Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

_Hermetizm, Hermes’in öğretisidir. _Hermes; Antik Mısır'da Thoth, Hristiyanlarda Nuh’un büyükbabası Enok, Yahudilerde Hanok, Zerdüşlükde Huşeng, Antik Yunanda Hermes ve İslamiyette İdris olarak söz edilmektedir. _Yunanlar, Hermes için hem kral, hem rahip hem de peygamber olması sebebiyle, üç kere kutsanmış anlamında Trismegistus demişlerdir. Antik Yunan metinlerde bilge Hermes-Thoth’dan majinin, simyanın, astronominin, tıbbın ve bilgeliğin kurucusu olarak söz edilir _Antik Mısır metinleri üzerinde çalışan araştırmacılara göre, hem bir tanrının, bilgenin hem de bir rahip sınıfının adıdır. _Hermes, Tanrıların en kurnazı ve en hızlısı olduğundan Zeus ve Osiris’in habercisi; hırsızların, kumarbazların ve tüccarların da koruyucusudur. Zeus ve Maia'nın oğludur. Hermes’ten majinin, simyanın, astrolojinin, astronominin, tıbbın ve bilgeliğin kurucusu olarak söz edilir. Liri, kavalı, notaları, astronomiyi, ölçü birimlerini ve sporu icat etmiştir. Hermes Roma mitolojisinde Merkür olarak anılır. En büyük büyücüdür. İlahi kelamın efendisi denilmektedir. Hermes mitolojide ayaklarında kanatlar bulunan ve elinde çift taraflı yılanlı asa tutan miğferli güzel bir delikanlı olarak resmedilmiştir. Platon onun için tanrı-insan olduğunu ve mısırlıların ona Thoth dediğini belirtmiştir. Ölülerin ruhlarını yer altına götürür. Anadoluda ise ermiş derler. _İslam geleneğinde Hermes, Peygamber İdris ile bağdaşlaştırılır. Hermes’in yazmış olduğu Zümrüt Tabletin bilinen en eski çevirisini Câbir bin Hayyan yazmıştır. Seyyid Ahmed Amiruddin, Eski Katolik ve İslamî geleneklerin Hermes Trismegistus'a Keops Piramidi'nin mimarı olarak andığını söyler. Arap soy bilimcilere göre, Muhammed, Hermesin doğrudan torunu olduğunu söyler. ___ _Hermetizm: _Hermes, Hermetizm fikrinin temel taşı olan Hermetika'yı yazmıştır. Hermetizm hakkında bilgi veren eski metinler günümüzde hermetika ya da zümrüt tabletler olarak adlandırılır. Bunlar eski Mısır’da kutsal alfabeyle yazılmış orijinal kayıtların farklı alfabelere çevrilmiş kopyalarının kısmen eski Yunanca’ya ve Latinceye çevrilmiş bölük pörçük parçalarından oluşurlar. Bu metinlerin İskenderiye yangınından ve bağnazların ellerinden kurtulabilmiş kısımlarındaki bilgilerin de, hem çeviriler sırasında hem de başka nedenlerle bir miktar anlam kaybına uğradıkları sanılmaktadır. Zümrüt Levha, hermetikanın, ilk maddenin ve dönüşümünün sırrını içerdiği söylenen şifreli bir parçasıdır. Avrupalı simyacılar tarafından sanatlarının ve Hermetik geleneğinin temeli olarak kabul edildi. Bütün her şey bir olanın düşüncesinden gelmiştir. Böylece her şey bu tek olandan uyum sağlayarak çıktı. Hermes-Thoth simyacılıkta önemli rol oynamıştır. James Churchward bu öğretinin özgün adının Osiris dini olduğunu ve Osiris’in MÖ 18-20.000 yıl önce Mu’da eğitilmiş bir Atlantisli bilge olduğunu ileri sürer. Murry Hope gibi kimi araştırmacılar bu yitik kıtalardaki tek tanrılı dinin Sirius kültürü yani Sirius kökenli bir öğreti olduğunu ileri sürerler. _Hermetik bilgiler: _Fiziksel alem, süptil alemin