Yunus'un "dem-be-dem"i, yakalanan ritmin birlik vuruşunu ifade ediyor gibidir. Öyle ki varlık ve yokluk, bir ikilik değil, aksine birlik ve bütünlük oluşuyla yürümektedir. Sanki "olmaklık" var-yok, var-yok ritmiyle bizim için ancak anlaşılabilir olabilmektedir.
Eşrefoğlu Rûmi'nin muhteşem beyitleri Türk dili ve düşüncesi açısından hayranlık vericidir.
Ben bu birlik dediğim yokluktur anlarsan sözüm
İkilik bu varlığın komaz varasın aslına
Sen bu yokluktan kaçarsın bir işit yokluk nedir
Bir mücella ayinedir Dost yüzün görmekliğe¹²⁸
Günümüz Türkçesinde "değil" anlamında kullandığımız mucizevi bir sözcük olarak "yoksa" sözü ile karşılaşıyoruz. "Yok"a iliştirilen "ise" eki ile yaratılmış "yoksa" sözü; "Bu var'ı yok sayıyorsak başka bir yok'u var sayalım mı?" sorusunun tam da kendisidir.
Türkçe; varlık ve yokluk derken aynı "olmak"lığın farklı biçimlerini işaret ediyor, diyebiliriz. "Şüphesiz siz halden hale geçeceksiniz."¹²⁹ âyetini bir de bu dikkatle düşünmenin yeni ufuklar açacağı kanısındayım.
Buradan hareketle son olarak insanın bir "an"dan diğer "an"a geçerken kurduğu bağlantı, yokluğa bakarak gerçekleşiyor gibidir. Düşünürlerin ve özellikle sanatçıların sezgi olarak adlandırdıkları aşkın bilginin kaynağını acaba "yokluğa bakış"ta mı aramalıyız?
Masallarımızın "bir varmış, bir yokmuş" ile başlamasının altındaki sır perdesini de biraz olsun aralamış gibiyiz sanki.
¹²⁸ Mustafa Güneş, Eşrefoğlu Rûmi ve Dîvânı. Malataya: İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı Yayınlanmamış Doktora Tezi, 1994. s. 199.
¹²⁹ İnşikak suresi 19 Kur'an-ı Kerim, kuran.diyanet.gov.tr/mushaf/kuran-me... (Erişim Tarihi: 25.04.2018) Sayfa 95 - Post Kitap, Divan Edebiyatı Vakfı Keyfiyet Mahfili Türkçe Araştırmaları: 1, 1. Baskı, İstanbul 2020, TÜRKÇE BAKIŞ