Gereğinden fazla el yıkamak; su içerken, yemek yerken, bulaşıkları yıkar ya da yatakları yaparken fazla tedirgin olmak; hizmetli ya da garsonlarla temas kurmaktan korkmak, dalgınlık, uzaklara dalmak (tropik dalış), umutsuzluk hissi, kendi milliyetimizden birine haddinden fazla bağımlı yaşamak, gecikmelere ve diğer küçük şeylere öfke duymak, yaşadığı toplumun dilini öğrenmeyi geciktirmek ya da hepten reddetmek, üçkağıda getirilmekten, soyulmak ya da yaralanmaktan korkmak; ufak ağrı ve cilt döküntülerini gözde büyütmek ve son olarak şiddetli bir eve dönme, bir fincan kahve içme ve bir dilim elmalı turta yeme, köşedeki eczanenin yanından geçme, akrabalarını ziyaret etme ve mantıklı konuşan insanlarla sohbet etme arzusu duymak.