti ve koyunu kurtardı. Bunun üzerine kurt, çobana hitâb ederek: -'Elbette yırtıcı hayvanların sürüye saldırdığı bir gün gelir. O gün koyunun benden başka çobanı bulunmayacaktır. Bakalım o gün koyunu benden kim kurtarır!- dedi" Muhammed ise: "Ben, kurdun böyle söylediğine de inandim; Ebû Bekir'le Ömer de inandı." __ _Elmalılı: Hırsızların ellerini kesmek vicdansızlıktır ve yeniden hırsızlığa teşviktir çünkü çalışamayacağı için tek çare hırsızlıktır. Bozgunculuk çıkaran ve Allaha savaş açanların cezası el ve ayaklarının kesilmesi, öldürülmeleri. İbni abbasa göre kendilerine kitap verilen Yahudiler yol kesip bozgunculuk yaptığı için bu ayet onlar içindir. İslama geçtik diye muhammedi kandıran münafıklar muhammedin koyunlarını çalınca, Muhammed de her birinin ellerini ve ayaklarının çaprazlama kesilmesini, ve ayrıca da gözlerinin oyulmasını emreder. Ve sonra onları bu halde iken kızgın güneşin altında ölüme terk eder. __ _Kıyamet 16: Oku. Ama ben okuma bilmem diyor. O zaman cebraili dinle ama unutma. Allah muhammedşn okuma bilmediğini bilmiyor._ Sen bundan önce okuryazar değildin. Öyle olsa batıla tapanlar kuşku duyardı. Abkebut. Kuranı okuyup senin kalbine yerleştirmek bize aittir. _Örtünme adetleri, 15. yıl sonra iniyor. İbni Ömer b. Hattâb'ın teklifleriyle ayetler iniyor. Halk ile Ömer'in çeliştiği konularda hep ömerin destekleyecek ayetler indi. (Tırmızi) _İnsanlarımızın çoğunluğu, İslâm dini'nin en son, en mükemmel bir din olduğuna körü körüne inanmışlardır. _Şeriatçılık" ile "Akılcılık" arasında çatışma vardır. Akılcı düşünceyi, her konuda olduğu gibi, bu konuda da şeriat'ın önüne almadan İslâm ülkeleri, müspet hukuk ve ahlâk anlayışına erişemeyecekler, uygar nitelikte toplum yaşamlarına ulaşamayacaklar, kendilerini yöneten sınıflar tarafından sömürülmekten, sefâlet ve felâketlere sürüklenmekten kurtulamayacaklardır. _Savaş meydanında şehid ve gazi olan kişi, işlediği günahlar ne olursa olsun, doğruca Cennet'e gider. _Ey mu'minler! Size acı azaptan kurtulmanızı sağlayacak bir ticâret göstereyim mi? Allah'a ve O'nun Resûlune iman eder; Allah yolunda mallarınızla, canlarınızla cihad edersiniz. O zaman Allah günahlarınızı bağışlayarak, sizi Cennete koyar. _Güzel rü'yâ Allah'tandır; fenâ rü'yâ da şeytandandır. _Muhammed müminlere: kapınızın önünde bir ırmak bulunsa da, her gün beş defa onda yıkansa kendisinde kir namına bir şey kalır mı?". kişiler: "Hayır" deyince. İşte 5 vakit namaz da bunun gibidir ki bütün hataları arıtır." _"Gece melekleri" ile "gündüz melekleri", sabah namazında buluşurlar, şahit olurlar ve gece melekleri semaya yükselirler. ************* İlhan Arsel _Şeriatçıyla Mücadelenin El Kitabı,_ _İslam şeriatı bir felaket kaynağı. _Dinini değiştireni öldürün. Hadis. _islam, batıl inancı destekler ve muhammedin yaşamının her yönü batıl inançlardan oluşur. _İslam hoşgörülü mü? Senin dinin sana bir kandırmadır- takiyyedir. _Demokratik ülkelerdeki şeriatçı partiler de muhammedin takiyye planını uygular. Yani hoşgörülü, adaletli görünü ama iktidara gelince islama inanmayanlar sapıktır diyerek kişilerin hayatlarını tehlikeye atan politikalar izlerler.. _Hoşgörülü Tanrı, hangi inançta olursa olsunlar insanlara iyilikle davranır. İnsanları inançlar için değil, yaptıkları kötülükler dolayısıyla cezalandırır. _İslama geçenin yönü kabedir. Ticareti arttırıp Araplara para kazandırır. İslamın yayılmasının en önemli nedenlerinden. 