Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Romantik düşünce üzerine yapmakta olduğumuz tartışmanın amacı her zaman çok açık olmayabilir, fakat burada amacımız Romantik düşüncenin, bazen biraz el yordamı ile, bazen biraz onurunu kaybetmiş bir edayla ve inildeyerek idealizme karşı tepki veren bir hiperboreali olgusu olduğunu vurgulamak, bununla ilintili olarak da Nietzche'nin 19. ve 20. yy.larda hakettiği yeri bulmasını sağlamak ve artık doğayı Güç İstenci şeklinde tanımlayabileceğimizi göstermektir. Evrimsel aksiyosferin bir olgusu olan Üstinsan, benliğin kendinden kaçışının en üst düzeyi ve Güç İstenci olan Doğa'nın kendi do- ğası gereği sürgüne yollanan ve Bengi Dönüş ile bu kaderi ebediyyen tekrarlamak zorunda olan romantik kahramandır. Biyografik açıdan bakınca Nietzche elbette ki en az Napolyon kadar romantik bir karakterdir; Napolyon da romantiklerin görüş- lerini reddetmiş ve Napolyon Destanı ile 19. yy. Fransızlar'ı için tamamen romantik bir tema sunmuştur. Hayatı itibarıyla bir romantik olan Nietzche, son derece üstün düzeyde bir içsel duyarlılığa sahip bir insan olarak görülebilir. Sürgün, hasta, yanlış anlaşılmış ve bir kadınla yaşadığı başarısız ilişkisinden sonra yalnız kalmış, büyük olasılıkla bir kadından ölümcül bir hastalık kapmış olan Nietzche, büyük acılar içinde ve doktoru tarafından gözlerini kullanmaması söylediği bir halde, modern felsefenin yapısını değiştirecek eserlere imza atmıştır. Yatağa düştükten sonra geçen 11 yıllık düşkünlüğü boyunca ailesi tarafından sömürülmüş ve ardından da Baumler tarafından dünyaya Nazizm'in kuramcısı olarak tanıtılmıştır. Ve şimdi de ben onu bir romantik olarak tanımlamaktayım.
Sayfa 339 - PdfKitabı okudu
·
81 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.