aynasıdır. Ezeli ve ebedi olan Tanrı, düşüncelerle anlaşılmaz. Ruh ilahi bir ışıktır. Ruhlar yeryüzüne sınavlarla gelişim için gelirler, almaları gereken dersleri alana kadar tekrar tekrar doğarlar. Kişiyi ölüm sonrasında vicdanı yargılar. Eski insanların kökeni Dünya-dışı’dır. Yunuslar ve aslanlar diğer hayvanlardan daha gelişmiş varlıklardır. İnsanlar kaderlerini yaptıkları iyi ya da kötü hareketlerle belirler. _Hermetik felsefenin ileri sürdüğü, “Gerçeklik madde değildir” söylemi, “Madde, enerjinin özel bir şeklidir” diyen modern bilimin kanıtladığı bir kabuldür. _Hermes öğretisi halka kapalı ve sadece üyelere özel inisinasyon şeklinde sunulmaktaydı. Hermetizm bilgiye çok önem verir ve Viktor Hugo bu konuda şöyle der: Bilgisi olmayanın fikri olmaz. Bilgi kuşaktan kuşağa inisiyatik zincir ile aktarılır. Öğretiler putlaştırılmadan sembollerle öğrenilir. Bilginin halka açılması sakıncalı görülmüştür. Her us büyük gerçekleri kavrayamaz. Çoğunluk ya aptal ya kötüdür ve akıllarını büsbütün yitirirler. Zihinleri gelişmemiş bağnazları kabul etmez. Büyük inisiyeler, özgün olup herkesten farklı olmuşlardır. _Hermes de buda gibi nurlanmış ve kendini aşmış kişidir. _Newton'un çevirisi şu anda Cambridge Üniversitesindeki King's College Kütüphanesi'nde bulunan simya kağıtları arasındadır: Güneş onun babasıdır, Ay annesidir, rüzgar onu karnında taşımıştır, toprak onu beslemiştir. _Hermes öğretisi 3 temel üzerine inşa edilmiştir. Kavransal olup akla hitap eder. Simgesel olup sezgiye. Mistik olup iç görüye. _Üçgen özel bir anlamdadır. Anlayış, vicdan ve irfan gözünün açılması. Amaç insanın beş duyu bağından kurtarılması ve özgürlüğüdür. Bu özgürlük insanın nefsi arzularından arınarak asıl kaynağa ilahi nura kavuşarak şuurlanmasıdır. _Hermes şöyle der: _İnsan, ölümlü bir Tanrı’dır; Tanrı da ölümsüz insan. Gelişim önemlidir; mükemmeliyet değil. Her parça bütünün temsilcisidir ve parçadaki değişim bütünü de değiştirir. Evren ve insan birbirlerine eşittir. Birini bilen diğerini de bilir. İnsan evren, evren de insandır. Tanrı, nurdur ve her zerrede vardır. İnsan da Nurdur. Nur olan insan, yaratıcı ışık ile birleştiğinde tüm birleşme olur ve her şeyi görür. Her şey geçici, nur süreklidir. _İnsan, bilgi ile her şeyin üzerine yükselir. Hermetizm, hakikatin araştırılması olduğundan akıl ve bilimsellik taşır _Her şey diyalektiktir. Her şeyin başlangıcı ve sonu olan nura varır. Her şey karşıtını kendi içinde barındırır. Zıtlar bir şeyin iki yönüdür, sıcak ve soğuk gibi ve birleşmelerinden sentez doğar. Madde ve ruh da bir şeyin iki kutbudur. Tanrı hem semadır hem de içimizdedir. İçimizdeki, semayı tanırsa insan tanrısal bir ermiş olur ve parçalanan tanrı yeniden toplanır. Bu yaşamda da tanrıya kavuşmak mümkündür. Yeryüzü madde ruh savaşının olduğu yerdir. Madde karanlık, ruh ise ışıktır. Eğer ruh maddeye yenilir ve sınavı kaybederse karanlığa tutsak olarak varlığını yitirir. _Nedenlerin nedeni daima gizlidir. Çünkü sonsuzluk pek kısa olan zaman ve mekanda anlaşılmaz. Yaşarken bu zamanda sınırlıyız. İsis tapınağındaki isis heykelinin yüzü örtülüdür. Yüzümdeki örtüyü hiçbir ölümlü kaldıramaz yazılıdır. ___ ___ _KYBALİON_ (Modern Hermetik kitap) _Eski Mısır ve Eski Yunan'daki Hermetik felsefenin modern bir yorumu olup, Hermes'in öğretilerini iletmeyi amaçlayan bir kitaptır. 