Ayaz, kesmek istemez bazen en istediği deriyi.
Kulak yok sayar çokça kendinden çıkıp gideni
En çorak dibe ekilmeli tahammül edilemeyen histeri yıllanmış ellerle
Bir şair istediği zaman seçememeli istediği şiiri
Uyulmaması gerekenlerin verdiği o güven
Aldanırcasına kendiyle kandırık bir çocuk usu
Hep mi ele verir bir âşık kör kütük haddini bilince
Ruhun parselizasyonu hep savruk hep biçimsiz
Kötülük bile sıkılırmış kurduğu üstünlükten, anımsayabildim.
Merdiven dibinin o sade ve çürük yaşanmışlıkları
Bir serçe gagasıyla dünyayı Atlas'tan devralabilirmiş
Bir çift kanat yürümeyi bittabi isteyecektir
Caddedeki dükkanların sokağa duyduğu o apansız kaygı
İstemeyi arzulamamanın lime lime bencil edişi insanı
Alışmayı değil, celladını her gün öldürerek dahil olmak istermiş bu yangın yerine.
Tadımlamam gerekiyor tüm ihtimalsizliğe koyverdiğim o mazın distopyalarımı
Şiirin her zerresine beddua ederken romanın her künyesiyle bakaşırken
Bilinmekte ve bilmekte daimiyim.