Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Amok Koşucusu
"Gece yarısından sonra birkaç kez ön güverteyi ziyaret etsem de onu bir daha hiç görmedim. Tamamen ortadan kayboldu; yolcuların arasında, kolunda siyah yas kurdelesi olan ve ona söylendiğine göre karısı tropiklerde görülen bir hastalıktan ötürü yakın zamanda ölen bir Hollandalıyla karşılaşmasaydım, halüsinasyon gördüğümü sanacaktım. Kimseyle konuşmadan uzaklaştı, melankoli içindeydi. Arkasından bakarken sırrını bildiğim hissi canımı sıkıyordu. Yüz ifademden, kendi yarattığı kaderi hakkında daha fazla şey bildiğimi düşünmesin diye yollarımız kesiştiğinde yüzümü çeviriyordum. Napoli limanında o kaza meydana geldi, yabancının anlattığı hikâyede bunun ipucu verilmişti sanki bana. Söylediğim gibi yolcuların çoğu o esnada karadaydı. Ben de operaya gitmiş ve daha sonra Via Roma'daki aydınlık kafelerden birinde bir şeyler içmiştim. Gemiye geri dönerken, iskele köprüsünde bir kargaşa yaşandığını, teknelerin ileri geri hareket ettiğini ve içindekilerin suda arama yaparken el feneri ve asetilen lambaları tuttuğunu fark ettim. Güvertede kısık sesle konuşan birkaç jandarma vardı. Tayfalardan birine ne olduğunu sordum. Cevabı kaçamak oldu, gizli tutulmasının söylendiği açıktı. Ertesi sabah da Cenova'ya doğru yol alırken hiçbir bilgi edinemedim. Fakat Cenova'da, bir İtalyan gazetesinde, o gece Napoli'de olanların görkemli bir şekilde anlatıldığını gördüm. Yolcular rahatsız olmasınlar diye, gece karanlığında Hollanda Hint Adaları'ndan gelen bir tabut bir sandala bindirilmişti. Bir hanımefendinin cenazesi vardı içinde, cenaze töreni için onu götüren kocası da sandalda bekliyordu. Tabut tam geminin yan tarafından indirilirken üst güverteden üzerine ağır bir şey düşmüş, tabutu uzağa götürmüş, sandala çarpmış ve alabora olmasına neden olmuştu. Kurşun kaplı tabut batmıştı. Neyse ki can kaybı olmamıştı, düşen tabut kimseye çarpmamıştı; sandaldaki diğer kişilerle birlikte kocası da çok zorlanmadan kurtarılmıştı. Kazaya ne sebep olmuştu? Bir haberde gazeteci, bir akıl hastasının gemiden atladığını ve düşerken tabutu halatlarından çektiğini söylemişti. Bir başkası da cesedin, tabutu indirmekle görevli kişilerin çok zayıf bir halat takımı kullanması sebebiyle düştüğünü ve kurşun kaplı tabutun koptuğunu uydurmuştu. Her şeye rağmen görevliler suskundu. Sayfanın başka bir yerinde kısaca, yaklaşık otuz beş yaşlarında kimliği bilinmeyen bir adamın cesedinin Napoli limanına vurduğu yazıyordu. Kafasında kurşun yarası varmış. Kimse bunu tabut indirilirken meydana gelen kazayla ilişkilendirmemişti. Ancak o kısa paragrafları okurken, gazete sayfasında, burada hikayesini anlattığım o mutsuz adamın hayaletini görür gibi olmuştum."
Sayfa 116 - Dekalog Yayınları
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.