1908 yılında, kendilerini "Üç İnisiyeler" şeklinde adlandıran bir grup tarafından basılmıştır. Kybalion’un konusu Evrensel veya Kozmik Yasalardır. Bu kitapta Hermetik Prensipler ve Ezoterizmin en temel ilkeleri en sade bir dille yazılmıştır. __ _Hermetik 7 Kozmik Prensip: _1. Zihinsellik Prensibi, 2. Benzerlik, 3. Titreşim, 4. Kutupluluk, 5. Ritim, 6. Sebep-Sonuç, 7.Cinsiyet _7 Hakikat prensibi vardır; her kim ki bunu bilip anlar, sihirli dokunuşu, Tapınak Kapılarını sonuna kadar açan Büyülü Anahtara sahiptir. Hermes konuşulduğunda, “Tanrısal Zekâ”dan bahsedildiği kabul edilir. Hermetik felsefeye göre Tanrı’nın, gökkuşağının 7 rengi ile sembolize edilen, 7 yaratıcı gücü vardır. Bu 7 yaratıcı güç, insan bedenine 7 hayatî noktadan (Çakralar’dan) girerek yaşam enerjisi hâline dönüşür. Yaratılan bu enerji ya da Hermetik Felsefenin temelini teşkil ettiği belirtilen “Gerçekliğin 7 Prensibi” bir yanda yaşamın devamını sağlarken diğer yanda, insan ile Tanrısal Zekâ arasındaki köprüyü oluşturan, “İlâhî İrâde Kanunları” ya da “Kozmik Yasalar”ı belirlemektedir. _1. Zihinsellik Prensibi: _Evren Zihinseldir; Bütün(Tanrı), Zihindir. Evren, BÜTÜN’ün(Tanrı) zihinsel yaratımıdır ve Kozmik yasalara tabiidir. Her kim ki Evren’in zihinsel doğasını kavrar, üstatlık yolunda hayli yol almış demektir. Bu büyük anahtar olmadan, Üstadlık imkânsızdır. Öğrenci beyhude yere tapınağın kapısını çalar ha çalar.” Diyor. _Hermetik felsefenin ileri sürdüğü, “Gerçeklik madde değildir” söylemi, “madde, enerjinin özel bir şeklidir” diyen modern bilimin kanıtladığı bir kabuldür. _2- Benzerlik: _Yukarıdaki aşağıdaki gibidir; aşağıdaki yukarıdaki gibi. _Hermetik benzerlik prensibi, insanın bilinenden hareketle bilinmeyene doğru akıl yürütmesini mümkün kılar. _Kuantum Fiziği, atom altı dünya’ya inerek, oradaki gerçekliğin, kendi algı dünyamızdan çok farklı olduğunu keşfetmiş, böylece Evren’de bağımsız, tek tek nesneler olamayacağını anlatarak, Evren’deki her nesnenin, birbirine bağlı ve özdeş olduklarını ortaya koymuştur. _Hologram Kuramı, bütün var edilmişlerin, aynı bütünün parçaları olarak, bir ve özdeş olduklarını, her birimin, bütünün bilgisini içinde taşıdığını ve uygun gelişme sağlanırsa, bütünün tam görüntüsünü yansıtabileceklerini ileri sürmekte ve tüm bilgilerin, her an ve her yerde kullanıma hazır olduğunu söylemektedir. _Evren’de her şey birbirine bağlı ve aynı gerçekliğin farklı yönlerini yansıtmaktadır. Birbirinden ayrı ve bağımsız birimler yoktur. Madde, enerjinin yoğunlaşmış hâlidir. Algılayabildiğimiz Dünya, ne Maddedir, ne de Ruhtur. O görülmeyen enerjinin, belli bir düzeyidir. Hepimiz aynı bütünün parçalarıyız ve içimizde aynı özü taşıyoruz. Bilgi her an ve her yerde mevcuttur. Birbirimize ve tüm Evren’e karşı sorumluyuz. _Bir an için Evren’i bir insan bedeni, bütün varedilmişleri de, onun hücreleri olarak düşünürsek, bundan