Yorkshire'da özellikle çiftçiler arasında belli belirsiz bir baş hareketi büyük bir saygı gösterisi demekti ve ancak birbirini en az yirmi yıldır tanıyan insanların kullandığı bir selamlaşma biçimiydi. Ölçülülüğün bu kadarı da fazla diyenler el sıkışabilir, yumruk tokuşturabilir ya da Fransız'sa bolca öpüşebilir. Bir keresinde Berlin'de geniș bir meydanda iki genç kızın tam da genç kızlara has, heyecan yüklü selamlaşmasına şahit olmuștum. Birbirlerini uzaktan görüp kollarını açmış, bağırarak birbirlerine doğru koşmaya başlamışlardı. Gelgelelim cüssece çok farklı oldukları ve devinirlik faktörünü hesaba katmadıkları için, daha yapılı olan daha ufak tefek olanı kazayla
yere sermiști. Buna rağmen, selamlaşma biçimlerimizin zenginliği
bakımından insanlar hayvanlar âleminin yanına bile yaklaşamaz.
Istakozlar "selam" demek için birbirinin suratına çişini yapar, köpekler, herkesin malumu olduğu üzere birbirinin poposunu koklar. Çiklitler, bir başka çiklitin yuvasına tekrar geldiğinde vızıldamaya
benzer bir ses çıkarır. Beyaz yüzlü kapuçinler, "merhaba" demek için
parmağını kankasının burnuna sokar. Erkek Gine babunları aynı amaçla arkadaşının penisini yoklar. Bu elbette bir güven göstergesidir, ama bana sorarsanız ben Yorkshire çiftçilerinin yöntemini tercih ederim.