Bir davayı çözmek için okurun can havliyle tüm detaylara tutunduğu, ilmek ilmek ve dahice kurgulanmış bir polisiye Ona Kadar Say. Mabel, adli muhabir olarak mesleğinde kendisini kanıtlamış, başarılı bir kadın. İngiltere'de yaşadığı süreçte kendisine gelen bir telefon sonucunda Türkiye'ye geri dönüyor. Mesleği süresinde birçok karmaşık davayı çözen Mabel'in canı bu kez daha fazla yanıyor çünkü insanın canı sevdiklerinden yana yanıyor. Çocukluğundan beri en yakını, oyun arkadaşı bildiği sevdiğinin kaybı Mabel için büyük bir yıkım oluyor. Beklenmeyen ölüm bir kaza mı yoksa cinayet mi? Mabel her olayın izini sürüyor, birbirinden alakasız görünen kişi ve olayları puzzle gibi birleştiriyor. Kitap ilk sayfasından itibaren okurunu kendisine çekiyor. Mabel'in zeki hamleleri sayesinde kafa karışıklığı olan detaylar çözülmeye başlıyor. Ama çözülene kadar yazar o kadar çok ters köşe yapıyor ki tam çözüldü derken bir başka şok ile sarsılıyor okur. Yani bir an olsun hızından ödün vermedi, dinamizmi ve gerilimi her daim canlı tuttu. Anlayacağınız çözdüm diye sevinirken bir başka şok darbesi size soğuk su etkisi yaratıyor Uzun zamandır bu kadar şaşırtan, etkisi altına alan bir polisiye okuması yapmamıştım hayran kaldım. Kurgusu beni aldı sürükledi, olayların ve kişilerin ardındaki gerçekleri düşünürken diğer yandan da kişilerin kendi hayatlarında yaşadıklarıyla hayata tutsak kalmanın ve kendilerince buldukları çıkar yolla acımasız ama fedakârlık gerektiren keskin hamlelerini de gördüm. Büyük bir şaşkınlık ile kapattım son sayfayı. Ben olsam ne yapardım ile sevdiklerim söz konusu olunca kendi benliğimden ne kadar dışa çıkabilirim soruları arasında gezindim. Yer yer tedirgin oldum, çokça şaşırdım. Hazır mısınız? Işıl Işık okurunu büyük bir saklambaç oyununda ebeyi sobelemeye davet ediyor. Tavsiyemdir.

Ona Kadar SayIşıl Işık · Sia Kitap · 2023268 okunma

·

17 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Fatma Semerciler