çıkacak sonuçları şöyle sıralayabiliriz: Bütün hücreler birbirinden haberdardır. Birinin iyiliği, hepsinin iyiliği, birinin bozukluğu, hepsinin yani bedenin bozukluğudur. Bütün hücreler hem kendilerinden, hem de birbirlerinden sorumludurlar. Hepsi aynıdır, eşdeğerdir. Çabaları bireysel gibi görünmekle beraber, aslında bütün içindir. Bizler bir bütünün parçalarıyız. _Bencilliğin ve sahip olma tutkusunun yanlışlığı ortaya çıkmıştır. Bedendeki kanserli hücre, kendi iyiliği ve gelişmesi için aşırı derecede büyür. Yanındaki hücrelerin gıdalarını da kendine alır, diğer hücrelerin aleyhine giderek gelişir. Tek başına her şey iyidir ve o hücre kocaman olmuştur. Ama bütün açısından bakınca o bütünlük bundan zarar görür ve hücrenin aşırı büyümesi, bedenin ölümüne yol açar. Kanserli hücre de kendini büyütüyor sanırken, bindiği dalı kesmekte ve diğer hücrelerle birlikte kendi sonunu ve yok oluşunu hazırlamaktadır. - Lao Tse’nin dediği gibi: Dünyadaki insanlar, güzeli güzelde tanırlarsa; böylece doğar kabulü çirkinliğin. _3- Titreşim: _Hiç bir şey durmaz; her şey hareket eder; her şey titreşir. _Evrendeki her şey hareket halindedir. Madde, Enerji, Zihin ve hatta Ruhun farklı oluşumlar olmalarının nedenini farklı titreşimlere sahip olmalarından kaynaklanmaktadır. Bir şeyin titreşimi ne kadar büyükse, ölçekteki konumu da o kadar büyüktür. Böylece "Her şey"in sonsuz bir titreşim seviyesi vardır; neredeyse durur haldedir, bir tekerleğin çok büyük bir hızla döndürülmesinin tekerleği hareketsiz zannettirmesi gibi. Zihinsel dönüşüm, bu prensibin uygulaması olarak betimlenmiştir. Zihnin halini birinden bir diğerine dönüştürmek onun titreşim seviyesini değiştirmekten geçer. Kişi bunu kendi iradesiyle ve bilinciyle istenilen şeye "dikkatini sabitleyerek" başarabilir. _Bu prensip, modern bilimin onayladığı ve her yeni bilimsel keşfin doğrulama eğiliminde olduğu, Her şey hareket halindedir ve hiç bir şey durmaz gerçeğini anlatır. _Yine bu prensip; Madde, enerji, zihin, hatta ruhun çeşitli tezahürleri arasındaki farkların büyük ölçüde farklı titreşim oranlarına bağlı olduğunu açıklar. Bütün’den en kaba madde formuna kadar her şey titreşim içindedir. En yüksek titreşim ile en düşük titreşim arasında sayısız titreşim ve form vardır. Çok yavaş titreşen kaba madde formları da hareketsiz gibi görünürler. Titreşim ne kadar yüksekse, Evren hiyerarşisindeki yer de o kadar yüksektir. _Hermetik öğrencilerin uygun formüllere sahip oldukları takdirde, kendilerinin ve başkalarının zihinsel titreşimlerini kontrol etmelerini mümkün kılar. _Hermesçi bakış açısından sağlık, vücuttaki elementlerin temel nitelikleriyle ilgili tüm güçlerin, kusursuz uyumudur. Hastalık dediğimiz görünür sonuç, elementlerin uyumsuzluğundan kaynaklanır. Ortaya çıkan durum, bedeni teşkil eden elementlerin atölyesinde, bir temel bozulmadır. Bedenin dıştan görünen cismi, güzel bir elbise gibidir. Her yönü ile güzelliğin ta kendisi sayılabilecek bu görüntü, doğaya özgü ilâhî güzelliğin yansımasıdır. _İnsan, makrokozmosun içerdiği mikrokozmosdur. Bu yüzden insanlar, ilâhî şuurun gücünü