MÖ 1278 İsa'nın doğduğu köyde yaşayan 8 yaşındaki Nâsıralı Yefunne'yi okuyoruz o ve küçük kalbi.Ama kalbi hep atıyor. Hep korku ve heyecanla. Çoğu zaman kalbini elinde taşıyor. Her saniye annesini özlüyor. Kendine küçük mutlu bir dünya kurmuş.
Orada kendini mutlu etmeyi biliyor gibi.Zenginlerin kendini Tanrı olarak gördüğü yokluk ve kıtlık baş göstermiş zenginlerin hüküm sürdüğü bir dünya orası.
Fakir yoksul kadınlar çaresiz.Acı içindeler.Biraz da
Yefunne'nin annesinden bahsedelim.
Küçük karakterimiz annesini çok seviyor. Ondan ara sıra çok uzak kalıyor.Bu Yefunne'yi çok üzüyor.
Bir annenin elinden daha yumuşak başka ne olabilirdi?
O minik kalbini tek yumuşatan kişi annesiydi. Ona sadece
annesi ve arkadaşı iyi geliyordu.
Sevgiye aç bir çocuktu. Babası ve ağabeyi ona çok kötü davranıyordu onlar çok kötü kalpliydiler. Çünkü Yefunne'nin babası çok zengin bir adamdı. Ona
köyde Tanrı diyorlardı.
Bu kibirli adamın kalbini çok çirkinleştirmişti. Bir gün kapıya tanımadığı aç iki adam gelir. Yefunne kapı açsa da ağabeyi onları kovar. Yefunne o kişiyi merak eder ve gizlice takip eder.
Bu kişiler Hz. Musa ve hızırdır. Yefunne onların aracılığıyla aradığı Tek ilah olan Allah'ı bulmuştur.
Kitap tarihi bir roman. Ama Yefunne'nin küçük kalbi bugünden...