100 milyon almanı Müslüman yaparsanız hepsi kabeye ibadete gelip ticareti canlandırır. _Kafir kelimesinin anlamı "gerçeğin üzerini örten" demektir. Din, kendisinin yegane hakikat olduğunu iddia eder. İnsanlara der ki: Gayba iman edeceksin. (Gayp: Bilinmeyen, aklın kavrayamayacağı alan.) Gayba iman ettirdikten sonra sorgulama ve soru sorma kapısını tamamen kapatır. _ Allah buyurdu ki: Yeryüzündeki tüm canlıların rızkına ben kefilim. Birleşmiş Milletler verilerine göre her on saniyede bir çocuk açlıktan ölüyor. _Cihat_ Tek gerçek ve en üstün din islamdir. Diğerleri batıldır. O halde İslam hakim olana kadar batılla savaşın_Ey Peygamber! Kâfirlerle ve münafıklarla savaş ve onlara sert davran. Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin;_ Kitap verilenlerden Allah'a inanmayan, haram kıldığını haram saymayan, Hak dini din edinmeyenlerle, boyunlarını büküp cizye verene kadar savaşın" (Tevbe 29)_Kafirlerin yaptığı bütün işler boştur ve cehennemliktirler. Bakara__Müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün; Medine döneminde (yani çete saldırıları ve ganimet siyaseti sayesinde güçlendiği dönemde) İslamcılar, Muhammed'in Müşrikleri Kılıçtan Geçirmesini Haklı Bulurlar. _ Onlar Müslüman olana kadar savaşmaya çağırılacaksınız (Fetih 16) _İslamcılar Allaha inanmayanlara zalim derler. İslamla yönetilmeyen topluluklar zulüm altındadır ve yöneticiler zalimdir. Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, işte onlar zâlimlerdir" (Mâide)_ İslam hakim olana kadar kafirlerle savaşın.(Bakara)_ İslamda zulüm adaletsizlik falan değil, islama inanmak ya da inanmamak üzerinedir. İslamda kendinden olmayana zulüm vardır ama müminler bunu kabul etmez çünkü bu Allahın emridir. Muhammedden başkası da ayet geldiğini iddia edince, ona zalim demişlerdir. Enam 93_ eğer başka bir halk gerçekten zulüm görüyorsa bu İslamilerin umunda değildir. Müminlerin görevi hak dini yaymak ve bu sayede zulmü önlemek. _Şeriatçı, hoşgörüsüzlüğünü meziyet sanır. Çünkü şeriat onu hoşgörüsüzlükle yoğurmuştur; farklı inanç ve düşüncede olanlara karşı düşmanlık duygularıyla dokumuştur. _Şeriatının aslında iyi olduğu fakat din adamları yüzünden kötü gösterildiğini sanmak yanılgısı. Hoşgörüsüzlük, bağnazlık, insan haklarına saygısızlık, aklı dışlamıştık, özgür düşünceye yabancılık. Toplumun geri kalmışlığının nedenlerinin, hep bu "öz"de yatar. islam, insan sevgisini yok eden ve başka din tanımayan, başka dinden olanları "sapık" diyen, hatta aileniz bile başla dindense onlarla konuşan zalimdir diyen… _Şeriatçılar, İslamın İkna ve Sevgi Yoluyla Yerleşmiş Bir Din Olduğunu Söylerler; Yalandır! İslam Şeriatı, Korku, Dehşet ve Ölüm Saçarak Kılıç Yoluyla Yerleşmiş Bir Dindir. İslami yayacağım diye 29 savaş yapmış, 45 çete yollamış_Orta Asya’daki yüz binlerce Türk'ün kafaları kesilmiştir. _Dinde Zorlama Olmaz" Buyruğunun "Hoşgörü” ile İlgili Olmayıp Dinsel Zorunlukları Kolaylaştırmak Amacına Yöneliktir. Kimseye gücünden fazlasını yüklememek, dinde zorlama olmaz anlamına gelir. Araplar, zora gelemedikleri için, Muhammed onları kazanmaya çalışmıştır. Kimseye gücünden fazla bir şey teklif edilemez."bakara _Teyemmüm, su bulunmadığı yerde toprak ya da taş gibi şeyleri kullanmak suretiyle temizlenmektir. Maide…Sıcak şiddetlendiği vakitte namazı serinliğe bırakınız. Zira sıcağın şiddeti Cehennem'in kaynamasındandır _Firavun'un karısı Asiye, Musa'yı kurtarmıştır; ona inanmış olduğu için yine güya Firavun tarafından kazığa bağlatılmış, yakıcı güneşe bırakılmıştır. Allah inananlara da Firavun'un karısını ve İmran kızı Meryem'i örnek gösterdi. (Tahrim) Bu kadınların yüceltilmelerinin nedeni inananlardan olmaları ama muhammmed kendi anasına bir şey dememeiş. _80lerde kapalı şeriatçı bir kızın, şeriat ve kadın kitabımı okuyarak açıldığını ve dinin özünü anladığını ve bu yüzen kitabımın yargıç tarafından toplatıldığını çünkü halkın bilinçlenmesinin