anne ve babalarından miras almış ikincil tanrı ve tanrıçalardır. İnsanoğlu akıl gücünü kullanarak, kendini, derece derece, bir kutuptan diğer kutba, bir titreşim hâlinden diğer bir titreşime dönüştürebilir. Hermetik anlamda dönüşüm, bir akıl ve zekâ sanatıdır. İşte, hastalıkları iyileştirme, bu aklî dönüşüme hükmedebilme ilmidir. İyileştirme yetisi, bir yandan Tanrı ile birleşmenin şuuru, diğer yandan fiziksel beden, akıl ve ruhun entegrasyonu ile kazanılır. _4- Kutupluluk : _Her şey ikilidir; her şey iki kutba sahiptir; her şeyin kendi zıt çifti vardır; benzeyen ve benzemeyen aynıdır. Zıtların doğası bir, dereceleri farklıdır. Uçlar buluşurlar, bütün hakikatler yarım hakikatlerdir, bütün paradokslar uzlaştırılabilir. Tez ve antitez doğada bir, derece de farklıdır. Zıtlar yalnızca derecede farklı aynı şeydir. _Zıt çiftler uzlaştırılabilirler. Uçlar buluşurlar. Her şey hem vardır hem yoktur. Bütün doğrular yarı yanlıştır. Her şeyin iki yüzü vardır. _Soğuk ve sıcak her ne kadar zıtlar olsa da gerçekte aynı şeydir. Bir termometreye bakın ve sıcağın bitip soğuğun başladığı yeri bulmaya çalışın. Mutlak sıcak ve mutlak soğuk diye bir şey yoktur. Sıcak ve soğuk terimleri yalnızca aynı şeyin farklı derecelerini işaret eder ve kendini sıcak veya soğuk olarak gösteren bu aynı şey sadece titreşimin bir oranı, çeşidi ve biçimidir. Buradan da şunu söylemek mümkün; sıcak ve soğuk, ısı dediğimiz şeyin iki kutbundan başka bir şey değildir. _İnsanın bizzat kendi zihnindeki veya başkalarının zihnindeki nefret titreşimleri sevgi titreşimine dönüştürülebilir. Bunun irademizi kullanarak veya Hermetik formüller vasıtasıyla yapılması imkan dahilindedir. İyi ve kötü, sert ve yumuşak, ışık ve karanlık, ses ve sessizlik… aynı şeyin iki kutbundan başka bir şey değildir. _”Kutupluluk Sanatı” kadim ve modern Hermesçi Üstatlar tarafından bilinen ve uygulanan “Zihinsel Simya”’nın bir aşamasıdır. _5- Ritim: _Her şey akar, içe ve dışa; her şey dalgalanır, yükselir ve alçalır; her şeyde sarkacın salınımı vardır, sağa salınım, sola salınımla aynıdır. Ritim kendini telafi eder. _Her şey denizlerdeki gel-git hareketleri gibi gider ve gelir. Her şeyin bir çıkışı ve düşüşü vardır. Sarkaç salınımı, her olayda karşımıza çıkar. Sarkacın sağa doğru salınımının ölçüsü, sola doğru salınımının da ölçüsüdür, ritm prensibi bu ölçüyü karşılar. Etki ve tepki, ilerleme ve gerileme, doğuş ve batış birlikte vardır. Evrenlerin, güneşlerin, dünyaların, insanın, hayvanların, zihnin, enerjinin ve maddenin yasasıdır bu. Bu yasa dünyaların yaradılışında ve yok oluşunda, ulusların yükselişinde ve çöküşünde, canlıların hayatında ve nihayet insanın zihinsel hallerinde tezahür eder. Şakul hiçbir zaman durmaz, duvarların inşasında bu göz önüne alınmalıdır. _6- Sebep- Sonuç: _Her sebebin bir sonucu, her sonucun bir sebebi vardır, her şey yasaya göre olur. Değişim, bilinmeyen yasadan başka bir şey değildir. Birçok nedensellik planı vardır, hiçbir şey bu yasadan azade değildir. _Bu prensip, her sebep için bir sonuç olduğu, her sonucun bir sebebi olduğu gerçeğini açıklar. Hiçbir şeyin “kendiliğinden olmadığını”,”yasaya göre olduğunu” raslantı diye bir şey olmadığını, var olan başka planlar olsa da, yüksek planlar alt planlara egemen olsa da, hiçbir şeyin tümüyle bu yasadan kaçamayacağını açıklar. _Halk yığınları, kendilerinden güçlü olanların iradelerine ve arzularına kendini kaptırır. Kalıtım, telkin ve diğer dışsal sebepler onları hayat satrancının piyonlarına dönüştürür. Fakat üst plana yükselen Üstadlar, kendi ruh hallerine, karekterlerine, özelliklerine, güçlerine ve çevrelerindeki ortama egemen olup piyon değil piyonu hareket ettiren el olurlar; hayat oyununun oynanmasına yardım ederler. Prensibin oyuncağı olmak yerine onu kullanırlar. Üstat’lar daha yüksek planların nedenselliğine tabidirler ama kendi planlarının yönetimine yardım ederler. Bu ifadenin içinde Hermesçi bilgi hazinesi saklıdır. _7- Cinsiyet: _Her şeyde cinsiyet vardır, Her şeyin eril ve dişil prensipleri vardır. Cinsiyet bütün planlar için geçerlidir. Cinsiyet prensibi meydana getirmekten, yeniden canlandırmaktan ve yaratmaktan hiç vazgeçmez. Her şey, kadın-erkek her insan bu iki unsur veya prensibi kendi içinde barındırır. Erkekte dişi, dişide erkek vardır. _Bu sadece Fiziksel Plan için değil, Zihinsel, hatta Spritüel Plan içinde geçerlidir. Fiziksel planda prensip cinsiyet olarak ortaya çıkar. Daha yüksek planlarda prensip daha yüksek formlara bürünür fakat prensibin varlığı sabit kalır. Bu prensip olmadan ne fiziksel, ne zihinsel ne de spritüel yaratım mümkündür. ___ _Hermes - Mitoloji_ _Üstün nitelikleri olan Hermes, efsaneye göre daha bir günlükken ayağa kalkar, beşiğinden çıkar, kaplumbağa kabuğundan yaptığı bir liri çalıp ondan çıkan seslerle eğlenir. Bir gün kırlarda dolaşırken tanrı Apollon'un koruması altındaki inekleri çalar. Apollon olayı öğrenince çok kızar; cezalandırılması için Hermes'i kolundan tutup Zeus'a götürür. Ne var ki, Hermes'in lirinden çıkan sesler Zeus'u ve Apollon'u büyüler. Zeus, cezalandıracağı yerde Hermes'e kanatlı bir başlıkla bir çift ayakkabı vererek onu tanrıların habercisi yapar. Haberci Hermes ölülerin ruhlarını yeraltına götürür; çobanlarla, yolunu şaşıran yolculara kılavuzluk eder. Yaşlı Kral Priamos'u, Hektor'un ölüsünü almak için Aşil'in barınağına götüren de odur. Ayrıca Odysseus'a Moly isimli bir bitkiyi vererek Kirke'nin tuzağından kurtaran da odur. _Hermes'in İo efsanesinde de önemli bir görev üstlendiği görülür. Zeus, sevgilisi su perisi İo'yu kıskanç karısı Hera'dan kurtarmak için, onu ineğe dönüştürür. Hera ineği armağan olarak ister ve alır. Kocasının kendisini aldattığından kuşkulandığı için, başına da bekçi olarak 100 gözlü canavar Argos'u diker. Argos uyurken bile birkaç gözü açık kaldığından, her şeyi görür. Bu yüzden ona yanaşmak çok tehlikelidir. İo'nun kurtarılması için Zeus, Hermes'i görevlendirir. Hermes canavarın yanına oturarak eline lirini alıp tatlı tatlı çalmaya başlar. Bu hoş müzikle Argos Panoptis'un gözlerinin tümü ağır ağır kapanır, giderek derin bir uykuya dalar. Hermes de uyuyan canavarın kafasını keser. __
··
410 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.