Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

292 syf.
7/10 puan verdi
·
81 günde okudu
Selim İleri'nin kitabından sonra Türk edebiyatına biraz daha yönelmek istediğimi söylemiştim ve bunun için seçtiğim ilk kitap Melih Cevdet Anday'ın Raziye'si oldu. Raziye, ayrıca Andayla da tanışma kitabım. Nacizane, sitedeki kadar yüksek puana sahip olmasını pek de anlamlandıramadım. Evet kitap gerçekten şairane bir dille yazılmış, yani biçem gerçekten çok güzel. Fakat kurgu için aynı şeyi söyleyemem. Kitabın sonuna geldiğimde sorularımın neredeyse hepsinin havada kaldığını gördüm. Açıklanan tek bir gerçek vardı ki o da zaten açıklanmasına gerek duyulmayacak kadar ortada olan bir durumdu. Kitabın ilk cümleleri şahane; "Sevdalanmaya gidiyormuşum meğer... Bunu daha önce bir kahin bana söyleseydi, kuşkusuz geri dönmeye kalkmazdım, ama bu sevdanın nerede, nasıl karşıma çıkacağını düşünmekten belki de olayların sırasını bozardım, zamanı altüst ederdim. Geleceğimizi bilmemektir bizi zamanın içine sokan." Zaten bu cümleleri gördüğümde kitabı okumaya karar vermiştim. Siyasi bir sebepten ötürü kaçıp dayısının yanına bir köyde kalmaya giden gencin anlatımını okuyoruz. Dayı öz dayı değil, dayının bir de evlat edindiği bir kızı var; Vedia. Vedia anlaşılması mümkün olan bir karakter değil. Saf mı saf rolü mü yapıyor anlaşılmıyor desem yeridir. Vedia hayatı karşısına çıktığı şekilde yaşıyor; bir şeyleri kendisine dert etmiyor, atacağı bir sonraki adımı düşünmüyor. Adını bilmediğimiz yeğenin bahsettiği sevda da Vedia'ya duyduğu sevda. Fakat ben okuduğum şeye sevda yakıştırması koyamıyorum, sanki tutku demek daha doğruymuş gibi geliyor. Çünkü insan anlamadığı ve bağ kuramadığı birine sevdalanabilir mi bilemedim. Kitap iki farklı görüşe sahip dayı ve yeğenin fikirlerinin çatışmasını da işlese de bu kitabın her yerinde karşımıza çıkmıyor. Dayı ve yeğen arasındaki saygı kitap boyunca korunuyor. Dayı bulunduğu yeri, inanç ya da kültürel açıdan soyutlayıp kendi istediği şekle getirmeye çalışan bir karakter. Fakat umursamadığı bu iki kavram haliyle sürekli olarak karşısına çıkıp işlerini güçleştiriyor. Köyün betimlenişi çok güzel, doğanın tasviri gerçekten çok güzel yapılmış. Kahvaltıdan sonraki sıcak hava, denize gidişler, akşamki esinti... Fakat köy yerinde Vedia gibi bir kızın dedikodusu yapılmaz mı düşüncesi de oluşuyor insanın kafasında. Belki de dedikodular var, ama en azından karakterimizin kulağına gelmediğini söyleyebiliriz. Kitapta havada kalan birçok nokta olduğunu düşünüyorum. Gerek Ermiş Yusuf meselesi gerek dayı ve Vedia gerek çingeneler gerekse de Vedia'nın hikayesi. Her nokta açıklanmak zorunda değil elbet, ama ne okuduğumu bilmem için de bazı şeylerin finalde kafamda oturması gerekirdi diye düşünüyorum. Örneğin; Ermiş Yusuf meselesi sadece köylülerin dayıya ve dayının düşüncelerine bakış açısını yansıtacaksa neden sonradan Vedia ile ilişkilendirildi diye sorarım. Raziye'yle ilgili görüşüm Kürk Mantolu Madonna ile ilgili görüşümle çok benzer. Edebi bir anlatım, çok güzel bir işleyiş, kusursuz bir biçem ama olağan bir kurgu. Raziye için ise olağan kurgudan ziyade biraz eksik kalmış bir kurgu demeyi tercih ederim. Okuyacak olanlara iyi okumalar dilerim.
Raziye
RaziyeMelih Cevdet Anday · Everest Yayınları · 2023411 okunma
·
130 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.