istenmediğini… _Puta tapar olmanın kötülükle hiçbir ilişkisi yoktur. Aksine, Müslümanlardan çok daha iyi kalpli, ahlaklı… gerçek anlamda dindardılar. _Cihad etmek, insanları "zorlanma" durumundan kurtarmak demektir. diye yorumlarlar _Antik yunan eserleriyle altın çağını yaşayan İslam dünyası, bu eserleri bırakıp kurana yönelince gerilikler vadisine sürüklenmiştir _Mısırlı Gazalî, Atatürk’ü Hitler’e benzetmiş, "Kemalizmin bir bela olup son nefesini vermekte olduğunu" söylemiş, ayrıca da Türk toplumunu "fikren ilkel" olmakla ve ' Arap zekâsından yararlanmamakla” suçlamıştır. _fetullah Gülen adında bir şeriatçı, gazeteye verdiği röportajda, ateistlerle katiller eşit düzeydedir demiştir. Sonra geri adım atmıştır. _Bosnalı İzzetbegoviç, Atatürk devrimlerini "Barbarlık ve ihanet” olarak nitelendirmiş, "Türk toplumunun Kemalizm nedeniyle cahil kaldığını iddia etm iştir _Atatürk'ün, mucize olarak şeriat bataklığından kurtarıp akılcılığa, ahlaka, benlik duygusuna ve çağdaş uygarlığa ulaştırdığı Türk toplumu bugün, mübtezel çıkarlar uğruna her şeyi din açısından ölçüye vuran şer temsilcilerinin pençesindedir. Şeriatçılar, sinsi ve hileli usullerle devlet yönetiminin kilit noktalarını ve orduyu ele geçirme hevesindedirler. 2008 _Atatürk: Masum ve cahil insanları, yüzlerce tanrıya taptırmak veya tanrıları belli gruplarda toplamak ve nihayet bir Allah kabul ettirmek, siyasetin doğurduğu neticelerdir. Türkler Arapların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arap dinini kabul ettikten sonra bu din Türk milletinin milli bağlarını gevşetti; milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. Bu pek tabii idi. Çünkü Muhammed'in kurduğu dinin gayesi bütün milliyetlerin fevkinde, şamil, bir Arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu. Bu arap fikri ‘ümmet’ kelimesi ile ifade olundu. Muhammed'in dinini kabul edenler, kendilerini unutmaya, hayatlarını Allah (sözcüğünün) her yerde yükselmesine hasretmeye mecburdular. Bununla beraber Allah'a, kendi millî lisanında değil, Allah'ın Arap kavmine gönderdiği Arapça kitapla ibadet ve münacatta (Tanrı'ya yalvarıda) bulunacaktı. Arapça öğrenmedikçe, Allah'a ne dediğini bilemeyecekti. Bu (durum) karşısında Türk milleti birçok asırlar ne yaptığını, ne yapacağını bilmeksizin, adeta bir (sözcüğünün anlamını) bilmediği halde Kur'an \ ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndüler..." _Atatürk, Yeni bir dünya dinine özlem Duyar_"Baylar, bütün insanlığın görgü, bilgi ve düşünüşte yükselip olgunlaşması, Hıristiyanlıktan, Müslümanlıktan, Budizmden vazgeçerek yalınlaştırılmış bir dünya dininin kurulması ve insanların şimdiye değin kavgalar, pislikler, kaba istek ve eğilimler arasında bir bataklıkta yaşadıklarını kabul ederek, bütün gövdeleri ve usları ağılayan kötülük etkenlerini ortadan kaldırmaya karar vermesi gibi koşulların gerçekleşmesini gerektiren Birleşik Dünya Devleti kurma düşünün tatlı olduğunu yadsıyacak değiliz. _Diyanet; Kadınların aklen ve dinen “eksik” yaratıldıkları; 2 kadının tanıklığının bir erkeğin tanıklığına bedel olduğu; namazı bozan şeyler arasında köpek, eşek, domuzun yanında kadınların da yer aldıkları; kadınların insanın karşısına şeytan gibi çıktıkları; erkeklerin kadınlar üzerinde hâkim kılındıkları; erkek tepeden tırnağa cerahat olmuş olsa ve kadın da dili ile onu yalasa, yine de erkeğin hakkını ödeyememiş sayılacağı; kadında, tıpkı atta olduğu gibi uğursuzluk bulunduğu; erkekler için kadından daha zararlı bir fitne olmayacağı; cehennemin çoğunluğunu kadınların oluşturduğu vb. hükümler yer almaktadır. **************
··
1.252 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.